19. Bölüm=Hediye

294 21 2
                                    

Kumsal:
Yatağın üzerine kıyafetlerimi atıp ağlamamı durdurmaya çalıştım. O sırada Ada ile Su odama girip kapıyı kapattılar. Su yanıma gelip:
-Kuzum ne oldu?
Dedi.
Sinirle Kuzeyle bizim iki üç gündür sevgili olduğumuzu ve şimdi ise Ceyda ile öpüştüğünü söyledim. Su:
-Ya sana inanmıyorum bize nasıl söylemessin sevgili olduğunuzu.
Dedi.
Birşey demeyip ağlamaya devam ettim. Bi ara kafamın kaldırdığımda Adanın gözünden bir kaç damla yaş aktığını gördüm. Hemen göz yaşlarını silip Adaya ne oldu bakışı attım. Ada ise elini yukarı kaldırdı ve perde buz oldu. Sonrada bana bakıp:
-Ö. Özür dilerim. Sinirleince kendime engel olamayabiliyorum.
-Sorun değil birazdan erirde sana ne oldu.
-Boşver ya.
Deyip eliyle göz yaşlarımı sildi. Su:
-Sen ağlama. Kuzey öyle her kızın peşinde koşan bi değil. Dokuzuncu sınıfa gelene kadar iki yada üç sevgilisi olmuştur.
Ada:
-"Ne güzel demiş şair, ölümlü birinden ölümsüz aşkı bekleme. "
Biz konuşurken Kuzey odaya girdi. Direk Ada ve Su ayağa kalktı. Ada:
-Çık dışarıki seni ne alevler içinde yakıyım nede donduruyum.
Dedi.
Su:
-Çık.
Dedi.
Ayağı kalkıp pencerenin önüne kadar geldim ve pencereyi açıp dışarı bakarak göz yaşlarımı silmeye çalıştım. Kuzey de bu sırada Su ve Adayı dışarı çıkarıp kapıyı kitlemişti. Pencereden ayağımı çıkardım. Tam diğerinide atıyordumki Kuzey kolumdan tutup beni kendine dödürdü. Beni duvara yaslayıp iki elinin arasına aldı. İtekleyip kapıya yöneldim. Kuzey:
-Bi beklermisin?
Dedi.
Kafamı hayır anlamında sallayıp:
-Şuan konuşmamız hiç iyi olmaz.
Dedim.
Kuzey:
-Seni çok seviyorum. Bi dinlersen seni çok daha seveceğim.
Bağırarak konuşuyorduk ikimizde.
-Sevme beni istemiyorum.
Dedim.
-Bi dk anlatıyım sonra ne dersen de.
Dedi.
Sonrada içeri Ceyda girdi. Daha çok sinirlenen ben ikisinden birine zarar vermemek için kendimi zor tutuyordum.
-Ne yani sevgili olduğunuzumu söylemeye geldiniz?
Dedim.
Kuzey:
-Saçmalama sevgilim. Bi dinle. Senden önce eve gelip ön bahçeye gittim. Havuzun kenarındaki şezlonklardan birine oturup seni beklemeye başlamıştımki Ceyda geldi. Biraz sohbet ettik. Hatta iki kelime zar zor konuşmuşuzdur. Her neyse sonra Ceyda kalkıp havuzun kenarında yürümeye başladı. O sırada ayağı kaydı ve havuza düşmek üzereyken tuttum ki yalnışlıkla işte dudaklarımız deydi.
Dedi.
Ceyda:
-Yemin ederim ki benim zaten benim bi sevgilim var.
Dedi.
O sırada Meriç içeri girip:
-Doğru söylüyorlar. Kumsal onlar konuşurken bende odanın penceresinden bakıyordum ve gerçekten dedikleri gibi yalnışlıkla olmuştu.
Dedi.
Kuzey yanıma gelip sarıldı.
-Seni çok seviyorum prenses.
-Bende seni ama şunu bil neden bilmiyorum ama sana kızgınım.
-Bi daha seni bırakcağımı düşünme.
Dedi.
Sonrada yanağımdan öptü. Ceyda ile Meriç dışarı çıkarken Kuzey:
-Artık şu üzerindeki eteği çıkar.
-Çıkarsan odadan.
-Arkamı dönsem.
-Saçmalama. Çık.
-Dönsem.
-Offf ama bakarsan gebertirim.
-Tamam.
Dedi.
Üzerimdekileri çıkarıp tatlış pijamalarımı giydim. İlkbahar aylarına yeni girmeye başlamıştık. Bu yüzden nerdeyse kıyafetlerimin yarısından çoğu uzun kolluydu ama hepside çok inceydi. Pijamalarımı giyerken ki tabiki siyah. Ayer renkli tatlı bir şey giydiğimi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bi kere benim pijamalarımın hepsi siyah, gıri yada koyu yeşil olsun işte koyu bir lacivert olsun bu tarz renklerdeydi. Üstümü giyinirken Kuzeyin dönme ihtimaline karşın baya tedirgin olmuştum. Vampir hızında giyinip ayağıma gri pofuduk terliklerimi geçirdim.

Kuzeye:-Dönebilirsin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kuzeye:
-Dönebilirsin.
Dedim.
Kuzeye dönerken:
-Eminiz.
Dedi.
-Ya dönsene.
Dedim.
Döner dönmez sırıtmaya başladı.
-Çok tatlı olmuşsun.
Dedi.
-Bir teşekkür ederim ikide şu gülmeni kes.
-Neye güldüğümü biliyor musun?
-Tahmin ediyor gibiyim. Hem banane.
-Yerim yaaa. Bideee demem gereken bir şey var.
-Neymiş o şey?
-O şey, artık herkes bizim sevgili olduğumuzu biliyor. Fakat okul bilmiyor.
-Ne demeye çalışıyorsun?
-Acaba diyorum ki sen okulda yoksun ya millete benim sevgilim var işte Kumsal diyemeyeceğim için.
-Kuzey ne diyorsan de.
-Artık bana Kuzey değil sevgilimmm diyceksin. Okey?
-No?
-What?
-Offf yeter demicem.
-O zaman bir şartım var sadece bizimkilerin yanında bana sevgilimm desen.
-Neden istediğim zaman der istemediğimde demem.
-Şu an beni deli ediyorsun prenses.
-Zaten delisin.
-Deli mi? Ben mi? Kendini uçurumdan atan sensin.
Biz konuşurken bi an Kuzeyin arkasında duran ve bana bakarak kahkaha atan Vildanı gördüm bana:
-Sana bişey diyimmi sevgilini elinden alıcam.
Dedi.
-Ya sen ne illet bişeymisin ya?
Deyip.
Kuzeyin koluna çarparak Vildana doğru koşmaya başladım. Kuzey karnımdan tutup beni kendine çevirdi. Şaşırmış bir ifadeyle bakarak:
-Şşşş tamam yok bişey.
Dedi.
-Ya ne yoku gerizekalı kardeşim Vildan bana diyor ki sevgilinin elinden alıcam.
-Tamam ben seninim sende benim tamammı?
-Tamam değil. Ben ona ne yaptım ya?
-Bu gördüklerin gerçek değil ki sevgilim.
-Baya baya gerçek gibi. Sanırım ben deliriyorum. İsterseniz beni bir odaya kapatın. Kimse girmesin.
-O zaman ben özlerim.
-Hımmm belki bende özlerim. Neyse onu bunu geçte ben deliriyorum.
-Senlede hiç romantizme gelmiyor birr ikide tamam sıkıntı yok.
-Sen iyi misin?
-Tamam herkesin sıkıntıları olabilir ve biz bu sıkıntıları birlikte yenicez. Tamam....
Onu dinlemiyordum. Gözlerinin içine bakıyordum. Tam ortasına mavi olan yere. Konuşmasıyla, tavrıyla hareketleriyle, centilmenliğiyle, o  inadına masum şaşırmasına hastaydım. Ama en çokta o masum şaşırmasına...
Ben dalmış giderken Kuzeyin kahkası beni kendime getirdi. Ne var anlamında kafayı salladım. Gülümseyip:
-Yani söylesene o kadarmı yakışıklıyım?
Dedi.
-Şey yani. Ne?
-Kabul ettin.
-Yok canım ben kendi kendime konuşuyordum.
-Hep öyle olur zaten.
-Odamdan çıkarmısın?
-Bak ben senin güzel ve narin olduğunu kabul ediyorum.
-Odamdan çık.
-Çıkarmısa ne oldu?
Bi böyle konuşurken odaya arkası dönük bir şekilde Su girdi. Su:
-Kanka iki haberim var. Birincisi artık Yamaçla ben sevgiliyiz. İkincisinde senin şu sürtük dediğin Ceyda var ya kanka onun sevgilisi kim bili-
Su konuşurken bi anda arkasını döndü ve  Kuzeyi odada görünce ağxı küçük bir "o" oldu. Kuzey:
-Yamaç haberi iyiymişte. Şu Kumsalın sürtük dediği kız yani Ceyda onun sevgilisi kimmiş?
Dedi.
Gülümseyerek bana bakarken Su:
-Baybay.
Deyip odadan çıktı.
-Sürtük ha?
-Yok canım Su şaka yaptı sana sende hiç şakadan anlamıyon.
-Şimdi kız bana nasıl şaka yapabilir ki? Benim burda olduğumu bile bilmiyordu.
-Odamdan çıkarmısın?
-Biraz birl-
-Çıkarmısın?
-Şey diyorum acaba bu gece beraber mi yatsak?
-Çüşşş ayı çık dışarı ve hayır.
-Peki.
Deyip dudağımdan kısaca öpüp:
-Yattığını göriyim.
Dedi.
Hiçbirşey demeden yatağa yönelip yatağımı açtım. İçine girip yorganına kafama kadar çektim. Kuzey yorganı hızıyla üzerimden çekip alnımdan öptü. 
-Siyahlar aşkına ne güzel bir sevgilim var çok şanslıyım.
-Bende çok şanssızım.
-Ne konuda acaba?
-😌😌( bakışı attım)
-Ya merak ettim. Bi söyelsen.
-Hımmm sanada iyi geceler.
-Demediğin müddet git-mi-yo-rum.
-Gitme.
Bi beş dk sessizliğimizin ardından Kuzeye gelen bir mesaj sesinin ardından Kuzey direk ayağa kalkarak:
-Benim gitmem lazım. İyi geceler.
Dedi.
Daha deminden beri başımdan kovamadığım Kuzey. Şimdi kendi isteğiyle gidiyordu. İçimden kesin bara yada bi kızın yanına gidiyor diye iç geçirmedim değil. Yatakta yatarken oturur pozisyona geldim.
-Kuzey!
-Hıh
-Ne oldu?
-Hiç yarın okul var en iyisi ben uyumaya çalışıyım.
-Kuzey yalan söyleme telefonunu verirmisin?
-Veririm tabi de
-De
-De şey boş ver ne yapcan ya telefonumu?
-Kuzey.
-Sevgilim ne oldu?
-Söyleyemem.
-Kumsal.
-Kuzey. Telefonunu ver yada benle konuşma.

Devam edecek...

Okuldaki Vampir Kız! (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin