13.BÖLÜM

183 27 3
                                    

Ağazımda hissettiğim o demirimsi tat...

Karnımda hissettiğim o müthiş ağrı...

Boğazımda hissettiğim güçlü eller...

Gözlerimi açmaya çalıştım ama başaramadım. Her yer çok karanlıktı. İçine çeken o büyülü karanlığa meydan okumak zordu.

Birkaç deneme sonunda açmayı başardım gözlerimi. Hissettiğim tek şey vücuduma hızla yayılan bir zehir gibi dolaşan ağrılarımdı. Ne olduğunu anımsamaya çalıştım. Büyük ihtimalle bayılana kadar işkence çekmiştim. Hareket etmeye bile gücüm kalmamış gibiydi...

Neredeydim? Etrafıma bakamayacak kadar ağrı içinde kıvranıyordum. Canım çok acıyordu. Sanki ölmüşüm de işkence bitmemiş gibiydi.

"Patron, kız uyanmış." dedi kaba bir ses.

O an uyanık olduğum için kendime lanetler yağdırdım. Çünkü, uyanık olmam yeni işkenceleri çekecek olmamdı.

"Selin hanım, bu hayvanlar çok acıttı mı canını?"

Bu sesi nerde duysam tanırdım. Kerem'di bu.

"Hay-hayvan de-değil" demeye çalıştım o boğuk ve yorgun sesimle

"Ne dedin sen?"

"Hayvan de-değil diyorum. Hayvanlar karşı cinslerini döv-dövdürmezler. Siz hayvan olamayacak kadar merhametsizsiniz."

Bunu dememle karnıma bir tekme yemem bir oldu. Yere düşmüştüm, bilmem kaçıncı defa...

"Sen hiç mi akıllanmayacaksın?"

Güldüm.

"Akıllı olmayı senden öğreneceksem, hiç akıllanmayacağım."

Kahkaha atarken aynı anda da yerde olan bana bir tekme daha attı

"Anlaşıldı. Sen acıdan zevk alıyorsun." dedi ve devam etti

"Kaldırın!" adamları sandalyeyle beraber beni kaldırdılar

"Gözlerime bak Selin."

İnadına gözlerine bakamdım. O kadar iğrenç bir insanın gözlerine bakmak istemiyordum.

"Sana gözlerime bak dedim!" dedi ve çenemde tutup gözlerimi gözlerine sabitledi.

"O dosya nerede?"

Güldüm.

"Bilmiyorum"

Çenemdeki ellerini daha fazla sıktı.

"Son kez soruyorum, o dosya nerede?"

Dedi ve iki adım geri gitti. Belinden silahını çıkartıp kafama dayadı.

Ama bilmediği bir şey vardı. Ben Ankara kızıydım.

"Son kez diyorum, bilmiyorum. Ve lütfen sık kafama. Ama bir şartla diğerlerine dokunmayacaksın."

" demek diğerleri senin için bu kadar önemli ha?Anlaştık. Zaten onların can damarı sendin. Bu dünyadan bir sürtüğü daha temizlemek bana kaldı"

Dedi ve tetiği çekti.

"Bir şeyi eksik yapıyorsun."

"Neymiş?"

"Herkesin ölmeden önce son bir dilek hakkı vardır." dedim ve sustum.

"Haklısın. Söyle bakalım, hayatta kalmaktan başka ne istersen yapacağım."

Derin bir nefes aldım ve gülümsedim.

"Arkadaşlarımın sesini duymak ve onlarla konuşmak istiyorum. Arayla, melikeyle, güneşle, sarpla..."

PEŞİMDEKİ GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin