Bölüm 13

18 5 0
                                    

Kaypağın eve vardık ve kapının önünde durdu.

Huriye-"İyi olacak mısın?"

b-"Merak etme. Sadece biraz alışmam lazım. Ne de olsa birini öldürdüm. Ona iyilik yapmış olsam da öylece kabullenebileceğim bir şey değil. Neyse görüşürüz." Dedim ve arabadan indim.

Huriye-"Poşetlerini unutma." Dedi. Gerçekten de unutuyordum az daha. Onları da aldım ve el salladım. O da arkamdan el salladı.

Kapıyı açtım ve eve girdim. Ellerimde poşetlerle falan. Lambayı yaktığım anda korku filmi gibi karşımda duruyordu oç. Kim olacak? Kaypak.

Süleyman-"Neredeydin lan sen bu saate kadar?"

b-"Abi dediniz ya kızı gezdirin diye. Ben de gezdiriyordum."

Süleyman-"Bu üzerinin hali ne peki?" Hassiktir. Üstümü değiştirmeyi unuttum. Bahane düşün. Bahane bahane...

b-"Burnum kanadı da. Bayağı da aktı kan. O yüzden." Belki yer lan. Ye lan. Ye.

Süleyman-"Çok mu kan aktı? Merak etme. Bu gece daha çoook kan akacak. Uzun süredir bekaret kemerimi çıkarmıyordum. Kısmet bugüneymiş." Kemeri çekti ve bana girişmeye başladı. Acımıyor lan. Valla acımıyor. Bana vuruyor ama hiç tepki vermiyorum bilerek. Gıcığına gitsin.

Süleyman-"Acımıyor mu lan şerefsiz köpek?"

b-"O kadar çok dövdün ki abi hiç hissetmiyorum artık." Cesaretini kırarsam beni dövmeyi bırakır belki artık. Keşke acıyor taklidi yapsaydım. Beni tuttu ve resmen kömürlüğe sürükledi.

Süleyman-"Burada bekle ağzına sikecem şimdi senin." Dedi ve arkamdan kapıyı kilitledi. Hedefi ne lan bu oçun. Anlamam fazla uzun sürmedi. Kapıyı açtı ve üstüme bir kova suyu boca etti. Sonra da kemerle girişti. Orospu çocuğu. Islak ıslak dövüyor. Canım yanıyor lan.

b-"Abi vurma. Valla şaka yapmıştım abi."

Süleyman-"Al sana şakanın en büyüğü. Bana adam kızını emanet ediyor. Ama benim çırak gidip kızı ayartıyor. Emanet kıza yavşanır mı lan piç"

b-"Abi biz birbirimizi..."

Süleyman-"Siktirme şimdi ikinizi." Diye kafiye yaptıktan sonra dayağına devam etti. 15. dakikada tıkandı. Demek ki kondisyonsuz gelmiş bu sefer.

Süleyman-"Ben seni söğüt ağacının altına yatırmasını bilirdim de dua et bugün günüm iyi geçti. Şimdi yat zıbar. Hele o kızı biraz üz bak ben sana ne yapıyorum. Karım yaparım seni tüm günün evde sikilerek geçer."

b-"Merak etme abi. Üzmem."

Süleyman-"Zaten üzemezsin." Dedi ve kömürlüğün kapısını kapattı. Fazla dayak yemedim ama suyu iyi akıl etti pezevenk. Canım yanıyor gibi yapsaydım ya işte. Tam bir gerizekalıyım.Yine kenara kıvrıldım ve uyudum.

Gözümü açtığımda siyah tavan beni yine karşıladı. Yerimden kalktım. Üstümü başımı çırptıktan sonra mutfağa gidip yemek hazırlamak geldi aklıma. Hem bizim kaypağın gönlünü de alırım. Yemeği hazırladıktan sonra saate baktım. Saat 7.20. Tamam. İşe gidebilirim. Ağızlarını kapattım yemeklerin. Uyanınca gelir kahvaltısını yapar. Dışarı çıktım. Metroya bindim ve inip her zamanki yolu yürüdükten sonra işyerine vardım.

İçeri girdiğimde her zamanki gibi çoktan Gamze gelmişti. Huriye'yi göremedim.

Gamze-"Hoş geldin. Nasılsın napıyon?"

b-"İyidir sen?"

Gamze-"Ben de eh işte. İdare ediyorum. Huriye bugün gelmiyor. Kendini iyi hissetmiyormuş. Yerine Semih gelecek maalesef" İyi hissetmiyor mu? Daha dün hiçbir şeyi yoktu. Şimdi ne oldu buna? Acaba söylediklerimi kaldıramadı mı? Ben bunları düşünürken Semih girdi içeriye. Hiç de sevmiyorum bu çocuğu ya. Ne zaman aynı gruba denk düşsek kızlardan bahseden ama kız ayarlayamayan biri.

