8.BÖLÜM

271 83 83
                                    

Benim canım, babam dışında en son ne zaman yanmıştı? Baba; dört harf. Ama o dört harfin içinde neler gizli. Baba demek dört harften ibaret değildir. Baba demek evladının önüne çıkan okyanusları yeri gelir kaşıkla açmaya çalışan varlığa denir. Bazıları bu kelimeyi sadece dört harften oluşuyor sanıyor. Oysa o kelimenin için de ne cevherler saklı...

Benim babam, baba olmayı beceremeyen bir adam. Sadece o dört harfin verdiği sorumluluğu bile yerine getirmekten korkan bir adam. Aslında, adam demek de suç onun içinde neyse. 18 yıllık hayatımda canımı yakan tek kişiydi o. Ve ondan başka kimse canımı yakamazdı.

Ya da ben öyle düşünmüştüm.

Beni o akşam babamdan daha fazla kıran Sarp sadece kalbimi değil düşüncelerimi de kırmıştı. Zaten babamdan yaralıyım bir de dışardan herhangi birinin canımı yakması kendimi oksijen israfı gibi hissettirmişti.

Kalp aslında çok saf bir organ... Acıtmasını istersen dibine kadar acır. Ama acırken bir anda gülümsersen mutluluk hormonu salgılamaya başlarsın. İşte bu kadar saftır bedenin...

Peki neden kalbin acıyınca gözlerinden damlalar akar? Ağlamak nedir? Geçenlerde bir yazı okumuştum. Ağlamak, kalbinin dayanamayacağı acıyı hissetmesi sonucunda vereceği tepkiyi bilemediği için oluşurmuş.

Canını öyle bir yaktın ki baba, kalbim bile sana yıllardır vereceği tepkiyi bilmiyor.

Karşımda hala tek bir kelime etmeden dikilen babama baktım

"Konuşacak mısın artık?"

Gözlerini gözlerimle buluşturdu.

"Nasıl diyeceğimi bilemiyorum ki."

Yüzü çok tedirgindi kesin bir pisliğe bulaşmıştı yine.

"Selin sana ihtiyacım var."

Çatılı olan kaşlarımı normal haline getirip ağzımdan bir 'hah' sesi çıkardım

"Zaten işin düşmese gelmezsin. Bunu biliyorum. Ne isteyeceksin?"

Yüzüme dahi bakmadan konuşmaya başladı.

"Bir dosya var. Orda, orda benimle ilgili tüm şeyler yazıyor. Yani işlediğim tüm suçlar, karıştığım belalar..."

Devam edecekken sözünü kestim.

"Kısa kessen diyorum?"

Sesimin ciddi ve baygın çıkması için büyük bir çaba sarf etmiştim.

"O dosyayı alman lazım."

Gülmeye başladım.

"neden ben? Hayır onca adamın var Sarp var ne bileyim neden ben?"

"Kızım..."

Sözünü kestim tekar

"Bana kızım deme!"

"Tamam. Selin, seni tanımıyorlar. Adamlarımdan herkesi Sarp'ı bile tanıyorlar. Ve biliyorsun yeni bir adamı alacak durumda yok."

"Yapmıyorum." dedim hiç düşünmeden.

"Selin lütfen."

"Ya sen beni göz göre göre ölüme istiyorsun farkında mısın? Ya beni yakalarlarsa? Bunu hiç düşündün mü?"

"BİZ seni dışarda bekleyeceğiz ve hep iletişim halinde olacağız."

"Hayır baba! Bak Melike var o gitsin." dedim sabahtan beri konuşmayı büyük bir dikkatle dinleyen melikeye bakarak.

"Onu da tanıyorlar Selin. Adam aldım diyelim, o alacağım adamı da tanıyor olacaklar. Bana bu işlere bulamayan biri lazım."

"İyi sana bulman konusunda başarılar."

PEŞİMDEKİ GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin