4.BÖLÜM

25 3 0
                                    


Resimdeki utangaç pandamız🤭🤭😍😍

Bilinmeyen numara: Evet aynı iş yerindeyiz ama beni arama bulmak için senden uzaklaştırmak zorunda kaldığım tiplerle tekrar uğraşmayayım. Zaten Emre denen çocukla ayrılmanı beklemek ve sana zaman vermek için uzunca zaman bekledim.

Eylül: Nasıl yani sen beni iki senedir tanıdığını mı ima ediyorsun. Şaka mısın sen ya.. Sapık adam beni senelerce sinsi sinsi izledin öyle mi.. inanamıyorum sana...

Bilinmeyen numara: öyle değil Eylül açıklayabilirim
(Mesajınız iletilmedi)

Bilinmeyen numara: bu sefer engellendim galiba
(Mesajınız iletilmedi)

Bilinmeyen numara: Eylül sadece sana zarar vermemek için en doğru olan zamanı bekledim ne olur bir şans versen bana.

Eylül: Tamam sana bir şans vericem ve seni tanımaya çalışacağım. Ama fazla uzun sürerse yüzleşmemiz işte o zaman gitmeyeceğimin garantisini veremem.

Bilinmeyen numara: Eylülüm sen yeterki beni tanı en azından bu şansı bana vermen bile çok değerli . Sana me kadar teşekkür etsem az gelir beni ne kadar mutlu ettin bilemezsin.

Eylül: Uzaktan sevmek güzel gelir bazen ama mesafeler azaldıkça sevgi değerini kaybeder sen bana çok güzel sözler söylüyorsun ya konuştukça değişirse hislerin ya ben sana aşık olursam da sen gidersen. Ya ben doğru insan değilsem...

Bilinmeyen numara: Benimsin Eylül seni buldum asla bırakmam!..

Eylül: Ben kötüyüm sana göre değilim.

Bilinmeyen numara: Hayır sen tam bana göresin...

Eylül: Nasıl bu kadar emin konuşuyorsun? Beni sadece gözlemleyerek tanımışsın içimi bilemezsin.

Bilinmeyen numara: Gözlerin seni ele veriyor..

Eylül: Aa bak ben sana ne diyecektim ismini bilmiyorum ama seni ne diye kaydetmeliyim bulamadım.

Bilinmeyen numara: Çok tatlısın Eylül!..
Nasıl istersen öyle kaydet. Nede olsa bir gün Ruh Eşi olduğumuzu anlayacaksın.

Eylül: Anlaşıldı gizemli panda nasıl tam üstüne göre.

Panda: Ciddi misin Eylül sen beni panda olarak mı kaybedeceksin telefonuna.

Eylül: Kesinlikle pandacık çok yakıştı bence sana.

Eylül: Konuşmaya sonra devam ederiz benim biraz işim var.

Panda: Pandacık demek sen nasıl istersen. Bu arada kendini fazla yorma seni burada bekliyor olacağım kolay gelsin Eylülüm...

Aklımı kaybetmek üzereyim tanımadığım birinden etkilenmeye başladım ve bu hiç normal değil. Ben kolay beğenen birisi değilim tamam dış görünüşe önem vermiyor olabilirim ama bu tanımadığım birine duygusal yakınlık hissetmem demek olmaz. Bunları fazla düşünmeden yataktan çıkıp kahvaltı etmek için mutfağa gittim annem gene muhteşem bir kahvaltı hazırlamaya başlamıştı biraz yardım ettim ve kahvaltımı yapıp odama çekildim. 3 gün sonra iş başı yapacağım için bira kişisel bakım iyi olur diye düşündüm ve bir kaç saat oyalandım. Biraz kitap okudum ama aklımdan Panda yı çıkartmama yardımcı olmadı neden sürekli onu düşünüyorum sanki. Aklıma gelince gülümsememe engel olamadım ona panda dedim çünkü pandalar bana hep çok sevimli ve romantik gelmişlerdir.

Annemin zoruyla biraz pazara çıktım ama ne pazar fiyatlar uçuyor resmen benim kadar tutumlu bir insan için bir domatese 5₺ vermek tam bir saçmalık ayrıca burası İzmir bu kadar yüksek fiyatlara burada alışık değilim ben. Fazlasıyla sinir olduktan sonra eve girdik be duş aldım telefonumu evde bırakmıştım bilerek sabahtan beri internetimi açmadım ve elime bile almadım. İçim içimi yese de bu bir şakaysa eğer sonunda üzülmek istemiyorum. Saçlarımı kuruttuktan sonra telefonu elime aldım ve internetimi açtım. Olamaz Panda dan 10 tane mesaj gelmiş.

Panda: Merhaba güzellik..

Panda: Sanırım işin daha bitmemiş.

Panda: Ama bi görseydin bak engellemedin değil mi beni.

Panda: Merak etmeye başlıyorum ama lütfen Eylülüm.

Panda: Amacın beni delirtmekse az kaldı başaracaksın.

Panda: Eylülüm evine gelmek zorunda bırakmasan beni.

Panda: Ohh annemle beraberim demen yeterliydi burda seni merak ettim ama biraz düşünceli olamaz mısın?

Panda: Sen domateslere mi kızdın? Evet biraz pahalı ama domatesin suçu yok meleğim.

Panda: Çok güzel görünüyorsun söylemeden edemedim.

Panda: Eve gireli tam bir saat oldu ve hala benim mesajlarımı görmedin yoksa vaz mı geçtin benimle konuşmaktan.

Eylül: Sen benim evimi biliyorsun annemi tanıyorsun beni takip ediyorsun tamam ama domatese kızdığımı bilecek kadar bana yakın olamazsın. Sen nesin büyücü falan mı korkmaya başlıyorum ama panda filan sempatik geliyordun ama şu an tam bir psikopat gibi görünüyorsun gözümde.. Benimle derdin ne senin..

Panda: Hey hey hey.. Sakin ol sadece senin hakkında biraz fazla şey biliyorum o kadar seni uzun zamandır tanıdığımı söylemiştim neden korktun ki bu kadar. Benden korkma ben sadece senin hayatına seyirci olmak istemiyorum artık hayatının bir parçası olmak istiyorum. Eylül ben seni uzun zamandır bekliyorum.

Eylül: Seni anlayamıyorum çok ürkütücü bu olanlar.Şu an  seninle konuşmak istemiyorum. Beni bir süre rahat bırakır mısın.

Panda: Tamam Eylül sen nasıl istersen..

EYLÜL YAĞMURUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin