10.BÖLÜM

17 2 0
                                    

Multimedya~ Emre
İyi okumalar arkadaşlar!! Vote ve yorumlarınızı bekliyorum beğenmediğiniz yerler varsa yazın ben okumak isterim. :)




Bir zamanlar uğruna litrelerce göz yaşı döktüğüm adam şimdi karşımda  birde dalga geçer gibi seni benden başkasına yar eder miyim sandın diyor. Allahım sana geliyorum ben öldürürüm bu adamı. Hiç üşenmemiş bir ay beni işletmiş birde ben ona pandam diyordum bu nasıl bir sınav.

"Eylül içeri gir bu adamla hiç bir yere gitmiyorsun." İrem'in sesiyle geldim kendime ne oluyor burda sahiden Emre'nin ne işi var ki burada bana sevgiliyken söylemediği sözleri söylüyordu mesajlarda neden ama yeni bir oyun mu yoksa.

"İrem bir saniye benim ona soracaklarım var."

"Panda sendin demek. Neden ha neden amacın ne senin Emre veba gibisin senden kurtuluş yok mu benim acı çekmem sana zevk mi veriyor. CEVAP VER BANA." O kadar çok sinirlenmiştim ki kolumdan tutan iremi savurdum ve bağırdığımı o an farkettim.

"Senin için panda da olurum Eylülüm ben seni çok seviyorum anladım sensiz olmuyor bende en azından böyle bir anda çıkmak istedim karşına. Hadi gel dünyam affet beni lütfen."ya bir insan bu kadar yüzsüz olamaz. Anlamıyorum kürkçü dükkanı mıyım acaba ben..

"Sen ne affından bahsetiyorsun. Gülsüm pas vermedi mi koşarak gitmişsin Emre ona sen bittin bende şimdi bas git yoksa mahalleye rezil olacaksın. O herkesin gözünde çizdiğin güzel çocuk imajını beş dakikada yerle bir ederim bilirsin. Haydi yol orada bir dahada bana asla yazma edebinle git şimdi." Arkamı döndüm sinirden gözlerim doldu ama kesinlikle ağlamayacaktım onun için artık tek gözyaşı dökemem eve girdim İrem Emre'ye bağırıyordu en son ağızda alınmayacak küfürler etti sonra arabanın çalışma sesi duyuldu ve İrem yanıma geldi koşarak.

"Canım iyi misin? Bak sakın üzülme o şerefsiz için değmez tamam mı bebeğim." İrem'in sözlerinden sonra akmak için hazırda bekleyen yaşlarım benden izin almadan akmaya başladı ve sıkıca sarıldım İrem'e.

"Neden ben ona ne yaptım sevmekten başka ama değmezmiş İrem." Dedim hıçkırıklarım arasında. Sonra aklıma Burak  geldi ve ayağa kalktım. Ona gelemeyeceğimi haber vermem gerekliydi. Bu durumu ona nasıl açıklayacaktım bilmiyordum. İrem telaşlı halimi görünce korktu.

"Eylül ne yapıyorsun nereye Eylül."

"İrem çantam nerde Burak'ı aramam lazım."

" Al canım bendeydi bende korktum bir anda ayağa kalkınca gene kendine birşey yapacaksın diye korkuyorum Eylül." Emre bana iyi gelmiyor bir kere çok büyük bir kavga etmiştik bende içip içip sarhoş olmuş üstüne intihar etmek için kayalıklara çıkmıştım tam kendimi atacakken bir adam beni kurtarmıştı ama ben o kadar sarhoştum ki yüzünü bile hatırlamıyorum sonra gözlerimi hastane odasında açtım ağızımdaki iğrenç bir tat sigara da içmiştim iki paket bitirmişim Rasim amca öyle diyor. Kim olduğunu öğrenemedim o adamın teşekkür borcum var ona. Adını bile söylememiş kimseye beni hastaneye bırakmış kaybolmuş ortadan sonra aradım ama bulamadım.

"Yok o bir kere olur onun için kılımı kıpırdatmam artık korkma canım."

"Sana güveniyorum canım arkadaşım beni düşün olur mu sen gidersen yalnız  kalırım. Aman neyse sen ara Burak'ı ben banyodayım yüzümü yıkayıp kendime gelmem gerek." İrem banyoya girdi bende sesimi düzeltip Burak'ı aradım.

"Efendim Eylül!"

"Burak şey ben gelemiyorum haber vermek için aradım."

"Eylül iyi misin sesin çok kötü geliyor hasta mısın ."

"Yok iyiyim endişelenmene gerek yok sonra anlatsam olur mu nedenini"

"Eylül evde misin geliyorum senin birşeyin var bana söylemiyorsun itiraz kabuk etmiyorum."

"Evde değilim Burak İrem'deyim. Yani arkadaşımda."

"Tamam konum at geliyorum. İstersen annene sorayım evini biliyorum."

"Offf tamam atıyorum konum."

