Bölüm 5

39 7 0
                                    

Uyandığımda bezden bir tavan gördüm. Neredeyim ben? Ha. Ork diyarındaydım. Kolum ağırıyor. Kaldırıp bakmak istesem de bakamadım. Fazla ağırıyor.

Koum-"Fazla kımıldatmasan iyi olur. Kemiği anca yerine oturttum." Kemiği yerine mi oturttu? Haa. Hatırladım. Ben Rolas'a attığım yumruktan sonra kolum ters dönmüştü. O zaman acımıyordu. Ama şimdi çok fena ağırıyor.

b-"Ne zamandır baygınım?"

Koum-"Uzun bir süredir baygınsın. Yaklaşık 16 saat kadar." 2 gün durmadan çalıştım ve uyuya uyuya 16 saat mi uyudum? Keşke iyileşene kadar uyusaydım.

b-"Bu diyarda çok fazla kaldım. Gitmem lazım."

Koum-"Kolun bu haldeyken dünyana gitmen pek akıllıca hareket olmaz."

b-"Şu an 2 gün gerideyim zaten. Eğitim için dahi olsa fazla durmamam lazım burada. Rian'da bilgi toplamam da önemli."

Koum-"Hislerini anlıyorum fakat kendini çok zorlama."

b-"Biliyorum ben dersimi aldım. Alfa, Beta ve Gama da zamanında beni uyardılar. Bir daha o hataya düşmem." Ayağa kalktım. Sızlasa da yine de idare edebilirim.

Koum-"Al. Şunu da iç." Yine o içeceği uzattı mk. Bok gibi tadı var. Ama kemiklere iyi geliyor yani. Sorun yok. Tek dikişte içtim. Bir an kusacakken bu yılki kusma kotamı doldurduğumu düşündüm ve kendimi tuttum.

b-"Ben gidiyorum o zaman."

Koum-"Fazla uzun zaman kalma. Hemen geri gel. Dediğin gibi vakit az. Senin dünyada rahat geçirdiğin zaman senin aleyhine."

b-"Tamam tamam biliyorum. Öyleyse gidiyorum." Dedim ve dünyaya geri döndüm.

Berkecan ile en son parktaydım. Evet. O da gitmişti. Şimdi ne yapsam diye düşünürken aklıma kolum geldi. Bu kolla dünyada durmamam mantıklı olur. Eğer kaypak görürse beni kesin evden atar bu sefer. Durmadan kurtarıyor zaten ibne. Yok tamam kurtarsın teşekkürler de her kahvaltıda, işe giderken, işteyken, işten gelirken, yatarken, uyandığı zaman... Her anımda "ben senin hayatını kaç kere kurtardım sen hala bir bok olamadın lan pezevenk. Seni alacağıma eve karı alaydım en azından onu tek yaralayan ben olurdum." diye söylenmesi zaten yetiyor. Aman bir daha kurtarmasın. O zaman ejder diyarına gideyim. Bakalım Alfa uyanmış mı? Açlığıma odaklandım ve Ejderha Diyarı'na gittim.

Gittiğimde hala uyuyordu. Yumurtalar da hala kımıldamıyor. Keşke uyansan be. Biraz sohbet edebilsek, beni işten kaçtığım için azarlasan vs. Ne bileyim. Sanki uyuyordan çok ölü gibi. Beta'yı çağırabilsem bari. Hahaha. Aslında bir şey aklıma geldi. Uçuruma doğru gittim ve aşağı atladım. Tamam. Salaklık ettim. Tam düşerken odaklanıp dünyaya geri dönerim diyordum ama düşüş hızım yüzünden beynim çalışmıyor. Lan. LAN ÖLECEM. Odaklan. Odaklan. Hassiktir. Odaklanamıyorum. Kolum da acıyor. Lan. LAAAANN. Son anda havada beni bir şey yakaladı. Zaten tahmin edersiniz kim olduğunu. Beta. Hemen aşağı katmana indirdi ve beni biraz yukarıdan aşağı yüzüstü bıraktı. Bir de kırık kolumun üzerine düştüm. Çok acıdı lan. Sonra karşıma geçip bana kızmaya başladı.

Beta-"Bir Bine. Ne yaptığını sanıyorsun? Ya ben dikkat etmeseydim düştüğüne? Ya ölseydin ne olacaktı?"

b-"Ben de seni gördüğüme sevindim. Yüzüstü bırakmasaydın iyiydi." Yüzümdeki toprağı silerken:

Beta-"Bu yaptığın çok pervasızcaydı. Ya ölseydin? O zaman nasıl Gama'yı kurtaracaktın?"

b-"Niyetim ölmek değildi. Sadece bir şey denemek istedim."

Beta-"Bir daha hayatını tehlikeye atacak şeyleri denemeyi sana yasaklıyorum."

b-"Tamam anne."

Beta-"Senin annen değilim ben. Annen olsaydım seni ağaca bağlardım böyle bir şey yaptığın için."

b-"O zaman iyi ki kardeşiz." Söylerken içimde bir boşluk hissettim. Bir an gerçekten kardeşim olmadıkları aklıma geldi. Ya bu yeteneğimi kaybettiğim zaman ne olacak? Bilmiyorum. Belki ejderhaları kurtarırken hayatımı feda edeceğim. Her şeye hazırlıklıyım.

Beta-"Kardeşiz ama bir daha yaparsan seni gerçekten ağaca bağlarım. Kolunu uzat."

b-"Kolum ne alaka?"

Beta-"Görmüyor muyum sanıyorsun? Kolundan acı hissi vücuduna yayılıyor. Hem kemiklerinde de sıkıntı var. Neden kendine zarar veriyorsun?"

b-"Acı çekmeden öğrenemeyeceğim bir şey de o yüzden."

Beta-"Acı çekmeden de öğrenmenin yolları var..."

b-"Ben bir ejderha değilim. Sizin gibi sadece kafamı tokuşturarak bilgiyi öğrenemem. Hem öğrensem bile bu cılız bedenle ne yapabilirim ki? Bedenimi güçlendirmem lazım. Zihnimi zaten güçlendiriyorum. Her gün biraz daha geliştiğini hissediyorum içgüdümün."

Beta-"Ejderha değilsin ama bizden daha güçlüsün Bir Bine. Sadece kendine güvenin yok. Biz konu savaş olduğunda bir şey yapamayız. Ama sen bizi savunabilirsin. Kendi bedenini bile yok sayarak." Oysaki nasıl tanıtıyor ejderhaları efsanlerde. İnsan eti yiyen, hazine koruyan kişiler ve altın seven yaratıklar. Alakası bile yok.

b-"Ben mi sizden güçlüyüm? Hahaha. Güldürme beni. Siz o kadar kudretlisiniz ki kitapta bile notu var. Ejderhalar kudretli varlıklar olduğu için gezgin olamıyor."

Beta-"Sence kudretli olmanın anlamı nedir? Güç mü? Zeka mı? Barışçıl olmak mı?"

b-"Kudretli dediğine göre güçtür."

Beta-"O zaman sana soru sence Alfa şu an güçlü mü? Şu an uyandırsan hiçbir şey yapamaz sana. Hem senin güç dediğim şey sonuç olarak ölümle sonuçlanıyor. Ölümü yenemiyorsan güçlü değilsin demektir."

b-"Ölüm doğal bir olaydır. Tabi ki kimse yenemez ölümü."

Beta-"O zaman sence ölüm kudretli bir şey mi? Kudret sadece güç için kullanılmaz. İlerde anlayacaksın." Ne felsefe yaptık be.

b-"Tamam neyse. Ben zaten Alfa uyandı mı diye uğramıştım."

Beta-"Neden beni de görmek için uğramadın?"

b-"Kıskandın mı yoksa?"

Beta-"Siz bu hisse kıskançlık mı diyorsunuz? Bence çok yanlış bir düşünce. Sadece üzüldüğümü hissettim. Sanki önemsiz biri olduğumu da hissettim."

b-"Yok yok. O yüzden değil. Senin için de gelirim ama Alfa uyuduğu için seni çağıramıyorum. Bağırırsam uyanabilir." Birden kahkahası zihnimde yankılandı.

Beta-"Hahaha. Ben de diyorum neden her geldiğinde beni görmeden gidiyor. Beni çağırman için yapman gereken şey sadece beni düşünmek. Siz insanlar ne diyorsunuz bu duruma... Hah. Biri beni andı. Sadece biz kimin andığını anlıyoruz."

b-"İyi bari bundan sonra seni çağırmak için aşağı atlarım diye düşünüyordum."

Beta-"Şakasını bile yapma. Kolunu uzat." Unutmadın mı onu? Kolumu uzattım ama fena yani ağırıyor. Kolumun tamamını ağzının içine aldı. Felaket bir acı dalgası geldi. Diliyle kolumla oynuyordu.

RİAN DİYARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin