Bölüm 16

18 5 0
                                    

Nefes alış verişim birden değişti. Korkuyorum. Neden? Korkacak bir şey yok ki. İçimde kötü bir şey olacakmış gibi bir his var. Rian'a gitmeliyim. Bir terslik var. Gama mı gönderdi bana acaba bu korku hissini? Hemen yalnızlığıma odaklandım. Rian diyarına geldim.

Neredeyim? Ha. Miras'ın beni bıraktığı yerdeyim. Oda yine pespembe. Ama Miras odada yok. Hemen dışarı çıkmam lazım. Dışarıya koştum. Sonunda dışarıya çıktım. Bir haykırma sesi geliyor.

"Bırakın beni. Ben size bir şey yapmayacağım." Bu ses. Lütfen Gama olmasın. Lütfen. Sesin geldiği yere doğru koştum. Çok kalabalıklar. Herkes meydanın ortasına toplanmış. Kafesin içinde bir ejderha vardı. Net göremiyorum ki. Sarayın büyük kapılarından içeri alınıyordu. Salona götürüyorlar. Halkı ite ite yolumu açmaya çalışıyorum. Kim o? Gama mı? Başka bir ejderha mı? Sonunda öne çıkabildim ve saraya girebildim. Nefes nefeseydim. Arkasından bakıyordum ejderhanın.

"Beni bırakın. Sadece sizinle anlaşma yapmak istiyorum. Miras. Beni duyuyorsun değil mi?" Miras mı? Miras da mı orada? Evet. Kralın yanında oturuyor. Ama ses çıkartmıyor. Neden ses çıkartmıyorsun? Önüne bir geçebilsem. Sıkış tıkış. İte ite devam ettim. Kral o arada konuşmaya başladı:

Kral-"Sevgili halkım. Görmüş olduğunuz gibi bir ejderhayı daha karşınıza getirdim. Çocuklarınızı öldüren, size hastalık bulaştıran bu iğrenç yaratıkların kökünü kazıyacağım. " Rian'lılar savaş naraları atmaya başladılar bile. Ejderhanın üzerine ellerine geçeni fırlatıyorlar. Çekilin lan artık. Çekilin. Sonunda önüne ulaştım. Yüzünü görünce elim ayağım birbirine dolaştı. Bu Gama. Hayır hayır hayır. Gerekirse kimliğimi ortaya çıkarır yine de onu kurtarırım. Gama da beni gördü.

Gama-"Bir Bine. Sonunda geldin." Miras bunu duyunca gözlerini bana doğru çevirdi. Ayağa kalktı ve

Miras-"Kralım. Sizden birini buraya çıkarmanızı isteyeceğim. Kendisi tam olarak şurada." Beni işaret etti.

Kral-"Miras. Çok garip. Sen pek istekte bulunmazsın. Öne çıkmasını istediğine göre gerçekten önemli bir nedeni olmalı. Nöbetçiler. Getirin onu." Birkaç gardiyan bana yaklaştı ve beni kralın önüne getirdiler. Ve tabiki zorla diz çöktürdüler.

Miras-"Kendisi bizim ırktan değil. Kendisi bir insan. O da benim gibi bir gezgin. Benim bulamadığım bir diyar bulduğunu iddia ediyor. İsmi de Ejderha Diyarı. Onları buraya getiren biri varmış. Şimdi konuş Bir Bine. Bu ejderha senin adın ile sana seslendi. Yani seni tanıyor."

b-"Evet. Beni tanıyor. Benim kardeşim gibi çünkü. Ejderhalar savaşan bir ırk değiller. Hastalık yayan da bir ırk değiller. Hatta çoğu hastalığınızı tedavi edebilirler. Sadece eve dönüş yollarını arıyorlar. Kralım. Sizden sadece tek bir ricam var. Ben onların dönüş yolunu bulana kadar öldürmeyin. Bana biraz süre verin. Bütün ejderhaları öldürmeden kurtarmamın bir yolu var."

Kral-"Neden sana güveneyim? Sen başka ırktan gelen casus da olabilirsin. Şu an diğer ejderhalara bilgi aktarıyor da olabilirsin. Biz gardımızı indirdiğimizde bize saldırmayacaklarının garantisi var mı?"

b-"Şu an isterse üzerinize ateş püskürtebilir ama yapmıyor. Astığınız hiçbir ejderha da yapmadı. Bana inanmıyorsanız tanrıçanız Miras'a inanın."

Kral-"Eğer her işimi Miras'ın dediğine göre yapsaydım ülkemi din ile böyle refah bir hale getiremezdim. Evet dindarımdır ama bu tahta oturduğum zaman dindarlığım biter, krallığım başlar. Miras'ın dediklerini de halkımın dedikleri ile bir tutmalıyım. Baksana arkana. Herkes ölmesini istiyor." Birden "öldür, öldür..." diye bağırmaya başladılar. Arkamı döndüm ve:

b-"SİZ NASIL RAHAT UYUYACAKSINIZ GECE? SİZİN BAŞINIZA BÖYLE BİR ŞEY GELSE EJDERHALAR SİZE SAHİP ÇIKARLARDI. SİZE MEYVELERİNDEN VERİRLERDİ. YAPMAYIN.O BUNU HAK ETMİYOR. ONLAR BUNU HAK ETMİYOR." Desem sadece çok azı düşünmeye başladı. Hala diğerleri "öldür, öldür" demeye devam ediyor.

Gama-"Miras. Bizi buraya getiren sensin değil mi? Sadece nedenini sormak istiyorum. Neden bizi buraya getirdin?"

Miras-"Sizi getiren ben değilim. Benim öyle bir yeteneğim yok."

Gama-"Lyaa'nın kanıtları var. Zaten söylemişti. Yalan söylese bile anlamamıza imkan yok demişti." Miras gülümsedi.

Miras-"Sana ben doğruları söylüyorum. Bunu Arthon Diyarı'ndan görmüştüm. Ve sen de biliyorsun. Gülümsemesi samimi iken bir kişi yalan söyleyemez. Sana bunları söylerken samimiyetsiz bir gülümseme hissedersen o zaman yalan söylüyorum demektir. Ben sizi buraya getirmedim. Sizi getireni de tanımıyorum."

Gama-"Doğru söylüyorsun. O zaman yalan söyleyen kişi Lyaa. Bana buraya gelmemi o söylemişti. Miras. Senin kitabının peşinde." Bunu duyar duymaz hızlıca hareketlerle:

Miras-"Kralım. Sizden ricam bu idamı durdurmanız. Şu ana kadar sizden tanrıçalığımı kullanarak hiçbir şey istemedim. Ama bu sefer istiyorum. Bu idamı durdurun."

Kral-" Ben bir şey yapamam. Halkımın karar vermesi lazım." Halktakiler de "İdamı durdur." Şeklinde bağırıyorlardı.

"Artık çok geç." Yüzüm krala dönük iken arkama bir anda hışımla döndüm. Lyaa Gama'nın yanında duruyordu. Elinde ise kitap vardı.

RİAN DİYARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin