"Yıldızları izleyelim bu gece..."
♥
7.BÖLÜM°•°•°•°•°
"Adını söylemeyecek misin?"
"Benim adım... Odiar."
Gecenin tüm gündüzleri saracak güzellikteki yıldızları karşımda duruyorken onun kara silüetini hayal ediyordum. Ses tonundaki yorgun tınısı kulaklarımdan eksilmiyor, daha da yalnızlaşıyordu boğuk sessizlik içinde.
"Sana zarar veremem ki. "
Aklımdan çıkmayışı şöyle dursun, yüz hatları bile hayali bir şekilde tasarlanıyor kafamda. Siyah saçları, siyah gözleri, baştan aşağı siyah giyimi her ne kadar kötü biri olduğunu ikaz etse de sözleri beni kendine karşı öyle garip bir konuma bırakmıştı ki yeniden onu görmenin isteğiyle bakınıyorum etrafıma ancak o beni ismini söyleyerek kaçıp yalnız bıraktığından beri burada oturuyordum. Neden gelmesini bekliyordum ki?
"Birileri mesaiye kalmış." Ufuk arkamdan bana seslenirken ona olanları anlatıp daha da meraka girmesini istemediğimden ayağa kalkarak yanıma gelmesini bekledim. Saçları dağınık ve uykulu gözleri onun ne kadar yorulduğunu gözler önüne sererken yavaş adımlarla yanıma gelip montumun düğmelerini kapatmaya başladı. Üzerinde incecik giysiler olmasına rağmen beni düşünüyordu. "Bu havada ne işin var dışarıda?" Düğmeleri iliklemeyi bitirdiğinde ellerini cebine koyup üşümesini engellemeye çalışırken hafif gülümsemişti. "Hava almaya çıkmıştım." Kaşlarını kaldırıp elimde olduğunun farkına varmadığım sopayı alıp yüzüne yaklaştırdığında onun ile ilgili bir açıklamam olmadığı için "Bu ne?"dediğinde masum görünmeye çalışarak konuştum. "Sopaya benziyor."
Akıllılara zarar mantığım onu güldürmüş kafasını iki yana sallamıştı. "Demek senin de Şakir ile tanışma vaktin geldi." İki saattir elimde tuttuğum sopanın adının 'Şakir' olduğunu öğrendiğim an biraz geriye çekilip gerçekten bunu yapabildiğine inanmıştım.
"Ben bunu hazmademem, sana iyi geceler. Birkaç gün görüşmeyelim lütfen." Sesli kahkahası etrafı doldururken el sallayıp eve dönmek için arkama döndüğümde Ufuk'tan hiç ses çıkmamış olması beni şaşırtırken evin kapısına geldiğimde son kez etrafıma bakındım. Kimsenin olmadığını gördüğümde odama çıkıp kapıyı kapattığımda üzerimdeki montu çıkarıp üstümü değiştirmek için dolabımın önüne gelmiştim ancak telefonuma gelen bir mesaj sesi ile hızlıca elime telefonumu alınca ekranda yeniden aynı bilinmeyen numaradan gelen bir mesaj vardı. Sabah bir noktanın olduğu mesajın aksine bir cümle vardı karşımda.
Beni göremedin çünkü sen sadece baktın bana Ezel.
Ekrana inanmak istemez gibi birkaç saniye baktıktan sonra pencerenin önüne geldiğimde uzaktan ışıkları görünen siyah bir arabanın içerisinde yeniden ona baktığımı hissetmiş gibi kafasını önüne eğdiğinde göremediğim yüzü onun da beni izlediğini kanıtlamıştı. Ellerimi klavyede gezdirirken ilk kez cevap verdim ona.
Yüzünü de bir gün görmeme izin verecek misin, Odiar?
Gönderdikten sonra yeniden dışarıya baktığımda aniden kafasını eğmesiyle yüzünde telefonundan yansıyan ışıklar peyda olurken bana bir cevap yazmasını izliyordum. Sanki çok normal bir olaymış gibi, evimize gizli notlar bırakan bir adamla mesajlaşıyorum ki bakılırsa o benim hakkımda çok şey biliyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefretin Soluğu
Fiksi RemajaNefret... Yalanlarla büyüyen bir insanın kana boyanmış hayatında edilebileceği tek histi belki. Ya da olmayan gerçeklere açtığım savaşta yenemediğim tek düşmanım. Kısaca silahlar elimdeyken kana buladığım bu hayatta küçük yaşta yalanlarla büyümekti...