Hayat bizim istediklerimizi asla yerine getirmez. Heveslendirir ama asla istediğimiz şeye sahip olmamıza izin vermez. Ne kadar çok istersen o kadar çok kaybedersin. Vazgeçtiğindeyse senin olur. Kurulu bir makinaya benzetirim ben yaşamayı. Kaderinde varsa yaşar, yoksa ne kadar istersen iste yaşamazsın.
Son telefon görüşmesini de yapıp saatlerdir kulağıma yapışan telefonu masanın üstüne koydum. Çalışmak ne de zordu öyle.
Kerem bey ortalıkta görünmüyordu. En son sabah yapacaklarımı söylemişti ama sonrasında yok olmuştu. Bu benim için fırsattır belki?
Masadan büyük bir heves ve beraberinde getirdiği korkuyla kalktım. Camdan bakıp dışarıyı kontrol ettim. Kimse yoktu. Kapının üstündeki anahtarla kapıyı kilitledim ve Zaferle gülümseyip odanın içini kurcalamaya başladım.
Bakmadığım çekmece açmadığım dolap kalmamıştı ama ben dosya bulamamıştım!
Etrafa daha dikkatli bakmaya çalıştım. Gözüme metal bir kutu çarptı dolabın üzerinde duruyordu. Bana küçük bir kasayı anımsattı.
Oraya gidip ellerimi uzattım ama boyum yetmiyordu. Sonuçta 1.60 boyunda bir kızım ben. Biraz daha sündüm ama hayır! Olmuyordu. Gözüme kestirdiğim sandalyeyi tam o tarafa çekecektim ki kapı zorlandı.
Kilitli olduğu için açılmadı ama elim ayağıma dolaştı
"Selin?"
Kerem beyin sesiydi bu. Kalbim daha hızlı atmaya başlarken tüm beynimle yalan uydurmaya çalıştım.
"Bir saniye Kerem bey."
"Niye kilitli burası?"
"Kerem bey üzerimi değiştiriyorum."
Salak salak salak! Ben yanıma kıyafet almadım ve üzerimi değiştiremem ki!
"Neden?"
Masanın üstündeki yarım sodam dikkatimi çekti. Onu alıp üstüme dökmeye başladım ve
"Soda döküldü üstüme bir saniye açacağım." dedim.
Dosyayı ararken dolapta gömlek görmüştüm. Hiç vakit kaybetmeden onu aldım ve üzerimdeki elbiseyi çıkartıp onu giydim.
Büyük ihtimalle Kerem beyindi bu. Burnumu pahalı deterjan kokusu kaplamıştı bile. Kendime baktığımda elbisemden biraz kısa beyaz bir gömlek vardı üstüme ve garip durmuyordu.
Hızla kapıyı açtım.
Kapının önünde dikilen kerem bey beni süzdü ve
" bilmem farkında mısın ama Üzerindeki benim" dedi garip bir sesle.
"Şey üzerime soda dökülünce giyecek bir şey bulamadım ve.."
Sözümü kesip
"Tamam yeter" dedi tek elini havaya kaldırarak.
Devam etti
"Dediğim yerleri aradın mı?"
"Evet aradım." dedim ve not defterine uzandım.
"salı günü Bolu' ya bekleniyorsunuz." dedim.
"Bu salı mı?"
Başımla onayladım.
"üç gün var. Hazırlansan iyi edersin."
"Efendim?"
"Üç gün diyorum. Salıya üç gün var. Hazırlan."
"Bende mi geliyorum?"
"Benim asistanım olduğuna göre Selin?"
"Ama ben..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PEŞİMDEKİ GÖLGE
ActionBazen peşinizde biri varmış gibi hissedersiniz. Bunu birine dediğinizde muhtemelen paronayak olduğunuzu söylerler. Ama ya gerçekten peşinizde biri varsa? -SELİN AKSU Koruyucu Meleği, ya da Selin'in değişiyle 'Mavi Gözlü Ejderhası' hayatına girdikt...