Onlardan Biriydim

119 26 5
                                    

" Bana mutlu olmayı öğretir misin?"
Yaşamak ile ölmek arasında ki çizgideyim. Biri beni ya dürtsün ya da engel atsın her an şok olmaktan bıkmış durumdayım. Duygularimin 3/1 şok içerisinde yani 2dk mutlu olmayı ya da ağlamayı çok görüyorlar.

Bileğimi sertçe tutmuş, " Bana mutlu olmayı öğretir misin? " diyor. Daha dün ezik mezik yani dünü bırak en az 10 dk önce vasatlık ödülü almış biriydim. Ne ara mutluluk hocası oldum ya , gerçekten insanlar çok değişken bir varlık, şimdi ben buna ne diyecem.
" Üzgünüm ama fazla bencil birini eğitecek kadar profesyonel değilim. "
En uygun cümle ben kim sana mutlu olmayı öğretmek kim , egonla mutlu mesut yaşa git işte
" İlla bir yerde laf sokucaksın değil mi ? Burda seninle ciddi bir şey konuşuyorum "
" Kusuruna bakma Zehirler grubunun Kara listesinde yer almış biriyim. Sende bu listedeki kişiden mutluluğu arıyorsun. Fazla şüpheci değil mi "
" Sen de fazla aksiyon ya da macera flimlerini izliyorsun. Ayrıca ,Kara listeye benden habersiz kimseyi alamazlar. Basit değil o listede olmak iki karşı çıktın diye laf soktuğunu sandın diye o listeye giremezsin oraya cesaretliler girer. Korkaklar değil "
Aptal mi bu çocuk ya bende çok meraklıydım sizin çocuktan bezme listenize
" Hayal dünyanız baya geniş sizin de, kendinizi iyi kaptırmışsınız mafya flimlerine Listeler falan bu listede kaç kişi var. Kaç kişiye ne yaptınız
komik ve basit siziniz ."
" Kim var biliyor musun. Sınıfta yanına oturduğun kız ,ona sor çok iyi bilir o listeyi "
Şaşırmadım aslında Sude'nin onlara karşı öfkeli ve değişik hareketleri de vardı. İlk günde seni yanlarına falan almazlar diye söylemişti.
Arabanın içerisindeydik halen ne o gidiyordu. Ne ben, bileğimi bırakmış, düşünüyordu. O düşünsün ben niye halen bekliyom ya çık git kızım
Kapıyı yine aynı hızla açtım. Bu sefer ardımdan ne bilek tutuldu. Ne de başka bir şey içim rahatladı. Arabadan hızla inip okula doğru koştum. Biraz daha dursaydım , her an bayılabilirdim. Bir insan bu kadar mı iki taraflı olur.
Okulun içerisine girdiğimde bakışlar üzerimde gülme sesleri havalarda yayılıyordu.
" Ne bakıyon be öküzün trene baktığı gibi "
"Hep öküz mü trene bakıcak birazda tren öküz baksın "
" Sende beyin yerine kredi kartı mı var oğlum. Sınırsız gerizakalı misin?"
Sinirden önüme çıkana ağzımdan çıkan lafları saydırıyordum. Verdikleri cevapları umursamadan lavobaya koştum. İçeriye girdiğim gibi kapıyı kapatım. Hemen aynanın karşısına geçip tipime baktım. Bu ne be zaten çirkindim , daha da çirkinleşmişim. Çamur banyosundan çıkmış suların kesildiğini öğrenince ben falan yani bu tip ne ya suyu açar açmaz üzerimi temizledim. Yüzümde ki hale bak çamurla mutluyum ben pozu mutlu olmak istiyorsanız. Çamurlaşın ay Allah 'ım iyice kafayı yedim. Yüzümü de sabunlayıp yıkadım. Bir kez daha aynaya baktığımda arkamda beliren kahkülüyü görünce irkildim. Tipi zaten korku flimi bide sessizce bakıyordu.
" Kızım dilini mi yutun ses çıkarsana "
" Korktun mu cicim "
" Allah 'ım sen neler yaratıyorsun. Seni rüyamda görsem intihar eder. Öldüğümden emin olmaya çalışırım yani "
" Kendine hiç bakmadığın çok belli, çok kötüydün. İyice beter olmuşson. Ama üzülme çamur sana çok yakışmoş yüzünü neden yıkadın ki daha korkutucu gözüküyorson,en azından çamur örtpas ediyordu. Beybisi "
Bu kız harbi aptal ya ağzını bir karış yamultmalar. Falan laf sokucan bari insanca konuş
" Bak Tatlım senin dilin ikonca lakin ben senin dilini pek çözemiyore umarım beni anlamışsındır beybisi , şimdi beni rahat bırak taamıı."
Gözlerini belerterek çıkıp gitti. Benim hayata ki şansım bu işte,ben nasıl insanlarla uğraşıyorum Allahı'ım , lavobadan çıkıp sınıfa doğru ilerliyordum. Zaten geç kalmıştım , Eylül Hoca 'ya da teneffüs de uğrarım artık vakit geçmeden sınıfa varmış. Derse yetmişmiştim. Sude ve sınıf şaşkın gözlerle bakıyorlardı. Üsütümde ki çamur az da olsa duruyordu. O kadar temizledim ki sırılsıklam olmuştum.
" Niye ıslaksın sen "
" Uzun hikaye sonra anlatırım . Ama teneffüs de seninle konuşmam gereken önemli bir şey var "
" Peki tamam konuşuruz "
Hocanın boğazını temizlemesiyle derse başlamıştık. O kadar aklım karışık ki dersi dinlemiyor. Sadece boş boş bakıyordum. Bir anda hoca soru sorsa mal gibi kalıcam, Allah'tan hoca pek soru soran tipten değil. Kafama gelen kağıt parçasıyla hemen arkamı döndüm. Arkamda oturan iki kız ne diyerek tepki verdi. Ardından cam tarafında oturan Zehirler saçmalığı duruyordu. O gruptan Yaman denilen çoçuk el işaretleriyle kağıdı gösterdi. Önüme dönüp kağıdı aradığımda hemen sağ ayağımın dibindeydi. Yavşaca eğilip kağıdı aldım. Hoca'nın da dikkatini çekmeden açıp okumaya başladım.
" Teneffüs de kantine gel seninle bir konu konuşacam "
Allah alla bu çocuk benimle ne konuşabilirdi ki arkamı dönüp kafamı sallayarak hayır yanıtını verdim. Tepkisizce baktı. Tamam dedi. Teneffüs de sude ile konuşmam gerekiyordu. Yaman ile sonra da konuşurum. Ayrıca benim onunla konuşacak bir konum yok ki , herkes kafasına göre takılıyor.
Zilin çalmasıyla derin bir nefes aldıp, Sude 'ye döndüm.
" Sude senin bu grupla bir ilgin var mı ?"
Önce bekledi, saçını kaşıdı. Sonra
" Onlardan Biriydim "

❤ Sizin İçin Dostlarım

İÇİMDE Kİ DUMAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin