Saya saya bitiremedim ve bunları dışardan söylemeye başladım. Bi yandan kaslarına vurup bi yandanda sayıyordum.
-Sapık. Boz ayı. Ayı. Pislik. Adi. Mikrop.
-Şşşş kızım bağırma. Şakaydı.
-Doğru söyle.
-Niye inanmıyon şaka.
-Mikrop. Bu nasıl şaka?
-Sen beni hiç özlemedinmi?
-Özlemedim. Hatta unutmuştum bile.
-Kesin kesin.
Deyip dudağımdan öptü. Sonrada:
-Ama ben seni çok özledim.
Dedi.
Gülümseyip:
-Ben özl-
Odaya Uzay girdi. Uzay:
-Oww pardon. Kusura bakmay-
Kuzey:
-Bakarız. Çık. Ne işin var bu evde?
Dedi.
İkisi uzun bi konuşmaya girdi.
Kuzey ile başlıyor:
-Cevap ver.
-Senlik bir işim yok. Amacım Kumsal.
-Amacım derken?
-Affedersinde bu neyin egosu? Egon tavan yapmış. Hatırlatırım bir haftadır yoksun. Zaten buraya seni gebertmeye geldim.
Uzayın son sözüne ben şaşırırken Kuzeyin sinirli bakışlarıyla Kuzeye dönüp:
-Ne demek bu?
Dedim.
Uzayın Kuzeye yumruk atıp:
-Sen kimi aldatıyon lan?
Deyip bi daha yumruk atmasıyla direk aralarına girdim. Uzaya:
-Bi dk bekle. Hatta dışarı çık. Biz bi konuşalım.
Dedim.
Kuzey Uzaya:
-Bekle sen.
Demesiyle Uzayın kaybolması bir oldu. Kuzeyin yarası küçük olduğu için yüzündeki yarayı hemen kapattı. Sonra bana bakıp:
-Ne?
Dedi.
-Ne demek "ne"? Cevap ver. Ne aldatması. Kim kimi?
-Sözde ben seni.
Demesiyle telefonuma mesaj geldi. Bilinmeyen biri Kuzey ile İREMİN fotoğraflarını bana gönderdi. Fotoğraf nasılmı? Kuzey İremi kucağına almıştı. Direk Kuzeye dönüp:
-Bunlar ne? Sen b-
Kuzey beni öpmeye başladı bi beş sny nin ardından Kuzeye tokat atıp elinden kurtuldum. Sonrada sinirle:
-Bi daha sakın beni öpme. Sakın. Sen git Uzayın tek kuzenine sark.
Dedim.
-Bi dk bekl-
-Kes. Beni ne ara ne mesaj at. Ne de yanıma gel.
Deyip eşyalarımı göz açıp kapayıncaya kadar toplayıp bavula kaldırdım. Çıkıştada Asili kucağıma alıp kapıya yöneldim. Çıkışta ise Yamaç ile Suyun el ile tutuşmasını görüp ağlamaya başladım. Su bana sarıldığında ise itekledim. Su ile Yamaç "ne oldu" derken merdivenlerden aşağı bir ayna yuvarlandı. Benim odadaki boydan aynaydı. Cam kırıkları yerde ve KANlıydı. Merdivenlerden eli kesik bir şekilde Kuzey indi. Aldırmayıp Asile dahada sıkı sarıldım. Suyu itekleyip evden çıkıp okulun ordaki tuttuğum eve gittim. Asili yatağa koyup valizi yere fırllattım. Asilin ne kadar korktuğunu aldırış etmeyip yere atınca dağılıp içinden kıyafetlerimin döküldüğü valizimi tekmelemeye başladım. O sırada Ada aradı. Direk açtım.
-Alo.
-Alo Kumsal.
-Efendim.
-K. K. Ku. Kuzey. Kolu. Kolunu kesmiş çok fazla kan kaybediyor istese yarasını kapatabilir ama Kumsal gelmediği sürece kan kaybetmeye.
devam edicem diyor. Bizi evden çıkardı. Hepimiz bahçede oturuyoruz. Kuzeyse şuan evi dağıtmakta. N. Nolu. Nolur gel.
-T. Tamam sen ağlama sakin ol. Ada hiç biriniz içeri girmeyin. Bırakın naparsa yapsın. Geliyorum. Sen ve Su buraya gelin. Asil burda. Sizde yanında durun. Bay.
-Tamam geliyoruz..Su ile konuşmam biter bitmez telefonu kapattım. Üzerimde mini mickey mauseli (Bi önceki bölümde fotosu var) elbise, pijamamı düzeltip akan makyajımı sildim. Bu sırada Su ile Adada gelmişlerdi. Onlar gelir gelmez hiç bir şey demeden direk diğer eve gittim. Dışarda duran Yamaçla Meriçe bakıp gülümsedim. Ceydada az ilerde panikli bir şekilde oturuyordu. Aldırmayıp eve girdim. Evde fazla bir şey yoktu. Salona geldiğimde ise koltuğun kıpkırmızı olduğunu gördüm. Dişlerim direk çıkmıştı. Eminim gözlerimde sarıydı. Kuzeye bir adım atıp:
-Yaranı kapat yoksa bi daha asla gelmem.
Dedim.
Kuzey:
-Beni dinlemeden gidersen böyle olur işte.
Dedi.
Sonrada yarasını kapattı. Yarasını kapanmasını bi on sny izledikten sonra:
-Anlat.
Dedim.
-İrem sarhoştu. Gittiğimde sarhoştu. Başından anlatıyım. İki gün önce İrem beni aradı. İyi olmadığını söyledi. Dediği yere gittim ve sarhoş olduğunu gördüm. Elinden tuttum. Her şeyi denedim ama kalkmadı bende kucağıma alıp evine götürdüm. Eve girdiğimde kimse yoktu. İlacını azına verdim. Sonra zaten o uyudu bende eve geldim. Bu kadar zaten üç gün sonrada senin yanına geldim. Bu kadar yeminle.
-Tamam. Anladım.
Deyip kapıya yöneldim. Yamaç, Meriç ve Ceyda içeri girince kapıyı geri kapattım. Onlar etrafı toplarken Kuzeyde yukarı çıktı. O sırada Su ile Adada kucaklarında bavulum ve Asil ile geldiler. Asili alnından öpüp yukarı merdivenlerden çıktım. Tam kendi odama girecektimki en iyi Kuzeye gitmek deyip Kuzeyin odasına yöneldim. Kapıyı tıklattım. Ses gelmeyince girdim ama ne göreyim. Kuzeyin tişörtü YOK.
Offfff gözlerimle ellerimi kapatıp:
-Bi dk. Pardon hemen çıkıyorum. İnsan kapıyı tıklattım. Cevap verir gelme üstüm yok felan der.
Dedim.
Gülerek yanıma geldi. Sonra kapıyı kitledi. Sonradaaa ellerimi tutup beni o karın kaslarının üstüne deydirdi. Ellerimi çekmek istedim ama sağolsun ben çekmeye çalıştıkça o dahada ellerimi karın kaslarına bastırdı. "Oha" deyip elimi çekmeye çalıştım. En sonunda ellerimi bırakıp beni kucağına aldı ve yatağa koydu. Gülerek yanıma yattı. Açıkcası gerilmedim değil. Kalkmaya çalıştım ama Kuzey bana sımsıkı sarıldı. En sonunda dayanamayıp:
-Kuzey bırakırmısın?
Dedim.
Hala üzerinde hiç bir şey yoktu ve bana sarılmaya devam ediyordu.
-Hıömm. Ben eroyin kullanıyorum.
Dedi.
İlk iki dakka Kuzeyin "eroyin" kelimesinden sonra hiç bir şey diyemedim. Sonra:
-Ne demek eroyin?
