16. BÖLÜM: ZARFLAR
ARAS'TAN
Kafamı kaldırıp gözlerimi bulutlara çevirdim. Küçükken kendimi ne zaman yalnız hissetsem gözlerim her zaman bulutlarda olurdu sanki orda başka bir hayat varmış gibi sürekli hareket eden bulutlarda hayaller kurardım asla gerçeklik payı olmayan saçma sapan hayaller. Şimdi o hayallerin şuan ki hayallerime bakınca normal bile olabileceklerini düşünüyordum......
Saatlerdir annemin mezarının başında öylece duruyordum. Ama hiç hareket etmeden konuşmadan öylece duruyordum annemi kaybedeli 3 hafta olmuştu sanki onun gittiği günden beri benimde içimden bir parça gitmişti. Zamanın nasıl akıp gittiğini anlamıyordum sanki her şey ışık hızında ilerliyor bir ben olduğum yerde kalıyordum neden böyle hissediyordum bilmiyorum annem hayattayken onu çok sevdiğimi yansıtmasam da ölümü beni çok etkilemişti belki de artık kendi aldığım kararları destekleyecek biri olmaması beni asıl sarsandı bu üç haftada annemle yaşadığımız evden babamın evine nasıl döndüm onu bile hatırlamıyorum tek hatırladığım babamın eşyalarını topla evine dönüyorsun demesiydi aslında dönmezdim ama annemin eşyaları içerisinde o evde daha fazla kalamazdım ve babamın değişiyle evime döndüğüm günden beri kimseyle konuşmadım evden sadece buraya yani annemin mezarına gelmek dışında çıkmadım. Benim kimseyle konuşmamamın aksine Kumsal Hergün düzenli olarak yanıma geldi ona cevap vermesem de benimle konuştu hep güzel şeyler anlattı sanırım babamın kolejine geri dönmememin tek sebebi Kumsaldı. Kumsal olmasaydı, babama karşı çıkmam için bir sebebim olamazdı.
Cebimdeki Telefonumun titreme sesiyle düşüncelerim bölündü elimi cebime atıp telefonu çıkardığımda ekranda Kumsalın adını gördüğümde hiçbir şey yapmadan telefonu tekrar cebime attım büyük ihtimal evde olup olmadığımı merak etmişti ona evde olduğum zamanlarda beni aradığında kapatıp kısa bir mesaj atardım sanırım yine aynısını yapmam gerekiyordu çünkü Kumsalı tanıyordum merak ederdi telefonumu tekrar cebimden çıkarıp mesajlar kısmına girdim
GÖNDERİLEN: KUMSAL
Evde değilim.
Bir saat sonra evde olurum geldiğimde mesaj atarım.
Yazıp gönderdim farkında olmadan ona çok soğuk davrandığımı biliyordum o bunları hakketmiyordu en kısa zamanda kendime gelmem gerekiyordu. Annemin mezarına son kez bakıp yürümeye başladım. Mezarlıktan çıktıktan sonra hemen Arabama bindim. Sanırım biraz hızlı kullanarak yarım saatlik yolu 15 dakikada geldim arabamı evin bahçesine park ettikten sonra hızlı adımlarla evin ikinci katında olan odama çıktım kapıyı açıp içeri girdiğimde bir an durdum ve karşımdaki yüze takılı kaldım onun burada ne işi vardı gülümseyerek
" Hoş geldin Aras bende seni bekliyordum" derin bir nefes aldım ve
" Alara Senin burada ne işin var" koyu mavi gözlerini gözlerime çevirdi
"Ben sadece biraz konuşuruz diye düşündüm"
" Konuşuruz diye düşündün öylemi? biz seninle ne konuşucaz. Konuşçak bir şeyimiz varmı? Söyle hadi varmı? Biz neyiz seninle? Sevgilimiyiz? Hayır Kankamıyız? Hayır Arkadaşmıyız? Hayır şimdi söyle bana ne konuşçaksın? " Artık bağırıyordum karşımda onu görmem bütün sinirlerimi altüst etmişti iyice yanıma yaklaştı ve tekrar dudaklarını araladı
" Ben sadece zor günler geçirdiğini birinin yanında olmasını isteyeceğini sanmıştım benimle konuşmak sana iyi gelir diye gelmiştim şimdi görüyorum ki istemiyorsun"
" Evet zor günler geçiriyorum evet yanımda biri olsun istiyorum ama bu kişi sen değilsin. Seninle konuşmak bana iyi gelmeyecek seni her gördüğümde bana yaşattığın şeyler geliyor aklıma yanımda olmanı istediğim zaman yanımda değildin bundan sonrada olma"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAY UKALA
Teen FictionO BAY UKALAYDI ben ise onun her şeye rağmen sevdiği AKSİ KIZIYDIM Başlangıç 3.11.2017