Parkın içine girdi ve bana bakıp:
-Ne zamandan beri vampir sin?
Cevap vermedim. Aklımda tek bir soru vardı.Ben de onu sormaya karar verdim:
-Dünyada sizden başka vampir var mı?
-Var bizim dışımızda yedi tane daha olduğu söyleniyor. Sen cevap ver ne zamandan beri böylesin?
-D-o-ğ-d-u-g-u-m-d-a-n beri.
-İyi de niye heceliyorsun?
-Sorup sorup durma diye hem sen ne yapcan?
-Merak ettim. Kumsal hiç. Neyse ya!
-Ne söyle!
-Boş ver.
Ayağı kalktım gidicekmiş gibi arkamı döndüm:
-Bekle tamam ya diycektim ki ailen i bulmak istermiydin?
-Bilmem. Belki de daha önceden yanımdan bile geçtiler ama ben bilmedim onlarda bilmedi. Belki de daha önceden karşılaştık öylesine gülümsedim suratına ya da diyelim ki tanıdım nereden bilebilirdim ki ne diyeceğimi kızsam mı yoksa sorsam mı? bağırsam mı yoksa hiçbir şey demesem mi?
-Yani ne diyeceksin ki?
-Galiba bir kaç kez düşündüm cidden oturup düşündüm ama eminim onlar beni düşünmemişlerdir, düşünseler beni bırakmazlar dı. Kuzey bak senin annen nasıl oldu bilmiyorum ama ikimizin arasında çok fark var senin annen seni bırakmamış ölmüş fakat benim ki annem değil hadi annemi geçtim babam beni bırakmışlar. Ne gibi bir şey olmuş olabilir de beni bıraktılar? Onlar insan mıydıda ben vampir doğunca korktular? Yoksa onlar vampirlerdide ben insan doğdum beni bıraktılar biri beni dönüştürdü hangisi?
-Hangisi tahmin edemezsin ama düşün belki hala hayatta lar. Sen diyorsun ki şu anda bana hiç değilse annen senin öldü seni bırakmadı böyle bir acın yok ama hiç olumlu bir taraftan düşünmüyorsun. Belki onlar da seni aradı belki hala hayatta lar, bunuda da sen bilemezsin. Senin için de biliyorum hala bir umut var ama benimkinde yok çünkü benim annem öldü ama seninki belki hala yaşıyor belki hala annen değilse baban hayatta.
Bi şey demedim. Susma hakkımı bu gün çok kullandım. Fakat bi on dk sonra:
-Tek değilmişim.
Dedim.
-Ne konuda?
-Şu konuda, Ben dünyada tekim sanıyordum kimse yok sanki tek vampirmişim gibi hissediyordum.
-Artık değilsin. Ben varım, Gerzek Uzay var, İrem var. Ve tabi bilmediğimiz yedi diğer kişi.
Ayağı kalktı ve arabaya yöneldi. Bende peşinden kalktım. Arabaya bindik arabayı çalıştırdı ilerlemeye başladık.
Kuzey:
-Tüm kıyafetlerini ve tüm ayakkabılarını topla bi şeyin içine koy.
-Neden?
-Eee artık bizimle değil misin?
-Tamam.
Evin önüne gelince zıpladım. Ve balkondan içeri girdim. Tüm kıyafetlerimi, ayakkabılarımı, köpeğimin eşyalarını ve aksesuarlarımı bi bavulun içine koydum. Asil i kucağıma alıp balkona çıktım. Aşağıda hiç insan yoktu bende atladım. Arabanın bagajına bavulumu koydum. Asili arka koltuğa koydum ve öne bindim.
-1)Ne hızlıydın.
2) de niye balkon?
-off.. Sür işte nereye gidiyoruz?
-Mericleri bıraktığımız villaya.
O ev gerçekten büyüktü.
-Kaç günlüğüne?
-Sonsuz.
-Ne?
-Son-suz.
-Offg.
-oflamaaa
1 Saat Sonra;
Dalmışım. Kuzey:
-Kalk hadi.
Uyumadığım için hemen indim Kuzey arkadan bavulumu çıkarıyordu. Bende Asil i indirdim.
-Bu ev çok güzel ve Asil için harika.
-Arkadada havuzu var yüzmeyi öğretiriz.
-Belki.
Bavulumu indirince Ada geldi:
-Merhaba!
Asil i kucağına alıp içeri götürdü. Bende peşinden gittim. Arka bahçeye gidip havuzun yanındaki şemsiyenin altındaki şezlonga oturdu. Sonrada Asil i yere bıraktı. Üzerinde siyah "rock"yazan bikininin üstü ve altında da kısacık siyah bi şort vardı.
-Hadi köpeğin biraz bahçede dolaşsın bizde Odana çıkalım. Zaten odalarımız yan yana.
Eve girdiğimizde direk merdivenle üst kata çıktık. Bi kapı gördüm. Üzerinde de siyah akıyomuş gibi görünen yazı tipiyle"Ada" yazıyordu. Yandaki odayı işaret ederek:
-Senin odan buysa bu da benim olmalı. Galiba.
-Evet geç hadi.
Odaya girince Ada kendi odasına geçti. Harika bi odaydı. Çalışma odası, giyinme perdesi, boydan aynalığı ve makyaj masası vardı. Yerde de bavulun duruyormuş görmeyince takılıp yere yapıştım.
-Allah Beleni Kuzey. Bravo bana Kumsal!
Kapı bi anda kapandı ve kapının arkasında duran mavi gözleri kıpkırmızı olmuş Kuzey i gördüm.
-Manyak!
-Sen bana bela okursun haa!
Beni yatağa yatırıp gıdıkladı. Sonra:
-Ben biraz dolaşıyım sonra görüşürüz. Hem sende odaya yerleşirsin.
-Görüşürüz.
Beş sny de her şeyi hallettim. Vampir olmanın yararları işte. Bi kerede işe yarasın dimi. Aşağıya indim, bavulu
boşaltınca Asil in su kabınıda bulmuştum. Mutfağı bulmayı başarınca su kabını doldurup. Arka bahçeye çıktım havuzun önündeki ağaçların birinin altına kabı koydum. O sırada Su yu gördü. Şezlonga uzanmış kitap okuyordu. Beni farkedince ayağı kalktı. Bana yaklaşıp sarıldı aynı şekilde karşılık verdim ama çok sıkmadım sonuçta insan demi. Çok renkli giyinmişti. Pembe mini bir elbise ve üzerindede bi unicorn vardı. Yalnız asıl sinirimi bozan şey unicorn nun saçları iptendi ve rengarenkti Ada arkamdan gelip:
-Çok sinir bozucu giyinmiş.
Dedi.
-Kusura bakma Su ama cidden öylesin.
Dedim. Napıyım gerçek bu sinir bozucuydu. O sırada Prens gelip havlamaya başladı. Kucağıma alıp su kabını koyduğum ağacın altına oturdum. Kucağımdan indirdim. Hemen suyunu içmeye başladı. Sonra bi on beş dk içerisinde kucağıma çıkıp uyumaya başladı. Kucağımdan yavaşça kaldırıp Odama doğru çıktım. Yamaç o sırada tam kapının önünde duruyormuş, kucağımda uyuduğunu görünce sessizce odanın kapısını açtı. İçeri geçtim Asil i bırakıp geri çıktım. Odanın kapısını örtünce Yamaç a:
-Teşekkür ederim
Dedim.
-Bişey değil.
Dedi.
Biraz başım dönmeye başladı. Panikledim. Normalde vampirler öyle hemen hastalanmazda.
3 Saat Sonra;
Uyandığımda yatağımdaydım. Hepsi başıma toplanmış ve bana bakıyorlardı.
-Bana ne oldu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okuldaki Vampir Kız! (Tamamlandı)
VampirElanur Kervankıran ❤ Gizemli bir kızın hikayesi, tuhaf bir anlatıcı, siyah rengin en çok yakıştığı kız.. ?Benim adım kumsal soyadımsa, soyadımı bilmiyorum neden mi annem ve babam kim bilmediğim için soyadımı da öğrenemedim ben şimdilik soyadımı si...