Nefise ne söyliceğini bilmez. Düşünmek ister. Ama bu şekilde düşünemiyordu bile. Elleri Muzafferin elindeyken. Muzafferin nefesi ona bu kadar yakınken.
Nefise: Muzaffer ben. Nefise kelimeleri toparlayıp konuşmak ister. Ama Muzaffer izin vermez. Muzafferin artık sabrı kalmamıştı. Sanki herşey şimdi olsun istiyordu. Nefise ona evet desin. Yarın gidip nikah tarihi alsınlar artık. Nefise sonsuza kadar ona ait olsun. Yalnız onun olsun istiyordu.
Muzaffer: sen. Muzaffer Nefisenin dediğini tekrarlar. Kendince Nefisenin konuşmasına yardım etmek istiyordu. Ama bu şekilde onu daha çok sıkıştırıyordu. Nefise daha çok kapana kısılıyordu. Napıcağını ne söyliceğini zaten bilmiyordu. Muzafferin bu sabırsız hali de diğer yandan onu tedirgin ediyordu. Bu kadar şey yaşamıştılar. Nefise tam emin olmak istiyordu. Muzaffere güvenmek istiyordu. Ama Muzaffer ona bu zamanı tanıyacakmıydı? Yoksa başta yaptığı gibi hemen soluğu başka kadının koynundamı alacaktı. O defa Muzafferin başka kadınla olması başkasına dokunması başkasını öpmesi canını yakmamıştı Nefisenin. Ama bu sefer Muzaffer başka kadınla beraber olurdusa burda ikisi için bir şans isteyip sonra başka kadına dokunurdusa Nefise onu asla aff etmezdi. Ihaneti kaldıramazdı.
Nefise: bana biraz zaman versen. Nefise çok sakin yumşak ses tonuyla söyler. Sanki ilişkilerinin ilerlemesi onların bir geleceğinin olması Muzafferin ellerindeydi. Muzaffer şuan evet dese Nefise düşünecekti. İksini bu zamana kadar yaşadıklarını gerçekten Muzaffere bu şansı vermeliydimi? Nefisenin bu adama karşı hissleri vardı. Ama bu adam kalbinin hızlı atmasına kokusuyla Nefisenin aklını başından alan bu kişi onun için doğru adammıydı. Nefise bu kararı verirken yalnız kendini aşkını kalbini düşünmemeli oğlunu bu hayatta tek varlığı olan kişiyide düşünmeliydi. Muzaffer Merte baba sevgisini göstere bilicekmiydi? Ona kendi evladı gibi davrana bilecekmiydi? Kendi kızını kayb ettiğinde canı yanmıştı. Üzülmüştü bu çoçuk ondan bir parçaydı. Ama Mert onun evladı değildi. Nefiseyle ikisinin çoçuğu olsa bu çoçuğu Mertten farklandıracakmıydı? Yoksa her ikisini kendi evladı gibi kabullenecekmiydi.
Nefise bunları düşünmek istiyordu. Kararı alacağı bu bir kaç günde Muzafferin kendisine Merte olan tavrını anlamak istiyordu. Muzaffer onlara nasıl davranacaktı ?
Muzaffer: zamanmı? Ne için? Niye ? Muzaffer soruları ard arda sıralar. Ayağa kalkar.
Muzaffer: istemiyorsun. Senin kalbinde bana yer yok. Sen hala. Muzafferin lafı yarıda kalır. Elinde hiss ettiği sıcaklık sanki durması için işaret ediyordu. Durup onun elini tutan elin sahibini dinlemesi gerektiğini söylüyordu.
Nefise: Muzaffer. Muzaffer Nefiseye taraf döner. Şuan yüzyüzeydiler. Muzaffer Nefisenin yeşil gözlerine bakıp dalar. Hayalini kurduğu anlar gerçekleşmiyecekmiydi? Bu kadın ondan uzaklara gidecekti. Kokusunu nefesini en önemliside Muzafferin karanlık gecesine ay gibi doğan parlak gözlerini alıp gidecekti. Yakınındayken hayalini kura biliyordu. Onunla hayallere dalıp gidiyor dakikalar sonra yüzünde kocaman gülümsemesiyle eli deli gibi atan kalbi üzerinde hayallerden çıkıyordu.
Ya şimdi ? Nefise düşünmek istiyordu. Ya düşündükce vazgeçerdise onlardan. Aralarında hiç bir bağ yokken sadece Muzaffer kendi aşkına güvenerek bu şansı isterken Nefise ondan zaman istemişti. Zaman herşeyin ilacıdır diyorlar. Ya Nefise Muzafferden bu zaman müddetinde soğurdusa.
Nefise: sadece biraz zaman istiyorum. Düşünmek için. Sen düşünmüşsün. Bu kadar zamanı düşünüp ikimizin bir şansa ihtiyacımız olduğunu düşünmüşsün. Nefise diğer eliylede Muzafferin elini tutar.
Nefise: benimde düşünmeye ihtiyacım var. İkimizi düşünmeye. Bu şansı verirsek birbirimize. Nefise elini yavaşca Muzafferin elinden çeker. Muzaffer ne kadar sıkı tutsa da Nefisenin elini yinede eli boş kalmıştı. Nefise bir eliyle Muzafferin elini tutarken diğer elini Muzafferin yanağına koyar. Muzafferin sanki buna ihtiyacı vardı. Anında gözlerini kapatır.