Dedim.
-Kokun benim için bir eroyin. Votka. Uyuşturucu...
Dedi.
-Manyak korktum. Eroyin kullanıyormuş.
-Napıyım şu an bildiğin eroyini içime çekiyorum.
-O zaman ben kalkıyım.
-Iıııııı hayır. Mm.
-Düzgün konuş mırıldanma.
Dedim ki yattığı yerden ellerimi kalkmamam için tutarak doğruldu. Dudaklarıma doğru önce bi baktı. Sonrada göz rengini kırmızıdan geri maviye döndürüp gözlerini kapatarak dudağıma doğru yanaşmaya başladı. İtekleyip elinden kurtuldum. Hızlıca odama ışınlandım. Gelir gelmez üstümdeki elbiseyi değiştirmeye karar verdim. Çünkü açıkcası biraz fazla miniydi. Kıp kısaydı. Hatta. Neyse değiştirip mini beyaz bir tulum, elbisemi giydim.Altınada yine Kuzeye yetişmek için mavi bağlamalı topuklularımı giydim.
O sırada içeri Kuzey girdi. Gülerek:
-Açıkcası utanınca ve gerilince çok tatlı oluyorsun.
Dedi.
-İstersen bi kapı çalsaydın.
Dedim.
Üzerimdeki kıyafete bakıp:
-Nereye?
Dedi.
-Bu akşam Uzay çağırdı. Sadece evde İremle kendisi varmış. Canda var a-
-Aması yok. Çıkar altına bi pantolon, üzerinede bol dar olmayan bi tişört giy, çok makyaj yapma bu halinle çok güzelsin. Sonra ayağındaki topukluları çıkar aşağı in. Uzayı boş ver. Biz senle az gezelim.
-Oldu başka. Bir üstümdekini çıkarmıyorum. İki altımdakinide çıkartamıyorum. Üçde Uzaylara gidiyorum. Sana bay.
Deyip rimelimi, rujumu ve parlatıcımı on snyde sürüp telefonumuda alıp odadan dışarı çıktım. Ki girmem bir oldu. Kuzey yine beni kucağına almıştı. Yatağımın üstüne beni sertçe bırakıp. Gardrobuma yöneldi. Bi pantolon ile tişörtümü seçip sandalyemin üzerine koydu. Sonrada ayağımdaki topukluları çıkarmaya başladı. Bırak ya felan derken yanlışlıkla Kuzeyin ağzına vurdum. Hafif bir acıyla inledi. Sonrada ağzını tutarak kafasını bacaklarının arasına gömdü.
-Kuzey. Çok özür dilerim. Görmedim.
Dedim.
Hemen kalkıp Kuzeyin yanına geldim.
-Tamam söz bundan sonra sana hep aşkım diycem. Hatta aşkım özür dilerim. İyi misin?
Felan dedim. Fakat cevap vermedi. Bende yanına oturup bakmaya başladım. O sırada beni yere yatırıp üstüme çıktı.
-Şakaydı.
Dedi.
Boynumdan öpüp:
-Bu kıyafet çıkıcak yoksa öperim.
Dedi.
-En son hatırlarım beni öptüğün için bi tokat yedin.
-Uzayın yanına asla bu şeyle çıkamassın. Gidemessin.
-Ya bu hareketler ne? Üzerime çıkmalar, yatağa fırlatmalar felan.
-Cevap çıkıcakmı bu şey?
-Ha-yır.
-O zaman öperim
Devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okuldaki Vampir Kız! (Tamamlandı)
VampireElanur Kervankıran ❤ Gizemli bir kızın hikayesi, tuhaf bir anlatıcı, siyah rengin en çok yakıştığı kız.. ?Benim adım kumsal soyadımsa, soyadımı bilmiyorum neden mi annem ve babam kim bilmediğim için soyadımı da öğrenemedim ben şimdilik soyadımı si...