Backstage/MarkHyuck

2.3

Mark Hyung, öğle arasına doğru dans pratiği yaparken birden bire müziği kesti ve yanıma doğru yaklaşıp karşımda durdu, iki elini de benim ellerime sardı. Parmaklarımız mükemmel bir uyumla birbirine geçti.

Sanırım sonunda o teklifi edecekti. Bu anı çok düşünmeme rağmen dizlerimin bağı birdenbire çözüldü ve titremeye başladı, ayrıca menajerler yüzünden dışarıda bir yerde teklif alamadığım için de üzgündüm biraz.

Aish... Ben... İnanamıyorum... Ter kokan dans pratik odasında teklif alacaktım gerçekten... Tanrı'ya şükürler olsun ki sabahın köründe heyecandan uyanıp iki kere banyo yapmış ve parfüm boşaltmıştım üzerime. Taeyong Hyung'a bana makyaj yapsın diye yalvarmıştım ama doğal olmamı söylemişti.

Düşünmem bittiğinde fark ettim ki, dans pratik odası çok sessizdi.

Bende dolan gözlerimi sessizliği çözmek için tek tek üyelerde gezdirdim. Hepsinin bir şeylerden haberi var gibiydi.

Taeyong Hyung ve Taeil Hyung annelerimiz gibi davranıyorlardı ve daha hiçbir şey olmamasına rağmen şimdiden ağlıyorlardı.

Johhny Hyung ve Yuta Hyung ise kendilerini babalarımız yerine koymuşlardı. Hangimizin seme olacağı konusunda iddialaşıyorlardı. Aish gerçekten...

Sicheng Hyung ile Chittaphon Hyung köşede sırtlarını duvara yaslamış bize gülümsüyorlardı.

Jungwoo Hyung, Kun Hyung ve Lucas Hyung da çok bekledikleri bir filmin en heyecanlı yeri gelmiş gibi gözlerini büyültmüş bize bakıyorlardı.

Doyoung Hyung ve Jaehyun Hyung kısık sesle kimin daha yakışıklı olduğunu tartışıyorlardı. Pek umurlarında değildik sanırım.

Chenle ve Jisung ellerine konfeti almış, gülümseyerek patlatmak için doğru anı bekliyorlardı.

Renjun ve Jeno ise bizi videoya çekiyordu. Ah, bize sonradan izletmek için çekiyorlarsa eğer, bu çok ince ve güzel bir düşünceydi.

Sessizliğin nedeninin biz olduğumuzu anladıktan sonra önüme döndüm. Ve sonunda. O gözler. Belki de sonsuza dek bakmak istediğim bir çift göz. Gözlerimi hızlıca tüm yüzünde gezdirdim. Dudaklarına peydah olmuş yumuşak ama gergin bir gülümseme. Elleri ellerimin arasında terliyor. Konuşmak için dudaklarını araladığında kalbim atma hızını daha da arttrıyor.

"Seni seviyorum Donghyuck-ah. Bana sonsuza dek güvenir misin?"

Bizimkilerden yükselen kısık "Wow." sesini zar zor duyuyorum.

"Seni seviyorum ve sana güveniyorum Mark Hyung. Sende bana sonsuza dek güvenir misin?"

Elleri ellerimi bırakıp belimi tutuyor ve beni kendine çekiyor.

Burunlarımız çarpışırken fısıldıyor. "Sonsuza dek."

İkimizde birbirimize gülümsüyor ve gözlerimizi kapatıyoruz. "Sonsuza dek."

Bütün üyelerin önünde beni öptüğünde kızarmaya başlıyorum. Kulaklarım uğuldarlen konfetiler patlıyor ve Mark Hyung'un öpüşüne gülümsüyorum.

Tüm üyeler burada olduğu için kısa süre sonra ayrılıyoruz ve Mark Hyung sıkıca belime sarılarak olabilirmiş gibi beni daha çok kendine çekiyor, bende kollarına tutunuyorum ve başımı boynuna gömüyorum, muhteşem kokusu beni büyülerken üyelere bir daha tek tek bakıyorum.

Taeil Hyung ve Taeyong Hyung son sürat ağlamaya devam ediyor.

Johhny Hyung teklifi Mark Hyung etti diye Yuta Hyung'a Mark'ın seme olduğunu ve iddiayı kazandığını söylüyor.

Sicheng Hyung ve Chittaphon Hyung elleri kopana kadar yüksek seste alkışlıyorlar.

Doyoung Hyung ve Jaehyun Hyung kavgayı bitirmiş olacak ki fotoğrafımızı çekiyorlar.

Renjun ve Jeno ne kadar 'soft' olduğumuzu tartışıyorlar. Bu sırada videoyu Jaemin'e attıklarını duyar gibi oluyorum. Oysa bize ileride izletmek için çektiklerini düşünmüştüm. Onlar sadece Jaemin okulda olduğu için, o da görebilsin diye çekmişler.

Jisung ve Chenle ise yerdeki konfetileri avuçlayıp birbirlerine atıyorlar. Bu odayı birazdan temizlemek zorunda olduğumuz gerçeğini kafama takmıyorum.

Mark Hyung, başını eğiyor ve saçımı öpüyor.

Onu çok seviyorum.

Sonsuza dek.

~~~~~~~~~

AĞLIYORUM

YA BİZ 1K OLDUK GERÇEKTEN İNANAMIYORUM DONGHYUCK KADAR MUTLUYUM ŞU AN.

-ama umarım mutluluğum Donghyuck'unki kadar kısa sürmez:ddd-

VE BU FİNAL DEĞİL YANLIŞ ANLAMAYIN DAHA SÜRÜNDÜRÜCEM