PEŞİMDEKİ GÖLGE

7.BÖLÜM

   Hani derler ya, hayat sana zorluk çıkartırsa, sonunda gökkuşağını verir diye.. Ben o gökkuşağını ne zaman göreceğim? Adım başı zorluklarla mücadele ederken, onu görebilecek miyim?

Benim gökkuşağım ne olacak peki? Nasıl bir mutluluk yaşayacağım? Bunca zorluğa, harika bir mutluluk istiyorum. En azından ben mutlu olmayı hak ediyorum.. Yani sanırım.

  Şu an önümde kocaman bir bina vardı ve ben dışarıda öylece bekliyordum. Melike ve Sarp içeri gireli 49 dakika 32 saniye olmuştu ama ne gelen vardı ne giden. Zaten pamuk şekerimi de düşürmüştüm!

Melike denen kız Arda'nın burda olduğunu söyledi ve o yüzden buraya geldik. Benim girmemi istemedi Sarp bey. Çünkü ona bela olabileceğimi düşündü! Sanki diğerinde onu kurtaran kimse!

Sinirle oturduğum yerde kıpırdadım. Hayır, Arda'yı kaçıran adam beni görse ne olacak ha? Beni de kaçırır. Sanki ben görünmezim.

Ya madem Arda burda, neden dışarda koruma ya da başka bir şey yok?

İçimden bir ses içeri girmemi söylüyordu ve ben 50 dakikadır bu fikri yok sayıyordum. Çünkü Sarp bana kızabilirdi.

Bir dakika ya! Ben neden Sarp'tan korkuyorum?

Hızlı bir şekilde oturduğum yerden kalktım ve binanın içine doğru yürüdüm. Kocaman kapısı vardı. Elimle kapıyı itririp içeri girdim.

Bu yer fazla soğuktu ve terk edilmiş bir şirket havası vardı. Baya garip bir yerdi. Sürekli değişik yollar vardı. Nereye dönsem karar verememiştim.

"Yolunu mu kaybettin güzelim?"

Arkamdan gelen sesle yavaş adımlarla arkamı döndüm.

İri yarı takım elbiseli bir adam ve onun tam aksine cılız ama - büyük ihtimalle kas yığını - olan bir adam vardı.

"Şey ben... Arıyordum."

"Neyi arıyordun belanı mı?" dedi iri yarı olan adam.

Ne kadar salaktı bu? İşte şimdi damarıma basmıştı.

"He gülüm belamı arıyorum. Sen mi vereceksin?"

💢💢💢💢💢💢💢💢

Evet belamı vermişlerdi. Şu an elim kolum bağlı kafamda poşet sandalye de oturuyordum. Hayır ne vardı Selin adama atarlanacak? Senin bu gereksiz atarların yüzünden başımıza gelene bak!

İyice delirdim zaten. Kendim kendime kızıyorum. Bu kaçıncı delirme leveli?

Of Selin of. Ne kadar salaksın? Sarp bana çok kızacak çook! Belki beni aramazlar bile. Hemen giderler. Kimsenin umrunda olmam.
Sarp'ta Güneş'le ömür boyu mutlu olur.

Hayır! Olamaz! Ne yapıp edip burdan çıkmam lazım.

Niye Sarp Güneş' le mutlu olamazmış?

Niye olacakmış canım.. Güneş kötü Sarp iyi. Yani Sarp'ın iyiliği için diyorum ben.

  Şu oturduğum yer ne kadar rahatsız Yaa. Ayağımı yere vurmaya başladım.

"Kim var orda?" bu ses... Bu tanıdık gelen ses.

"Arda!" diye bağırdım.

"Selin? Senin ne işin var burda?"

"Arda ben kaçırıldım.Yani seni aramaya geldik Sarp bana dedi ki dışarda bekle. Ben de dışarda bekleyemedim içeri girdim sonra işte bi tane adama atar yaptım sonum bu ayy şu kafamdaki poşeti çıkarsalar keşke."