pinpoint | rosékook ✓

1.4 ✓

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmamanız rica edilir!
Düzenleyemediğim için kusuruma bakmayın. Sizi seviyorum

Tatlı okumalar, muah <3

...

" Bence bu işi direkt gidip bitirmemeliyiz." Bakışlarımı Seokjin'e çevirdim. Evet, gidip yardım istemiştim çünkü onların böyle işlerde tarakları olduğunu herkesten daha iyi biliyordum.

" Ne yapmamızı öneriyorsun?" Taehyung'un sakin sesi beni hayrete düşürürken çenemi kaşıdım. Taehyung kimseden akıl almazdı. Şimdi mi aklı başına geliyordu?

" Biliyor musunuz bilmem ama yakın zamanda Jung holdingin yüzüncü Yılı. Her seneki gibi bir davet düzenleniyor." Kaşlarım havalandı.

" Adamı kendi davetinde mi öldürelim diyorsun?" Jimin'de konuşmaya katıldığında iyice arkama yaslandım.

" Evet, kolay iş." Oturduğum sandalyede doğruldum.

" Atladığınız nokta şu ki, adam bizi içeri alacak değil. Gizli girmemiz de imkansız." Seokjin güldü.

" Hoseok'u alır. Chaeyoung'la giderse hayli hayli alır. Onlar da orada onun işini kolayca bitirir. Chae hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi davranırsa adam zaten ona yaklaşacaktır. Sonra işimiz içkinin içine atılan hapa kalır." Gözlerimi devirmeden edemedim.

" Chaeyoung'u bu işe karıştırmayacağım. Ayrıca bu kadar kolay olamaz." Seokjin omuzlarını silkti.

" Kendin bilirsin. O zaman git ve adamı öldür, o da seni öldürür. Eee elimize ne geçti?" Gözlerimi kıstım.

" Bence bunu bir düşün, hem biz Chaeyoung'u tehlikeye atıcak hiçbir işe girişmeyiz." Namjoon'a baktım. Bir yandan mantıklı olan bir plandı ama riske giremezdim. Chae'yi bu işe yeteri kadar bulaştırmıştım zaten. Olması gerekenden daha da içerdeydi.

" Teşekkür ederim ama sanmıyorum." Taehyung hırsla bana döndü.

" Neden olmasın Kook? Bence gayet mantıklı." Sinirle soludum.

" Babam...zekidir. Biz onu öldüremeden tek kurşunla ikisini de diğer tarafa yollar." Sustular. Sonra zil çaldı. Çalan kişi alacaklı gibi basıyordu sanki zile. Taehyung ayağa kalkıp kapıyı küfür ederek açtığında hızlıca geri çekildi. Duyduğum bağırış sesi gözlerimi kapatmama sebep oldu.

" Chaeyoung nerde âdi herif?!" 3 kız da sinirli olduklarını belli edercesine içeri girdiğinde Jimin ve Yoongi ayağa kalktı. Taehyung tıpış tıpış salona dönerken ayağa kalkmadım. Diğerleri kızları tutarken nefesimi üfledim.

" Bağırmayı kesmediğiniz takdirde bir şey öğrenemezsiniz." Yoongi'nin her zamankinden soğuk çıkan sesi gülmeme neden oldu.

" Sen kendini ne sanıyorsun be!?" Adının Lalisa olduğunu düşündüğüm kız bağırdığında kulağımı kapatma isteğimi göz ardı ettim.

" Sadece sus sarışın." Ayağa kalktım ve güldüm.

" Arkadaşınız iyi, merak etmeyin. Sadece bir süre boyunca burada olmayacak." Sonunda sustuklarında derin bir nefes verdim.

" N'aptın ona?" Jennie elini beline yerleştirdiğinde kaşlarımı kaldırdım. Kâbul etmeliyim ki çok kararlı gözüküyordu.

" Hiçbir şey, her şey üzerine yemin edebilirim." Jennie etrafını inceledi.

" Jimin üzerine yemin et." Omuz silktim.