Semih-"Selam Gamze. Sana da selam Bir Bine." Bakın. Gördünüz mü? Beni hemen 2. plana attı. Gamze hiç oralı bile olmadı.

b-"As."

Semih-"Gamze hala küs müsün ya? Anlattım sana. Ben o mesajı arkadaşım attı telefonumdan." Gamze soğuk bir şekilde cevabını verdi:

Gamze-"Cehennem ol Semih." Dedi ve depoya doğru gitti. Vay amk. Gamze'yi ilk kez sinirli görüyorum.

b-"Hayırdır? Sorun nedir? Aranızda bir şey mi oldu?"

Semih-"Sorma. Gamze telefonumdaki mesajı görünce sinirlendi."

b-"Gamze ile senin telefonun ne alaka? Onunla ilgili bir şey mi yazdın ki?"

Semih-"Gamze ile çıkıyorduk. Daha sonra benim telefonumu kurcalamış. Yani anlayacağın yakalandık." Öfkelendim...

b-"Onu aldattın ve bir de pişkin pişkin bana mı anlatıyorsun?" Hani demiştim ya sevmiyorum diye. Artık nefret ediyorum.

Semih-"Bilirsin be Bir Bine. Biz erkekler aklımızla hareket etmeyiz ki. Kız bana yüz verince ben de üstüne gittim. Gamze olmasına rağmen."

b-"Lan gerizkalı. Ben neden Huriye'yi aldatmıyorum o zaman? Senin aklın kızlarda değil sadece. Sende akıl kalmamış. Hepsi sikine gitmiş. Senin yerinde olsam ya psikiyatri merkezine gider tedavi olurdum ya da kendimi öldürürdüm. İhanet ettin kıza. Bir de gelmiş bunu pişkin pişkin anlatıyorsun."

Semih-"Eeh. Yeter be. Aldattım evet. Ne olacak? O da bana bir kere bile seni seviyorum demedi. Bana bir kere bile adam akıllı gülümsemedi. Hep ben onu teselli ettim. O beni bir kere teselli etmedi." Ne konuşuyor bu. Yumruğumu sıktım. Elimi kaldırdım ve gerinip tam yumruğu ağzının üstüne atacakken kendimi durdurdum. Artık eskisi gibi değilim. Eski ben olsam vurabilirdim. Ama şimdi vuramam. Ciddi biçimde yaralayabilir.

b-"Sen bu yumruğuma bile değmezsin Semih. Umarım kendini düzeltirsin." Dedim ve arkamı dönüp temizliğe devam ettim. Yok arkadaş. Çok sinirliyim. Bu gidişle Semih'e çakacağım bir tane. Öfkeme odaklanıp gitsem mi? Koum. Onu ben öldürdüm. Gidesim gelmiyor oraya. Aslında korkuyorum. Gidersem sanki aynı olayları tekrar yaşayacakmışım gibi. O zaman Rian veya Ejderha Diyarı'na gitmeliyim. Ejderha Diyarı'na gitsem daha iyi olacak. Şu an sinirli iken orada yanlış karar verebilirim. Açlığıma odaklandım ve Ejderha Diyarı'na gittim.

Alfa hala uyuyordu. Onun uyuması içimi rahatsız ediyor. Bu kadar uzun mu sürüyor yumurtadan çıkmaları? Ne bileyim hızlı büyüdüler. Birkaç güne çıkarlar diyordum. Ama haftalar geçti hala tık yok. Beta'yı çağıracaktım ama sinirliyim ona da yanlış bir şey söylersem ve kalbini kırarsam kendimi affetmem. Aslında tam kızgınken bu kadar Ork Diyarı'na hiç zorlanmadan giderdim. Hatta orada sinirimi atana kadar birkaç kişiyle dövüşürdüm. Ama daha dün orada Koum'u öldürdüm. Kendi kendime ne de normal söylüyorum öyle. Belki de Koum'un amacı buydu. Anne ejderhanın da. Ölümü kabullenmem. Ama bu farklı. Bu sefer öldüren kişi benim. Geçtim ve Alfa'nın karşısına oturdum. Hatta çimene doğru uzandım. Doğru şeyi mi yapıyorum? Onları kurtarmamın tek yolu savaşmak mı? Miras da yanımda diyemiyorum. Cevabını net vermedi. Sadece araştıracak. Savaşı durdurmayacak. Tamam. Laik ülke olmaları hoş. Krallıkla yönetilen laik ülke olmaları garip gelse de yine de hoş yani. Ama tam olarak engel olan da laik olmaları. Eğer laik olmasalardı Miras'ın çıkıp sadece "Ejderhalara bir süre saldırmayın." Demesi yeterli olurdu. Off. Kafam çok karışık. Göz kapaklarım ağırlaşmaya başladı. Neden uykum geldi ki? Uykumu da almıştım ne güz...

RİAN DİYARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin