Backstage/MarkHyuck

1.4

"Senden pek böyle bir şey beklemezdik Mark, ne oldu? Ehehe baya mutluydun."

Şu an U yurdundayım ve Ten Hyung ile oturuyoruz. Haechan'ı yarına kadar göremeyecek olmak üzücü.

"Sadece beni öpmesine izin verdim hyung. Sen de bunu hem Johhny hyunga hem Taeyong Hyunga yapıyorsun. Ehehe sende baya mutlu gözüküyorsun yani."

"Var mı peki?"

"Ne var mı Chittaphon Hyung?"

"Bir şeyler var mı?"

"Dolapta mı? Bakayım Hyung." derken koltuktan kalkıp mutfağa kaçmaya çalıştım. Neyi ima ettiğini biliyordum. Malesef hayat toz pembe değil.

"Mark LEEEEEEEEE!" mutfağa Chittaphon Hyungu yok sayarak girdiğimde LuWoo görmek beni hiç şaşırtmadı. Herkes birbiriyle moment veriyordu ama şu ana kadar tek gerçek LuWoo ve YuWin idi. Chensung da yoldaydı gerçi. Umarım bizde Haechan ile anlaşmaya başlardık. Artık kedi-köpek dalaşı yapar gibi birbirimize sataşmıyorduk ama çok da iyi sayılmazdık.

Buzdolabın kapağını açtım ve içinde sadece sebze-meyve olduğunu gördüm. Gerçekten sanırım ağlayacağım, menajer sunbae'ye biri bizim de aç olduğumuzu söylesin. Dolabın kapağını kapattım ve odama çıktım. Kapıyı arkamdan örttüm, yatağıma uzandım.

Cebimdeki telefonum titredi ve o tanıdık melodi yükseldi. Evet Haechan'ın bildirim sesini değiştirmiştim çünkü telefon benden uzakta ise veya konuşmak istemiyorsam o aradığında ya da mesaj attığında telefona bakmıyordum.

Sadece bir link atmıştı. Linke tıkladığımda YouTube uygulaması açıldı. Videonun başlığı... 'MarkHyuck Kiss Moments' idi? Bu ne diye düşünerek başlattım. İntro bittikten hemen sonra bizim bu gün verdiğimiz moment başladı. Sahnede NCTzen'a buraya geldikleri için teşekkür ediyordum, Haechan elinde içinde gül yaprakları olan sepetle arkama geçiyordu ve konuşmanın ortasında başımdan aşşağı onları döküyordu. Arkama döndüğümde bana kocaman sarılıyordu ve yanağımı öpüyordu. Ama bu video benim arkamdan çekildiği için ve Haechan kafasını yana eğip öptüğü için çok yanlış anlaşılıyordu. Karnıma bir sancı girdi ve aşşağılarda alışık olmadığım hissi hissettim.

Gerçekten yanlış anlaşılma olmasaydı ve öpüşseydik ne olurdu?

Karnımdaki sancı geçmezken yatakta sola döndüm. Altlardaki o sızıyı görmezden gelmeye çalışıyordum. Devamında sarıldığımız bir sürü yer geçti. Sızı iyice artsada izlemeye devam ettim. Ama en sondaki gerçekten son nokta oldu. Haechan yer kalmadığı için kısa bir anlığına kucağıma oturuyordu. Ama sanırım o otuz saniye benim için gerçekten zor oldu. Videodaki yüz ifademden de şaşırdığım belli oluyordu ama orada sakin kalabilmiştim. Şu an kalamıyordum ama. Altımdaki sızı iyice dayanılmaz noktaya geldiğinde telefonu yanıma bir yere fırlattım ve elimi karnıma bastırıp yatakta cenin pozisyonuna geçtim.

Haechan'ın isteyerek kucağıma oturduğu ve beni öptüğünü düşünmek istemi- hasiktir.

Koşarak odamdaki banyoya geçtim, sanırım başka yol yoktu. Kapıyı arkamdan zar zor kilitledim ve pantolonumu indirdim. Kendimi çekecektim, bu bokluğu gerçekten yapacaktım.

Hayır. Lanet olsun. Bir anda durdum. İki elimi de soğuk fayansa yasladım ve derin nefesler aldım. Hayır. Dur Mark.

Haechan'ın yüzüne bir daha bakamazdım.

'Dur Mark.'... Kendime sürekli bunu tekrarlıyordum. Odamdan Haechan'ın aradığını gösteren bildirim sesi ile her şey aklıma bir bir doldu.

Haechan'ın yatağımda uzandığını ve kırmızı saçlarının yatağıma döküldüğünü hayal edebiliyordum. Terlediğini ve teninin elimin altında nasıl parladığını hissedebiliyordum.