"Aslında en çok beklenen en beklenmedik anda gelendir."
♥
6.BÖLÜM°•°•°•°•°•
Beklemek, umutsuz bir rüyanın en sancılı anında patlak veren kötü olaylar gibidir aslında. Yürektir baş karakter, hadiselerin tel tel örüldüğü
bu hayal girdabında sevgiye aç ruhların arasında kendini hakedene bir mükafattır; lakin yeri de zamanı da meçhuldur. Beklersin, beklersin belki de bekliyorsun hala. Umudunu kesersen eğer kaybedersin biliyorsun bunu. Ama gün gelir,işte o an gelince bir kalp daha hissedersin yüreğinde, bedenine girer sandığın bu ağırlık ruhunda yer edinir, yuva kurar kendine. Ve anlarsın artık aslında en çok beklenen en beklenmedik anda gelendir. İşte ben de bekledim hem de yıllarca. Arkadaşım olmazdı hiçbir zaman, yalnızlığın dostum olduğunu söylemiştim ya. Ama artık kurtuldum bu dertten. Çünkü benim bir arkadaşım var, canımı acıtacak olsa canından vazgeçebilen.Ellerimi tutmuş olmasının verdiği utançla ellerimi kendime çektim ve yüzüne kondurduğu gülümsemenin aynadaki yansımasını izler gibi gülümsedim. Hafif nemli siyah saçları yağmurdan nasibini almış alnına yapışmış, aksine ela gözleri ise güneş doğmuşçasına gülümsüyordu. Ben ne haldeyim kim bilir? Kızarık gözlerim, soluk tenim ve inadına gülümseyen dudaklarım ile oldukça saf görünüyorum muhtemelen.
"Beş dakika doldu." Ufuk saçlarını karıştırarak içeri girdiğinde yeniden yanıma oturmasını bekledim ancak ellerini sert sayılmayacak şekilde Bertan'ın ensesine vurup onu buradan göndermek istemesi göz ardı edilemez bir sorundu onun için. Ki Bertan'a 'hatalı soru'diye hitap ettiklerini varsayarsak sorun demek gayet doğaldı. "Hakkını helal et, üzerimizde hakkın varsa. Seni tanımak güzeldi, hayatında başarılar." Eliyle kapıyı gösterince içeriye Atınç havalı bir giriş yapınca homurdandı. "Güzel bir kovulma sahnesi yaşıyoruz, yaptığına bak Atınç. Çık gözüm görmesin seni." Atınç yerinde sabit durup elini cebinden çıkarınca kafasını yan eğip biraz düşündükten sonra bana kısa bir bakış attıktan sonra geri geri gitmeye başladı. "Abi kusura bakma. Sen devam et, ben rolümü icra edeceğim." Tersten oynatılmış video misali yeniden çıkınca Ufuk yeniden elini onun ensesine yerleştirip kafasını yan eğdi ve repliğinin farklı bir versiyonunu dillere döktü. "Yani demek istiyorum ki ayağını bir yerlerine vurarak kaç. Nerede hareket orada..." Atınç kapıdan yeniden girmiş kolları önünde bağlı bir şekilde duruyordu. Güvenlik gibi dikildiğinde devam etti. " ...cibilliyet." Ufuk umutsuz vaka ifadesine bürünürken ben yatakta gülmeye başlayınca Atınç kafasını bana çevirip göz kırptıktan sonra sözüne açıklık getirdi. "Cibilliyet önemli." Bertan da güldüğünde Ufuk tüm havası bozulduğu için ellerini iki yana açıp ofladı. "Hani şu sende olmayanından?"
Atınç odanın içinde yürüyerek yatağımın başına gelince kafasını eğip saçlarının uzun uçlarını savununca Ufuk ona sataşmadan edemedi. "Napıyosun lan otostop çekmeye çalışan yağlı boya kutusuna düşmüş moruklar gibi? Elini kaldır da tam olsun." Atınç bir an sersemleyerek geriye düşer gibi olduğunda yeniden toparlanıp eski -güvenlikçi- duruşuna geri döndü. "Birini durdurmaya ihtiyacımız mı var?" Odadan çıt çıkmazken Ufuk sabır dileyip koltuğa oturdu. Ona cevap vermeye gerek duymadan elini uzatmış işi Bertan devralmıştı ancak Atınç ona izin vermeden konuştu bozulmuş bir sesle. "İnsanlar da durabilir yani." Güldüğümde bana masumca bakıp mantıklı bir açıklama arar gibi gözlerini tavana dikip yeniden bana bakmıştı. "Arabaların durmasına gerek yok diyorsun yani?" Bertan da onun kafaya dahil olunca Ufuk'a bakıp omuz silktim. Kafasını aşağı yukarı sallayınca herkes Atınç'ın vereceği mantıksız cevabı dinlemek için heyecanla(!) bekliyordu. "Hayır aslında araba değil de..." Bir müddet bekledikten sonra aklı karışmış olmalı ki bilmiş bir biçimde kaşını kaldırdı ve güldü. "Cibilliyetli arabalar."
![](https://img.wattpad.com/cover/139844001-288-k119886.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefretin Soluğu
Teen FictionNefret... Yalanlarla büyüyen bir insanın kana boyanmış hayatında edilebileceği tek histi belki. Ya da olmayan gerçeklere açtığım savaşta yenemediğim tek düşmanım. Kısaca silahlar elimdeyken kana buladığım bu hayatta küçük yaşta yalanlarla büyümekti...