Bir uçurumun başına gelmiştim. Düşsem ölüceğim bir uçuruma. Artık ölücektim en güzel an bu andı. Deliriyordum sanırım. Artık halisilasyonlar görüyordum. Vildanı görüyordum. Dayanamayıp atlıycaktım. Son bir nefes alıp kendimi aşağıya bıraktım. Artık ölüyordum. Sonunda. Altımdaki elbise biraz açılıyordu ve artık kayaların üstüne düşüyordum. En fazla on sny ve artık düşmüştüm. Başımın kanadığını, karnımın kanadığını ve kolumun kırıldığını biliyordum. O sırada gözlerim kapanmaya başladı.
Ne yani ölmemişmiydim. Ahhh hayal görmüşüm. Sanki gerçek gibiydi. Daha demin o düşüşüm gerçek değil miydi. Çıldırıyor, deliriyordum. Artık dayanamayıp son kez hayal görüp görmediğime baktım. Hayır görmüyordum. Derin bir nefes alıp ayağımı bir adım öne attım. O sırada biri:
-Kumsal.
Dedi.
Arkamı dönünce Kuzeyle karşılaştım.
-Ne istiyorsun? Ne artık bi rahat bırakın.
Dedim. Ağlıyordum. Hüngür hüngür.
-Atlama gel bana.
Dedi.
-Ya sen iyi misin Kuzey? Ya artık yaşamak için hiçbir sebebim yok.
-Bu zamana kadar varmıydıda?
-Dayanamıyorum artık bu dünyada kimse beni sevmiyorki. Elveda...
-Bi dk bekle.
Dedi.
Ayağımı geri çekip ona bakmaya başladım.
-İlk tanıştığımız gün varya hani sen le çarpışıtığımız ve çarpışınca telefonun düşmüştü bende almıştım. Çıkışa kadar beni aramıştın. Fakat bulamamıştın. Bende sana çıkışta vermiştim telefonu. İşte o günden beri o günden beri ben Seni SEVİYORUM.
Dedi.
Ağzım bir karış açılırken iki adım ona doğru attım. Uçurumdan uzaklaşıyor ve inanmıyordum. Bende ona deliler gibi aşıktım. Ona doğru bir adım attımki kollarını açıp bana baktı. Koşarak gidip sarıldım ve:
-Bende seni seviyorum.
Dedim.
Gözümü açıp kapayıncaya kadar eve gelmiştik. Kuzey ile birbirimizi sevdiğimizi kimseye söylemiyorduk. Eve girince ön bahçeye doğru yönelmeye başladık. Gelince Su tam bana gelip sarılcaktıki Kuzey Asili işaret edip:
-Adile iyi bak Su.
Dedi.
Sonra hiçbirşey demeden odama doğru çıktık. Gelince Kuzey kapıyı kapatıp kitaplığımın önündeki sandalyelerden birine oturdu. Bende yatağa doğru ilerledim. Tam oturacaktımki Vildan:
-Artık beni hemen unutttttt.
Dedi.
-Ne demek bu? Beni bırakan sensin nasıl unutmamı bekliyorsun?
Dedim.
Ki Kuzey beni yatağa itip otutturdu sonrada:
-Vildanı gördüğün an söyle.
Dedi.
-O zaman şimdi. Şimdi gördüm.
Dedim.
Bana bakarak:
-Artık çıktığımıza göre istersen hemen sevgili olalım.
Dedi.
Mal mıdır nedir? Ne demek istediğini çok iyi anlamıştım. Bildiğin hemen öpüşek sevgilim ol diyordu.
-Olduuu.
Dedim.
Demez olaydım. Bana doğru yaklaşmaya başladı ve ben daha onu itemeden beni öptü.
-Şerefsiz mikrop.
Dedim.
Geri çekilirken:
-Üzerindeki elbise yerine pantolon tarzı birşey giy. Sana çok seveceğin bir şey vercem.
Dedi.
O aşağı inerken inatla en mini elbisemi giymek istedim. Bende giydim. Göbeği açık siyah uzun kollu bir tişört ve mini siyah deri bir etek. Kahverengi kol çantamı alıp yüzümdeki makyaja baktım. Bara gittiğimde yaptığım makyaj bozulmamıştı. Sadece kırmızı yakın bir rengi olan rujumu sürüp saçlarımı açtım. Saçlarım gri olduğu için en çok düz fön yakışıyordu. Hemen beş dkkada fön çekip ayakkabı seçmeye başladım.Siyah bir ayakkabı seçtim. Hafif bir topuğu ve bileğinde ise hafif bir bağlaması vardı.
Giyinip hemen merdivenlere yöneldim. Merdivenleri tamamlar tamamlamaz Meriç:
-Bu ne güzellik biiir. İkide nereye?
Dedi.
Hepsi bana bakmış bir cevap istiyorlardı. Fakat onlara "Kuzey ile biz sevgili olduk. Şimdi bana sürpriz birşey vercekmiş de hazırlan dedi. " mi diycektim. Tabiki de hayır. Onlara yalanda söylemek istemiyordum ama zorundaydım.
-Bi arkadaşım varda. Daha doğrusu Su ve Ada kadar yakın olmadığım bir kankam var. Eeeeee adı Cansu. Şimdi kafeye davet ettide. Onun yanına gidecektim. Bay bay.
Dedim.
Sonrada hemen evden çıktım. Ben evden çıkar çıkmaz telefonuma Kuzeyden mesaj gelmişti. "İyi yalan söyledin. " diye evet aynen böyle yazıyordu. Hemen Whatsapa girip Kuzeye mesaj yazdım.Whatsapp:
Kuzey 💙
-Sen nerden izliyon beni? (Ben)
-Ya şu köşeyi bi dön sevgilim. Bu ne merak.(Kuzey)
-...... (Ben)
-😁😁(Kuzey)Telefonu kapatıp çantama koydum. Biraz ilerleyip köşeyi döndüm. Fakat kimse yoktu. Ofladım. O sırada tam tepemde birinin durduğunu fark ettim. Arkamı dönünce Kuzeyin kafamda ki sokak lambasının üstünde olduğunu gördüm.
Kumsal:
-Manyakmısın? İnsene.
Tabikide dinlemedi hatta takmadı. Sadece güldü. Gülünce o kadar tatlı oluyorduki. O mavi gözleri hafif kısılıyordu. Patt! Kuzey yere inince yüksek bir ses gelmişti. O ses kadar olmasada bu ses Vildan gitmeden bir kaç dk önce ki sese benziyordu. O anki duygularım şimdikiyle eşleşiyordu. Ben düşünürken sanırım iki üç dk geçmişteki Kuzeyin panikli sesi beni hayata geri döndürdü.
-Kumsal iyimisin canım?
-İ. İyiyim.
-O zaman soruyorum. Neden bu elbise?
Dedi.
Göz devirip:
-Bu yüzden mi sırf ne gideceğimi görmek için mi beni çağırdın?
Dedim.
-Hayır çok güzel birşey vercem sana. Fakat önce gidip onu almalıyız.
-O?
-Yani eşyayı ama gideceğimiz yere gidince sen bekliycem. Ben hemen alıp gelicem.
-Neresi orası?
-Gidince görürsün.
Dedi.
Bi onbeş dk sonra gelmiştik. Hava karanlık olduğu için etrafta çok fazla kişi yoktu. Bu yüzden bizde yarım saatlik bir yolu ışık hızında onbeş dkkada gelmiştik. Gelince inanılmaz siyah korkunç bir bina bizi karşıladı. Bu binayı Uzayın instagramında görmüştüm. Tüm gurupları toplu bir resimleri vardı ve işin aslı o fotoğraf tamda bu evin önünde çekilmişti. Tam ben düşünürken bir tabela dikkatimi çekti. Üzerinde "gurup evi tehlikeli (Uzayyy)" yazıyordu. Tabeladaki yazının sonunda da parantez açılmış ve Uzayyy yazıyordu. Kuzeye dönüp:
-Neden burası?
Dedim.
Fakat sorumu cevaplamak yerine:
-Burda kal.
Dedi.
Sonrada büyük siyah demirlerin üzerinden atlayıp içeri girdi.
Devam edecek....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okuldaki Vampir Kız! (Tamamlandı)
VampirosElanur Kervankıran ❤ Gizemli bir kızın hikayesi, tuhaf bir anlatıcı, siyah rengin en çok yakıştığı kız.. ?Benim adım kumsal soyadımsa, soyadımı bilmiyorum neden mi annem ve babam kim bilmediğim için soyadımı da öğrenemedim ben şimdilik soyadımı si...