Okuldaki Vampir Kız! (Tamamlandı)

14.Bölüm=Eve geldik.

Uçak tam karşımızdaydı. Görevliler valizlerimizi alıp uçağa yüklerken bizde binip koltuk numaramızı bulmaya çalışıyorduk ki hostes:
-Numaranız kaç?
Diye sordu.
-Benimki on altı arkadaşımınkide on yedi.
Dedim.
En arka sıradan bi sıra önü işaret etti. Koltuk numaramıza oturduk. Asil in boynundaki yürüyüş ipini çıkardım. Vildan Asil i alıp uyutmak için en arkadaki perdeye götürüp yatırdı. Başını okşayarak uyuttu. Sonra bana doğru gelip yemek ve su kabını aldı. Doldurup yanına koydu. Son kez uyuduğundan emin olup yanıma oturdu. Ben cam kenarındaydım yanımdaki koltukta boştu ve Vildan oturuyordu.
15 dakika sonra:
Hostes her zamanki gibi yine kemerleri nasıl bağlıycağımızı ne yapacağımız gösterip gitmişti ve kalkışa geçmiştik. Altı saat olan yolculuğumuz başlamıştı. Vildan:
-Ya ben sıkıldım. Ne zaman ineriz?
-Kızım sen benim kardeşim olamassın kabul etmiyorum. Mal daha yeni bindik.
-Aaa mal sensin. Bir. İkide sıkıldım. Çantamı versene içinde kek gofret çikolata ceviz badem felan vardı.
-Olmaz daha yeni kalktık. Bi yarım saat olsun yersin.
-Yersin değil yerizz.
-Sen sıkıldınmı?
-Evet.
-O zaman uyu dalmaya çalış yada müzik felan dinle.
-Yada.
-Ne?
-Yada foto.
-İyi hadi iki üç tane çek sonra bide ben çekiyim.
Dedim.
Bi kaç tane o bi kaç tanede ben çekilip attık. Sonra ben kulaklığımı takıp bi müzik açtım.
Yarım saat sonra:
Pencereden bulutları izliyor bi yandanda şarkı dinliyordum. Ki Vildan ağzıma çilekli bi hoşbeş sokmaya çalışmasıyla kafamı ona çevirdim.
-Ne yapıyo-
Ağzıma çilekli hoşbeşten bi tane soktu.
-Ohh yarasın.
-Manyak duramadın demi.
-Yarım saat olduki.
-Ciddi mi?
-Evet. Geriye beş buçuk saat kaldı.
Dedi.
Kucağında uyuyan Asili fark edince:
-Bu niye burda?
Diye sordum.
-Burda çünkü uyandı ve havlamaya başladı. Bende hostesten getirmesini istedim. Kucağıma koydum ve yemeğini felan yedirdim sonra yine uykuya daldı. Daha yeni uyudu. O uyur uyumaz da senin ağzına hoşbeşi dayadım.
-İyi bi daha dayama.
-Sıkıldım.
-Banane ben müzik dinliyom. Sende ne yaparsan yapta yemek yemiycem gelince alma.
Dedim.
Başını tamam anlamında salladı. Cama kafamı yaslayıp yine hayal kurmaya başladım.
5 buçuk saat sonra (iniş);
Vildan ın dürtmesi ile kalktım. Ne anlamında başımı salladım. Bana:
-İniyoruz hadi.
Dedi.
Hala şaşkındım ama tamam anlamında kafamı sallayıp ayağı kalktım. Sırt çantamı takıp yürümeye başladım. Aşağı iner inmez Asil e baktım yerde, dili dışarda yürüyordu. Mutlu gözüküyordu. Vildan da yanımdaki görevlinin valizlerimizi vermesini bekliyordu. Pardon bekliyorduk. Her neyse bi beş dk ya kadar valizlerimizi görevli abi çıkarıp bize doğru uzattı. İkimizde kendi valizlerimizi alıp ilk duran taksiye bindik. İçimde kötü bi his vardı. Ne bilmiyorum ama vardı işte. Konu bizimkilerin Vildana ne diyceği felan değildi. Konu konu yok işte.
20 dk sonra;
Gelmiştik. Parayı Vildan dan önce çıkarıp verdim. Sonra ona baktım ilk defa büyücü vampir kurt tarzı kişilerle tanışcağı için korkuyor gibiydi. Belki birazda olsa sıkıntısını alabilmek için gülümsedim ama karşılık felan vermedi. Neyse deyip arabadan indim ikimizde bagajdan valizlerimizi alıp bagajın kapağını kapattık. Asil önde biz arkada eve doğru yürüyorduk. Yavaşça büyük demir kapıyı açtım biraz gıcırdadı. Önden git diye parmağımı eve doğru yönlendirip Vildana baktım. Bişey demeden kapıdan içeri girdi. Asil arka bahçeye doğru koşmaya başladı. Bizde ağır adımlarla peşinden gidiyorduk. Tam köşeyi dönüp havuzun önüne çıkacaktıkki valizimi çimene bıraktım. Ben bırakır bırakmaz Vildanda bıraktı. Beraber köşeyi döndük. Asilin havlama sesi geliyordu. Köşeyi döner dönmez hepsiyle karşılaştım. Bizimkilerden biraz uzatktada Uzay ve Pelin vardı. Arkalarındada sanırım yeni gelen daha önce görmediğim bir erkek vardı. Sanırım özel bir yeteneği yada vampir kurt ki Uzay onu almıştı. Tek buda değildi bizede yeni biri gelmişti. Biraz şaşırdım ama belli etmedim. Bir adım attım, Su boynuma yapıştı. Çok sıkı sarılmamak şartıyla bende ona karşılık verdim. Sonra Uzayların aldığı yeni çocuk ilk konuşan oldu.
-Siktir. Gerçekten geldi bravo.
Dedi.
Alaycı bir şekilde demişti. O sırada çatıda olduğunu farkettiğim Kuzey çatıdan inip çocuğun boynuna yapıştı.
-Bana bak Can mısın nesin yenisin daha yeni dönüşmüşsün canını şimdiden yakmıyım.
Dedi.
Çocuğun adı Can mış. Tatlı birine benziyordu. Uzay Kuzeyi omzundan itekleyip:
-İlgilenme. Hatırlatırım size gelen Ceyda mı neydi oda az değil.
Dedi.
Yeni gelen kızın adıda Ceydaymış öğrenmiş oldum. Ceyda da sanırım vampir. Çünkü ışık hızında Uzay ve Kuzey in yanına gelip Kuzeyi kolundan tuttu ve ışık hızında ikisi de çatıya çıkıp oturdu. Ada:
-Neyse. Tatlım meraba.
Dedi.
Hala konuşmuyordum. En sonunda:
-Merhaba.
Dedim.
Uzay;
-Kusura bakma sizinle bizim guruba iki yeni kişi geldi ve ne hikmetse bizim guruba gelen Canla Kuzey bi anlaşamadı.
Dedi.
Meriç ve Yamaç aynı anda Uzay, Pelin ve yeni gelen çocuğuk Canın yanına gelip çıkın işareti yaptı. Anında gitmişlerdi. Kuzey ve yeni kız çatıdan inmişlerdi. Gurup benle altı olmuştu.
Yeni gelen kız elini uzatıp:
-Ben Ceyda. İki gün önce geldim ve vampirim.
Dedi.
Elini sıkmadım. Evet sıkmadım çünkü ben öyle herkesin elini sıkan bir tip değilim. Kabul tam bir "bad girl" üm, siyah giyinir ve kibar değilimdir. Eeee elde öyle sıkmam. İlerleyen zamanlarda belki. Elini tutmayıp aksine ellerimi cebime koydum. Ben koyar koymaz elini indirdi. Kuzey sırıtıyordu.
-Merhaba canım bende Kumsal. Doğru vampirim. Bende yeni sayılırım.
-Tanıştığımıza memnun oldum.
Dedi.
Cevap vermedim. Meriç ve Kuzey gülmeye başladılar. Ceyda ise odasına ışık hızında gitmişti. Yamaç:
-Eee kız kardeşin nerde? Belki ona asılırım.
-Aklından dahi geçirme. Vild-
Vildan yoktu. Ne olmuştuki?

Vildan:
Onları öyle görünce şaşırıp kalmıştım. Sıkılmıştım. Hemen yok oldum. Korkuyordum hazır değilmiş gibi hissediyorum. Direk bavulumu alıp yok oldum. Bi arsadaydım. Yanımda da bavulum...

Kumsal:
-Vildan?
Kuzey:
-Sakin belki dışarda felandır.
Su:
-Kanka istersen sen bavulunuda al odana çık eşyalarını yerleştir. O zamana kadar gelmiş olur. Ayer gelmemişse ararsın ama şimdi biraz yalnız bırak.
Dedi.
Kafamı onaylar anlamda sallayıp bavulumu almak için eğildim ki Kuzey bavulumu tuttu. Geri kalkıp anlamsız bir bakış attım.
-Ben taşırım sen çık.
Dedi.
Ben ağır adımlarla çıkarken o ışınlanmıştı bile. Odama girdiğimde bavulum yerde Kuzey de ayakta telefonla oynarken gördüm.
Hemde odamda amaç...