4.Bölüm=Uzay ve Kuzey'in sırrı

1K 54 3
                                    

Uyandığında bana doğru bakan Kuzey ve Uzay a:
-Ne oldu?
Dedim. Uzay:
-Kalk hadi.
Dedi ve elimden tutarak beni kaldırdı.
Kuzey:
-Hadi eve gidelim
Dedi Uzay Kuzey e ters ters bakarak elinde duran çantamı uzattı. Sonra Kuzey:
-Hadi gidelim dedi
-Şey Uzay tanıştığıma çok memnun oldum. Her şey için teşekkür ederim. Pazartesi günü görüşürüz.
Dedim.
Sonrada sarıldım. Oda bana ayni şekilde karşılık verdi. Yavaş yavaş eve doğru giderken Kuzey in elindeki yürüyüş ipini gördüm. Arkama baktığımda yavaş yavaş yürüyen Prens i gördüm. Yürüyüş tasmasını çıkarıp kucağıma aldım. Sonra Kuzey e:
-Ya bunu okula getirmem çok kötü oldu yazık oğluma çok yoruldu.
dedim.
-Nerdeyse hayvan bir aylık yürüyüşünü yaptı.
Kucağımda Prens i severken Kuzey e:
-Çatıda ne işin vardı?
diye sordum.
-Çatı mı ne zaman kim çıkmış?
-Sen çıktın.
-Allah Allah ya istersen bi doktora gidelim.
-Şey ben iki gündür uyumuyorum. Ondandır, kusura bakma.
Sessizce yolumuza devam ettik.
KUZEY:
Kumsal ı itekleyen kızları görünce hızlıca aşağı indim. Uzay Kumsalın yanındaydı. Fakat hiçbir şey yapmıyordu sadece şaşkın şaşkın bakıyordu. Mal ne olacak?
Kızlar Kumsal ile aşağıya doğru indi. Peşlerinden de Uzay.
Uzay:
-Dur Kumsal gel hadi derken.
Ben aşağıya inmiştim hızlıca beraber arsaya gittik fakat biz gittiğimizde herşey için artık çok geçti. Kumsal bayılmıştı. Kızlar:
Soldaki=Berfin
Ortadaki=Ezel
Sağdaki ise=Senaydı.
Onlar koşarken Kumsal ın başında bekliyorduk o sırada okulun zilini duyduk. Uzay a:
-Kumsal son derse girmesin sen gidip Kumsalın Çantasını getirsen ve benimkinide. Dedim.
-Tamam beş dakikaya gelirim.
Dedi. Bi beş dk yada geldi. O çantaları yere koydu Kumsal uyandı. Uzay elini tutarak Kumsal ı kaldırdı. O sırada Uzay a ters ters baktım. Bunun Kumsal la bi alakası yoktu. Her zamanki bizdik, sonradan söz veriyorum neden böyle olduğumuzu size ve Kumsal a söyliyeceğim. Olay ı sadece bizim okul biliyor evet bizim okul. Bu sırada Kumsal ın evine gelmiştik.
-Görüşürüz.
-Görüşürüz.
Kumsal içeri girince arkamı döndüm benim evim bir bina gerideydi. Yürümeye başladım o sırada öfkeyle bana doğru gelen Uzay ı gördüm. Baya uzaktaydı bi on dk ya felan yanımda olurdu. Bizim binanın önündeydim çantamı bırakıp Uzay a doğru yürümeye başladım. Burun buruna duruyorduk ben:
-Niye burdasın?
Dedim Kuzey:
-Senden emin olamıyorum ÖKSÜZ.
Bu sırada gözlerim dolmuştu. Sadece:
-Söylemedim.
Deyip eve doğru hızlı adımlarla ilerledim. Eve çıkınca babam:
-Kuzey saat kaç oldu oğlum?
-Kusura bakma baba.
-Off..! Tamam boşver geç otur bakalım.
Karşısına geçtim ve oturdum. İnsanın babası müdür olunca bi korkmuyor değil. Gözümün dolduğunu fark edince:
-Oğlum biraz konuşalım mı?
-Baba istemiyorum lütfen.
-Ne oldu analat hadi.
-İyi geceler baba. Bu gün cuma zaten bi cumartesi pazarımız var hadi iyi-
-Lütfen uzatma Kuzey.
-Ne baba hı ne. Ne duymak istiyorsun?
-Sadece neden mutsuz sun bu-
-Hayır baba anlatmıcam. İyi geceler.
Odama doğru gidip yatağıma girdim. Babam salondan:
-Yarın ben saat 7:00 de evden çıkıcam.
Masanın üstüne yüz lira koydum. Bi şey olursa diye.
Bağırdı. Cevap vermeyip gözlerimi kapadım.
KUMSAL:
İçeri girip yukarı çıktım. Odama girip Asili yatağıma koydum. Henüz tam bi yatağı yoktum. Sonra su kabını alıp doldurdum. Yatağımdan inip su içmeye başladı. Bende siyah elbiseyle yatağa girip telefonumu elime aldım. O sırada Asil Prens su içmeyi bırakıp yatağa çıktı. Kafama kadar çektiğim yorganı ağzına alıp çekti. Gülümsedim. Sonra yanıma gelip yattı.
Sabah saat=9:30 çok sıkılmıştım. Biraz dışarı çıkıp kanlı canlılar aradım. Yemeğimi yedikten sonra normal bir insanmışcasına kapıdan girdim ve hızlıca merdivenleri çıktım. Eve girdiğimde Asil yatıyordu. Bende dünden kalan elbise mi çıkarıp KK isa beyaz şortumu ve upuzun şortumu kapatacak bol bir tişört giydim tek kolu açıktı tabikide üzerinde bir şey yazmıyordu ve simsiyahtı. Şortumun olduğu bile belli değildi ama oturunca şortum olduğu belli oluyordu. Asil i uyandırmadan binadan çıktım ve Uzay ı aradım fakat açmadı bende Kuzey i aradım. Nedense oda açmadı. Bi panikledim. Hızlıca Kuzeyin binasına doğru yöneldim. Tüm zillete bastım ve en sonunda sekiz numara doğru çıktı. Kuzey:
-Kumsal
Belli ki ağlamıştı.
- Kuzey sen ağlamışsın.
İtiraz etmedi, ayakkabılarımı çıkarıp sarıldım. Bi şey desen odasına geçti. Bende onu takip ettim. Odası tam erkek olsam istiyeceğim bi odaydı. Neden kaslı olmasını anladım çünkü çalışma masasının yanında kum torbası vardı. Siyah yatağı kitaplığı ve bi tanede bilardo masası vardı. Bayılmıştım. Harika bi odaydı.
-Nasılsın. Ne oldu üzücü bi şey mi? Ne sen nede o telefonlarını açıyo.
-O?
-Uzay.
-Anlatamam.
-Hadi ama.
Uzun ısrarlarım üzerine:
-Dün sen eve girdikten sonra Uzay geldi omuz attı. Sonrada biraz tartıştık. Senin bilmediğin bir ley var. Bak biz konuşmuyoruz. Bi de benim annem öldü.
Şok olmuş ve üzülmüştüm o sırada dedim.
-Benim ikisi de yok hiç değilse senin biri var.
-Biliyorum.
Ne! nereden biliyordu ki? Kimseye söylememiştim. Fakat asıl sıkıntı bu değildi asıl sıkıntı:
-Sen neden ağladın?
-Bana öksüz dedi.
Bu çok zoruma gitmişti. Onunda neden ağladığını anlamıştım. Hiç bir şey demeden telefonumu alıp evin kapısını hızlıca çektim. Ayakkabılarımı ve göz açıp kapayıncaya kadar da aşağıya indim. Hiç kimse görmedi. Hızlıca Uzay ı düşündüm. O sırada Kuzey arkadan gelip beni tuttu. Fakat bilmiyordu ben vampirim beni nasıl tutacaktı? Tek çırpınmayla kollarından kurtuldum.
-Uzay ın evini biliyor musun?
-Bak bu konu seni ilgilendirmez.
-Ne demek bu ya benim bile zoruma gitti. Götürüyormusun?
-Hayır olmaz.
-O zaman yüzümü unut.
-Off..! Tamam. Arabayla ama.
Araya bindik.
KUZEY:
Konuyu anlatırken gözlerim dolmuştu. Bi anda Kumsal ayağa kalktı peşinden gittim ama böyle bir hız yok. Her neyse aşağı inip onu tuttum ama o kadar güçlüydükü hemen kurtuldu. Sordu:
-Beni götürürmüsün?
Diye ama "hayır" deyince
-Beni unut.
Dedi düşündüm. Kesin bu küser bi dahada barışmaz ,barışmazdı. Bu asi kızı kızdırmak istemeyip onu arabaya bindirdim.
KUMSAL:
Bi on dk lık yoldan sonra bi siteye karşılaştım. Aşağı inip içeri girdim peşimdende Kuzey geldi. O sırada sitenin parkında bi bankaya elinde telefonla oynayan Uzay la karşılaştım.
Hızlıca yanına geldim.
-Bu ne rahatlık ya?
-Kumsal sen benim evini nerden biiliyosun?
-Kes! Ya sen nasıl bi insansın. Annesi olmayan birine bu denilir mi? Öksüz.
Sana inanamıyorum. Biliyor musun? Benimde annem yok hatta benim babamda yok. Halaların ve teyzemlerin bize borcu vardı. Bana yurt dışında borçlarını kapatmak için para yolluyorlar.
Yalandı. Nasıl para kazandığımı size söylemiştim. Hatırladınız mı?
-Kumsal ben bilmiyordum.
-Bilemessin. Ama bildiğin biri var Kuzey, onun annesi yok biliyorsun. Fakat yine ona bu kelimeyi dedin bu bildiğin bi hakaret bana karşı,hem öksüz hem de yetimim.
Ağlamaya başladı. Uzay hiç bir şey demiyordu.
Kuzey beni tutup kendine çevirdi ve sarıldı. Onu itekleyip arabaya doğru koştum.
Arabaya bindiğimde yağmur yağıyordu. Kuzey arabaya bindi ve:
-Sana söylemek istediğim bir şey var.
-Neymiş o?
-Şey..
O sırada Uzay arabanın önüne geçti arkasına da iki kız yan tarafına doğru o ban vuran üç kız vardı sonra arabanın önüne iki erkek geldi ve biraz utaktada Su ve Pelin i gördüm.
-Bunlar bizim okuldanlar. Peki neden arabanın etrafını sardılar?
-Çünkü sana söylemiyim diye.
-Neyiiii?
Kapı açıldı ve bi erkek kolumdan tutup beni indirdi. Kuzey arabadan indi ve:
-O elini o kızdan çek.
-Kuzey tamam.
Ve ekledim.
-Napıyorsunuz? Siz çete felan mısınız? Uzay şowlarını sonlandır.
-Olmaz kusura bakma.
-Nedennn?
Bi kız:
-Olmaz sana o sırrı söyleyemez tüm şurda gördüğün herkes ölür.
-Kim? niye? niye sizi öldürsün?
................
Devam edecek...

Okuldaki Vampir Kız! (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin