Benim basit hayatım nasıl böyle karmaşık bir hale gelmişti sahi. Sadece sevilmek istemiştim oysa...
Bu olanların altında ezildim dik duran güçlü kalan bir kadın olamadım. Hep korunmaya muhtaç bir yanım oldu. Belkide baba sevgisinin eksikliğinden bu aşka sarılışım.Burak evden çıkarttıktan sonra arabayla bilmediğim bir yere getirdi beni. Etrafımız limandı ve İzmir'den baya uzaklaşmıştık. Beni nereye getirdiğini anlayamadım arabadan indi ve kapımı açtı.
"Eylül hadi in seninle çok güzel bir yolculuk yapalım. Dünyanın tüm dertlerini karada bırakıp denizde huzuru bulalım." Şaşırmıştım hemde çok şaşırmıştım. Ama itiraz etmedim indim arabadan konuşmadım onunla çünkü konuşursam anlardı ona aşık olduğumu beni yönlendirmesiyle bir tekneye bindik.
"Eylül benimle konuşmıcak mısın?" konuşacağım elbette ama nasıl konuşacağım ne diyecektim yada nereden başlayacaktım bilmiyorum. Masumca yüzüme bakıyordu bir cevap bekler gibi ona istediğini vermeden önce teknede bulunan masaya yöneldim duycaklarım için kendimi hazırlıyordum sadece, içten içe korkuyordumda.
"Beni nasıl buldun?" Aklımdaki tek soruyu sordum bir anda ben bile beklemiyordum kendimden bu cesareti.
"Babam sana çok değer veriyor biliyorsun ve bu Emre'nin seni üzdüğünü öğrendiğinde senden uzak tutmak için peşine adam takmıştı uzaktan takip ediyorduk sadece ama sana tekrar yaklaşma çabasına girerse müdahale edecektik. Tabi o haddini aşarak seni alıkoyana kadar harekete geçmedik , sen arabaya bindiğinde bana haber geldi bende seni aradım açmayınca birşeylerin ters gittiğini anladım evine geldim kimse yoktu İrem'in evine gittim annen ve İrem perişan haldeydi. Sonra adamıma sordum adresi adam seni şehrin dışına götürmüş gelmem zaman aldı ama içeri girmek için beklemem gerekti senin durumunu bilmiyordum çok endişelenmiştim polise bildirdim yerini onların geldiğini görünce de içeri daldım ve seni aldım hastaneye götürdüm o kadar." İnanmalı mıydım sözlerine, oturmuyordu bazı şeyler. Mesela kim çalışanının özel hayatına bu kadar dahil olur ki. Bana danışmadan sormadan. Hadi bunları da geçtim Burak benim için neden bu kadar endişelendi ki benim ona olan hislerimin farkında olabilir mi? Bu sorular beynimde dönmeye devam ediyor ama soracak cesaretim olmadığı için şimdilik cevapsız.
"Anladım." diyebildim sadece sessizleştik bir süre.
Denizin tuzlu kokusu rüzgara karışıp yüzümü okşuyordu. Sevmiştim bu huzuru bir yanımız dağlık diğer yanımız deniz manzara muazzam.
"Burak burası neresi o kadar güzel ki ben burada yaşayabilirim." Yüzümde küçük bir tebessüm oluştu.
"Bak bu gördüğün dağlık yer Dilek yarım adası karşıda Yunan adaları var. Çok güzel koylar var istersen denize girebiliriz."
"Ben mayo almadım ama bilseydim yanıma alırdım. Söylemedin nereye gittiğimizi hep senin yüzünden."
"A birde trip atıyor bak bak bak. Ama ben hazırlıklı geldim çantada lazım olan herşey var birazdan güzel bir koyda duracağız istersen kamarada hazırlan."
"Ya sen mükemmelsin."
Bunları sadece beni mutlu etmek için yaptığını biliyorum. Bu durum beni o kadar mutlu ediyor ki kalbimin ritmi değişiyor. Heyecanla çantayı aldım Burak'tan uzaklaştım üzerimi değiştirmek için kamaraya girdim yanında biraz daha kalsam kalbimin sesini duyacak diye korktum. Tam bedenime göre almıştı mayoyu, turuncu kalın askılı alt ve üstü birleşik çok hoş bir mayoydu. Giyince Burak'ın yanına gitmeye utandım çantayı karıştırırken bir pareo buldum hemen üzerime geçirdim şimdilik idare ederdi.
"Woaaaw çok güzel olmuşsun." Burak'ın tepkisiyle utancımdan denizin dibine girdim resmen.
"Te- teşekkür ederim." Diyebildim sessizce yüzüne bile bakamamıştım gerçekten utanıyordum.
"Utanacak birşey yok. Eylül gelsene yanıma."
"Yok canım utanmadım ama ilk defa senin karşında mayolu olduğum için biraz çekindim ama yüzcez sonuç olarak hayatımda ilk defa mayo giymiyorum." Neler saçmalamıştım gene offf.
" Eylül sana birşey sormak istiyorum müsade edersen."
"Tabiki sorabilirsin dinliyorum Burak.."
"Kalbinde biri var mı?"
"Evet."
"Kim olduğunu sorsam fazla mı ileri girmiş olurum."
"Hayır ama bunu neden sorduğunu anlamıyorum Burak?"
"Eylül bunu söylemek için uygun zamanı bekledim ama vereceğin tepkiden çok korkuyorum."
"Korkma bana açık olabilirsin."
"Eylül ben senden hoşlanıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYLÜL YAĞMURU
Short StoryEylül'ün aşka olan küçük zaafı ona acıdan başka birşey vermemiş. Peki bizi acıttı diye hangimiz aşka inanmayı bıraktı ki. Bu kitapta Eylül'ün aşk hayatını okuyacaksınız. Bu bir bilinmeyen numara kitabı değildir. Bazı hikayelerle benzerlikleri bul...