"Tamam güzelim ben çıkıyorum yola sizin mahallede mi evi arkadaşının." Ne güzelim mi bana demedi dimi. Güzelim dedi  bana ben neden bu kadar heyecanlanıyorum Eylül yapma ama şu an depresyonda olman lazım kızım.

"Eylül iyi misin güzelim ses ver."

"Ha bu burdayım evet aynı mahallede."

"Yarım saate oradayım kapatıyorum araba kullanıyorum şimdi gelince ararım at konumu bana."

"Ta tamam."
Bana neler oluyor böyle konuşamıyorum bile. Ne çabuk atlattım az önceki rezaleti.

"Eylüüüül iyi misin ay kız delirdi valla ağlarken gülüyor kal geldi kıza ayyy anneni mi arasam acaba Eylül sen aradın mı Burak'ı?"

"Bana güzelim dedi!"

"Ay valla kaybettik kızı devreler yandı."

"Buraya geliyor konum attım güzelim dedi bana kalbim yuvasına sığmıyor normal mi bu iroş?"

"Aşk bu canım arkadaşım ama ne ara oldu tabi buda önemli."

"Sesini duyunca oldu şimdi hazırlanmam lazım yarım saate geliyorum dedi."
Oturduğum yerden kalkıp banyoya gittim makyajımı sildim ve yeniden yapacak halim olmadığı için sadece krem sürdüm saçımda dağılmıştı üstün körü düzleştirdim. İçerden İrem'in sesini duymamla banyodan çıktım.

"Burak arıyor." Nasıl ya daha on dakika olmadı yarım saate demişti neyse aldım telefonu İrem'in  elinden cevapladım hemen aramayı.

"Efendim."

" Ben geldim kapının önündeyim." Dedi bende İrem'e gidiyorum dedim çantamı aldım çıktım. Kapıda son model bir araba önünde Burak o kadar düşünceli ve telaşlı duruyor ki bir an içimden keşke pandam sen olsaydın dedim. Kafasını kaldırıp beni görünce bir anda yanıma geldi ellerimi tuttu.

"Eylül iyisin değil mi sesin o kadar kötü geliyordu ki. Ne oldu sen ağladın mı sevgilin mi birşey yaptı anlat bana?" Bir an kalp atışlarımı duyacak sandım.

"Burak sakin ol bunları burada mı konuşacağız bütün mahalle bizi dinliyor bin arabaya sahile gidelim anlatırım."

"Pardon seni öyle görünce bir anda endişelendim. Tamam atla hadi gidelim." Bindim arabasına yalan değil bu hali o kadar hoşuma girmişti ki ama bana abi gibide yaklaşıyor olabilir bu yüzden dikkatli olmalıyım ya yanlış anlıyorsam duygularını.  Gidene kadar konuşmadı benimle ve sahil kenarına çekti arabayı bir banka oturduk. Bana döndü ve anlat der gibi bakıyordu nereden başlayacağımı düşündüm ve bütün olan biteni anlatmaya karar verdim.

"Nasıl anlatacağımı bilemediğim için başından başlıyorum. Benim bir gönül yaram olduğunu söylemiştiniz ya işte Emre o yaranın adı biz bununla benim zorlamamla bir senedir süründürüyorduk ilişkimizi. En sonunda başka bir kızla görüştüğünü duydum ve terk edildiğimi anladım tabi arkadaş benim ona ulaşamamam için engellemiş. O arada bilinmeyen bir numaradan mesaj aldım tabi ben bu mesajı bir iki gün sonra okudum. Birinin benimle kafa bulduğunu düşündüm sonra sözlerinden etkilenmeye başladım hatta ona panda lakabını takmıştım. Sevgiye en çok ihtiyacım olan anda bana tüm kalbini açmıştı hem gizemli bir o kadar da şeffaftı bugün sizin yanınıza beraber gelecektik. Heyecanla kapıya çıktım ve karşımda Emre'yi gördüm en son bir ay önce görmüştüm yüzünü. Anlayacağınız benimle oynadığı oyunlardan biri bu o kadar sinirlendim ve aptal hissettim ki kendimi bu yüzden biraz ağlamış olabilirim." Beni hiç bölmesen dinlemişti. Ama sanki bir ara yüzünde ufak bir tebessüm görür gibi oldum ama anlık birşeydi yanlış gördüm herhalde. Bir süre sustuk ikimizde sessizliği bölen telefonuma gelen mesaj oldu.

Emre:Beni kovmanın nedenini şimdi anlıyorum sen başkasına aşık olmuşsun o adama nasıl baktığını gördüm. Eylül beni gerçekten sevdiğini düşünmüştüm. Panda diye de bu adama mı diyordun. Ben senden özür dilemek için gelmiştim ama sana değmezmiş.

Buda ne demek oluyor Emre panda değilse panda neden orada değildi kafam allak bullak oldu.

EYLÜL YAĞMURUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin