Aslında gerçekten çok çok çok eğlenceliydi binaların tepesinden ilerlemek. Bi binanın çatısına gelince durduk. Can yine bileğimden tuttu etrafa baktı ve aşşağı atladı. Artık yerdeydik. Bu arada karıştırabilirsiniz bi Uzayın arkadaşı Can var. Bide bugün tanıştığım Can. Siz bugün tanıştığım Canı Uzaylardaki Can sanmış olalirsiniz ama değil. Yanlış anlamayın yani. Her neyse yere inince Cana dönüp:
-Şey şimdi ne yapmam gerek senden kurtulmam için.
Dedim.
Kapşonunun şapkasını kapatıp:
-Benden nefret etme. Hem zaten çok kısa bi süre boyunca benle kısa bi oyun oynıycaksın. Ne var bunda?
Dedi.
-Ne mi var bunda? Ben senin yüzünd-
Sözüm yarım kalmıştı. Çünkü Arda gelmişti ve yanındada Kuzeyi getirmişti. Can direk bana baktı. Sorun çıksın istemiyorum. Bu yüzden Canıda alıp oradan uzaklaşmak istedim. Fakat sağolsun Kuzey izin vermedi ve önüme geçti. Kolunu omzuma attıp beni kendine dahada çok yapıştırdı. Omzuma attığı kolunu tutup altından kurtuldum. Çanda bunu isterdi ama bu hareketimden sonra Kuzey beni herhalde affetmezdi. Artık aramızın bozulmasını istemediğim için bende herşeyi on dkkada anlattım. Sonra bi adım Kuzeye doğru adım attım. Kızgın görünüyordu. Bi şekilde ben ona kendimi affettirirdim. Arda:
-Şey bak bence buna gerek yok Can istersen gel biraz gezelim.
Dedi.
Kuzeyle kaldım baş başa bi ofladım ki Kuzey kolunu yine omzuma attıp beni yine kendine yapıştırdı. Gülümsedi. Eve doğru yol almaya başladık. İkimizde konuşmuyorduk. Ev kavşağına geldiğimizde beni kendine çevirdi ve:
-Aileni bulmak istermisin?
Dedi.
-E. Evet.
-O zaman bu günden itibaren bulmaya başlayılam.
-Ama nasıl?
-Sana vericeğim şey ile eve git.
Dedi ve kayboldu.
Ne? Ailemi bulamak mı? Düşüne düşüne evin yolunu tuttum. Eve gelince bizimkilerin salonda hiç bir şey konuşmadan oturduklarını fark ettim. Bu hiç normal değildi. Yoksa
o Can denilen çocuk beni oyalıyormuydu?
Yada
Kuzey ailemin yerinimi biliyordu?
Belki. Belki de
Kuzey karşıma bilerek çıktı.Yok daha neler. Salona yöneldim. Kimsenin konuşmaması bence hiç normal değildi. Su ayağa kalkıp:
-Hadi odana çık.
Dedi.
Noluyo! Niye! Allahım yavaşça odama yöneldim. Kimse yoktu. Yatağımın üstünde bi tane kitap duruyordu. Yanındada bi kağıt...
Kağıdı açıp okumayan başladım.
"Bu kitap el ürünüdür. Yapan=Vildan İclal. "
Ne Vildan mı?
Bu kitabımı yapmış?
Kitabın rengi bordo rengine çok yakındı. Kapağında beyaz simlerle "Vildan"Ortaya kırmızı simlerle kalp "❤" yanınada yine beyaz simle yapılmış üç nokta vardı. "... "
"Vildan❤... "
Kitabın içini açtım ve ilk sayfasında duran mektubu aldım. Okumaya başladım."Merhaba sen bu mektubu okurken ben karanlık dipsiz bi kuyuda ağlıyor olacağım. Sen diyeceksin e o zaman neden gittin? Diye. Bilmiyorsun gitmemin çok sebebi var. Çok. Bu kitabı sana yaptım. Kendi ellerimle. İçini sırf senin için doldurdum ve gitmeden önce Kuzeye verdim. Bunca zaman seni bekledim gelmen için senle konuşmak için sana bizim kardeş olduğumuzu söylemem için ama sıkıntı şu ki çok beklemişim. Vaktimi doldurdum ama yine görüşeceğiz eminim. Merak etme görüşeceğiz ama bu kez sen beni bulacaksın. Sen. Seni çok seviyorum iyi ki varsın canım kardeşim.
Not= çok yakında bi aile olacağız"Ağlıyordum. Kızgındım. Gitmişti bunu kabullenmiştim ama niye gittiğini yine yazmamıştı. Kitabın içine bakamıyordum. Korkuyorum. Göz yaşlarını sildim. En iyisi şu bi beş dk boyunca kitabı açmamak.
Pazartesi.
Üstümdekilerden kurtuldum ve rahat bi şeyler giydim. Eteğini çıkarıp siyah kot bir şort giydim. İncili.Üstümede uzun kollu ince bi tişört tarzı bi şey giydim. Karnım özrl durumdan dolayı baya ağrıyordu. Bu yüzden uzun kollu giydim.
Ayakkabı olaraktanda bu siyah sandaletleri giydim.
Sonra yavaşça kitabı kucağıma alıp yatağın üstüne oturdum. İlk sayfayı geçtim. Çünkü sadece mektup vardı. İkinci sayfaya geldiğimde Vildan ile olan fotığraflarımızı gördüm. Kitap otuz syf. felandı. Sonuna kadar baktım. Sonuna gelince bir kaç damla kan olduğunu fark ettim. Başkada bi şey yoktu. Kitabı alıp dolabın içine kaldırdım. Yine gözümden yaş geliyordu. Tam silecekken içeri Uzay girip:
-Siyahımsı kalk ailni buluyoruz.
Dedi.
-Sendemi biliyırdun kitabı? Size inanmıyorum.
Dedim.
-Hayır ben yeni öğrendim. Kitabı ver bana.
Kitabı yavaşça alıp Uzaya uzattım. Kuzeyde kitabı vermemek içeri girdi. Uzayın tam yanında durdu. Kitabı açıp içine bakmaya başladılar. En son sf. sına gelince o sayfayı yırttılar.
-Napıyorsunuz? Bu Vildandan biliyorsunuz değ-
Sözüm yarım kaldı. Çünkü yırttıkları sayfanın tam arkasında bi adres vardı.
-Ne orda sayfamı varmış?
Dedim.
Uzay kafasını sallayıp:
-Hadi!
Dedi.
O adrese gittik. Bi arsaydı. Tam arkamda Kuzey ve Uzay beklemekteydi. Kitaba bakarken önüme yukardan bi şey düştü. Yukarı baktığımda kimse yoktu. Yere düşen şey bi resimdi. Resmi elime alıp üç, dört adım ileri attım ve fotoğrafa baktım. Bir adam bir kadın ikide kız vardı. Kadının üstünde. H. Ha. Hayır. Kadının üstünde Kainat yazıyordu. Adamın üstünde Deniz. Kızlardan birinin üstünde V. Vildan. Diğer kızın üstünde ise Kumsal yazıyordu. Bu isimler Vildanın gittiği gün odasının duvarında da bu isimler yazıyordu. Ne yani bu kadın benim ANNEMİYDİ? Kafamı fotoğraftan kaldırdığımda Vildan, babam olduğunu düşündüğüm adam ve annem olduğunu düşündüğüm kadın vardı. Kadın ve adam koşarak yanıma geldiler ve sarıldılar. Vildan bana doğru bi adım atıp:
-Kitapta yazdığım şeyi uyguladın. Dediğim gibi sen beni bulacaksın dedim ve buldun.
Dedi.
Bana sarılan kadın ve erkekten kurtulup Vildana doğru koşup sarıldım.
Sonra sevgili günlük Kuzey ve Uzaya koştum. Kısa bi şekilde Kuzeyin dudağından öpüp Uzaya döndüm ve sarıldım.
-Teşekkür ederim.
Dedim.
Böyle işte şuan bir ay geçti. Birazdan Kuzey ben annem, babam ve Vildanla yemeğe gideceğiz. Ha en önemlisini yazmayı unuttum. En önemlisi ise annem beni bırakmamış beni bir takım kötü vampir kaçırmış. Ha bide Vicdan ailemi bulmak için gitmiş. Bulup bu araziye getirmiş. Tabi gitmeden Kuzeye bu kitabı vermiş ve ona bu gün kitabı bana vermesi gerektiğini söylemiş. Neyse BB. Biz yemeğe gidiyoruz.
Kuzey ile düğünümüzde görüşürüz. Tabi evlenme teklifi ederse
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okuldaki Vampir Kız! (Tamamlandı)
VampireElanur Kervankıran ❤ Gizemli bir kızın hikayesi, tuhaf bir anlatıcı, siyah rengin en çok yakıştığı kız.. ?Benim adım kumsal soyadımsa, soyadımı bilmiyorum neden mi annem ve babam kim bilmediğim için soyadımı da öğrenemedim ben şimdilik soyadımı si...