Oy vermeyi ve bolca yorum bırakmayı unutmayın! Paragraf yorumlarınız beni yazmaya teşvik ediyor, o yüzden yorum yapın!!!!
Bu bölümde smut var, yazmayı sevmiyorum ve iyi olduğumu da düşünmüyorum ama istendiği için yazdım. Lütfen yaşı küçük okuyucularım veya rahatsız olacaklar okumasınm
İyi okumalar, sizi seviyorummm❤️❤️❤️...
Jungkook keskin nefesini suratıma üfledi ve gözlerini kırpıştırdı.
" Yani...şimdi mi?" Başımı salladım.
" Chaeyoung, senin için daha özel olmasını istiyorum." Dudaklarına kapanmadan önce fısıldadım.
" Benim seninle geçirdiğim her anım özel zaten." Öpüşüme anında karşılık bulduğumda memnuniyetle gülümsedim. Jungkook kucağındaki bedenim ile koltuktan hızla kalktı ve merdivenlere yöneldi. Ben onu ensesinden tutup kendime daha da çektiğimde dengesi bozuldu. Gülmeden edemedim. Koşar adımlarla yatak odasına girdiğimizde sırtım hızla yatağın soğuk örtüsüne değmişti bile. Jungkook bu anı bekliyormuşcasına tişörtünü sertçe çıkardı ve üzerime eğildi. Dili dudaklarımdan aşağı doğru yol çizerken gözlerimi kapadım ve sadece âna odaklandım. Bedenimi kaldırdı ve elbisemi yavaşça çıkardı. Belimden tutup beni kendine yapıştırdığında saçlarım dağılmıştı. Sütyenimden hafifçe taşan göğüslerime minik öpücükler bıraktığında gülümsedim. Sütyenimi çıkarıp odanın herhangi bir köşesine fırlatması çok sürmedi. Alttan kaldırdığı göğüslerimi ağzının içine aldığında aldığım zevkin getirdiği kontrolsüzlükle yüzümü buruşturdum.
Jungkook sıkmaya ve emmeye devam ettiği sürece bu iş benim için ızdırap niteliğinde olacağı için yerimizi hızla değiştirdikten sonra üst bedenini yatağa ittirdim ve kucağına sertçe oturdum. Dudağından kulak memesine doğru dilimle ufak bir yol çizdim ve kulak memesini dişlerimin arasına aldım. Kulak memesinden boynuna indim. Hafif ısırıklar, öpücükler bırakarak emmeye başladım. Saçlarım önüme geldiğinde onları sol tarafıma topladım ve Jungkook'a baktım. Çenesini sıktığını görebiliyordum. Boynundan doğrulup kalçamı kaldırdım ve eşofmanının lastiğini çözdüm. Ne yapacağımı anlamış olmalıydı ki başını kaldırıp bana baktı.
Durmadım.
Dudaklarımla karın kaslarından yavaş yavaş kasıklarına indiğimde nefesleri sıklaşmıştı. İç çamaşırını parmaklarım yardımıyla indirdiğimde elleri çoktan saçımı bulmuştu. Elimle onu kavradığımda ağzından ufak bir inilti döküldü.
O kadar sertti ki, canı yanıyor olmalıydı.
Dudaklarımı yerleştirdikten sonra dilimi işinin içine soktum. Jungkook'un inlemeleri odayı doldururken ben de halimden memnun, tatmin bir halde devam ettim. Jungkook elleriyle kafa hareketlerimi desteklerken ne olduğunu anlamadım ve bir anda bedenlerimiz yer değiştirdi.
" Yeter." Nefes nefeseydi ve terlemişti. Ama şuan bile kusursuz görünüyordu. İki parmağıyla iç çamaşırımı hızla indirdi ve başını eğdi. Karnıma bıraktığı ufak öpücükler bedenimi titretirken sertçe çarşafa tutundum. Dudaklarını tamamen kendimde, dilini içimde hissettiğimde benim için asıl sancılı dakikalar başlamıştı. Bir bacağımı omzuna aldığında devreye parmağını soktu. İçimde parmağıyla daireler çizerken dilini hala hissedebiliyordum. Ağlamak üzereydim. Ama kıvranmaktan başka seçeneğim yoktu. Bir diğer parmak daha işin içine eklendiğinde sertçe saçlarını tuttum ve inledim.
" Jungkook, lütfen yap şunu." Gülümsereyek doğruldu ve hiza aldı. Dudağıma minik öpücükler bırakarak içimdeki yerini aldığında gözümden ufak bir yaş süzüldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pinpoint | rosékook ✓
Fanfiction•tamamlandı• Ve eğer ki ben bilseydim, Tenime değen her iğne darbesinin acısıyla kalbime teker teker işlediğin duyguların acısının eş değerde olacağını bilseydim yara alacağım gerçeğini bu gecenin aksine, göz önünde bulundururdum Jungkook. Ve belki...