4.0 °Final°

1.9K 220 441
                                    

|Bu hikaye için son kez, oy verir misiniz?|

--------------------------------------

Kafamı Mark'ın omzuna yaslayıp tablette yaptıklarını izledim. Bildirgenin altına gelen yorumlara bakıyordu. Ve tuhaf olan şu ki, kötü yorum yoktu. Gerçekten o kadar azlardı ki gözükmüyorlardı. Tabii bu destekleyenlerin çokluğundan da olabilirdi. Ve en çok beni gülümseten ve sevindiren tek destek verenin NCTzen olmaması idi.

Her fandomdan bir sürü kişi destek veriyordu. (Bu arada... Siz hangi fandomlardasınız?)

Beklenenin aksine grup için düşüş yaşanmamış, aksine MV izlenmeleri ilk günden ikiye katlanmıştı. Sürekli "#Markhyuck , #LoveIsMarkHyuck" tarzı hashtagler kullanılıyordu.

Benim ailem ve Mark'ın ailesine karşın, bizi destekleyenler vardı. (Sizin en çok shiplediğiniz couple?)

Ailelerimiz destek vermemesine rağmen köstek de olmadığı için tanrıya şükür ediyor ve fazlasını istemiyordum. Bundan sonra önüme bakacak ve sadece yanımda olanlarla ilerleyecektim. Mark'ın elini tutarak, tabii ki. Onsuz ne ileri ne de geri, hiçbir şey yapamazdım ben. Çünkü onsuz hiçbir şeyim. Onun bensiz hiçbir şey olduğu gibi.

Kafamı kaldırdım ve yanağını öptüm. "Uyuyalım mı Markkie?" Tableti kapattı ve yanına, koltuğa, bıraktı. "Ama daha sana gelinlik bakacaktım Donghyuck?" Boşta kalan kolları belime sarıldı.

Kıkırdadım. "Uykulu olmasam güzel bir cevap yapıştırırım sana da, dua et uykum var." Benimle birlikte kıkırdadı. "Dalga geçiyorum, biliyorsun."

Ayağa kalkıp elini tuttum ve yatak odasına yürümeye başladım. "Hyuckkie, bundan sonra böyle sakin mi olacağız?" Düşündüm. "Bilmem ki? Nasıl oluruz Markkie? Olabilir miyiz?" Elimi bırakıp belime sarıldı. "Gerçi çok boş konuştum. Seninle olduktan sonra ne olursa olsun önemsemem ben." Güldüm. "Bende."

Odaya girip kapıyı kapattık ve yatağa girip birbirimize sarıldık yine. "Acaba medya ne tepki verecek, NCTzen çok zorlanır mı-"

"Şşt. Düşünme bunları. Bir olduktan sonra üstesinden gelebiliriz."

Eskiler aklıma birdenbire geldiğinde gülümsedim. "Şarkıyı hatırlıyor musun Mark? Skillet - Last Night?" Esnedikten sonra cevap verdi. "Bana bileğindeki yaralarla geldin~" Eşlik ettim. "Bana bu gece son olacakmış gibi hissettiğini söyledin~" Kıkırdadı yine. "Ben sözümü tuttum Donghyuck. Bak her gece seninle uyuyorum." Gülümsedim. "Hot n Cold." Kaşları havaya kalktı. "Huh?" Kıkırdama sırası bendeydi. "Eğer sana bir şarkı söyleyecek olsaydım, Katy Perry - Hot n Cold'u söylerdim." Bir anlık heyecanla yatakta doğruldu. "Oh! O şarkıyı biliyorum!"

"Çünkü sen bir sıcaksın, bir soğuk. Bir evet diyorsun bir hayır. Bir içeridesin, bir dışarıda. Bir yukarısın bir aşağı~"

Bende doğruldum ve devam ettim. "Her şey tam iken sen tam değilsin. Bir siyahsın bir beyaz. Bir kavga eder ayrılırız, bir öpüşür barışırız~"

Eğilip dudaklarıma kısa bir öpücük kondurdu ne ara belime sardığını bilmediğim kollarıyla beni yatırdı. Kocaman esnedim. Bu sırada Mark üstümüze örtüyü çekmişti bile.

Boynuna gömdüm kafamı. Derince kokusunu çektim içime. "Sonsuza dek."

Bir eliyle saçlarımı okşayıp bir eliyle belime sarıldı. "Sonsuza dek."

●●●●●●●●●●●●●●●●●●●

Umarım burayı okursunuz~

Teşekkürler. Gerçekten teşekkürler. Buraya kadar benimle gelip oy ve yorumlarınızla beni şereflendirdiğiniz için gerçekten size minnettarım. Acemice ve kötü yazdığımı biliyorum, sizlere layık bir kitap değildi bu. Fakat hep yanımda olduğunuz için çok mutluyum!

-Özel bölüm yazacağım sanırım, dayanamam ben bu ikisinden ayrı kalmaya-

İleride de yazacağım kitaplarda birlikte oluruz umarım. Bana her zaman mesaj atabileceğinizi unutmayın lütfen, kitap önerisi bile yapabilirsiniz.

Sizi seviyorum.

Ha bu arada! MarkHyuck'u her zaman sevin olur mu?

-19/11/18-

Backstage/MarkHyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin