Dokunmak istiyorum. Nefesine, sesine kalbine
Uyan Hazal ! Uyan bu bir rüya olsun.
İmkansız desinler hala komadasın desinler.
Ferhat'ın seslenmesiyle ona döndüm. Garson çoçuk adı Ferhat
Fakat aklım kapıdan içeriye giren kişide yanımdan geçip masaya oturdu.
"- Hazal, hadi git bak birini çağırıyorlar. "
"-Tamam " diyerek rüymada gördüğüm Cem'in yanına gittim. Onu hatırlıyorum. Evet bana yardımcı oluyordu. Ama sadece bir rüya değilmiydi?
Yanlarına gittiğimde arkadaşlarıyla oturup sohbet ediyorlardı.
"- Hoşgeldiniz, ne isterseniz?" Dedim . Dönüp hepsi birden yüzüme baktı.
Cem'e benzeyen bence o olan kişi konuşmaya başladı.
"- Sen bana bir yerden tanıdık geliyorsun Çıkaramadım. Biz 4 tane sütlü kahve alalım "
"- Sima benzerliğidir. Peki efendim "
Uzaklaştım. Korkulu rüyalarım gerçekleşmesini hiç istemezdim.
Burak yok yine ama olsun bulucam ben onu.
Kahveleri geri götürdüğümde, aklımda ismi Cem diye kalan çoçuk , dönüp tekrar soru sordu.
"- Sen, şu kaza geçiren kızsın. Hatırladım. Arkadaşların ile birlikte "
Nerden biliyorlar ki ? Haberler tabi ya
"- Evet, sizde bana tandık geldiniz. İsminiz Cem mi ?"
Sormaya cesaret etmiştim. Sonunda
Önce yüzüme saf gibi baktı.
"- Hayır, adımı öğrenmek için böyle çabalara gerek yok sorsaydın söylerdim. "
Dalga geçerek gülmeye başladılar.
"- Gerek yok , sormadım sayın "
Dedim. Oradan uzaklaştım.
Beklemeye başlayıp düşüncelerimi Burak 'a yönlendirdim. Onu öylesine özlüyordum ki
Yüreğim acıları her ne kadar alışsada her saniye giden birinin arkasından kalamak zor. Giden mi ? Kalan mı?
Kalan, çünkü giden gidiyor. Ama kalan anılarını bırakıp gidemiyor. Çünkü kalan hep onla kalmak istiyor.
Terk edilmek istemiyor. Gitmek istemiyor.
#####
İşin çıkış saatine gelmiştik. Saat 9.30 olmuştu.
Dolmuşa kadar yürüdüm. Saat geç vakiti, durakta kimse yoktu ve bu beni korkutmuştu.
Dolmuş gelmek bilmedi. Köpek sesleri gittikçe artıyordu.
Uzaktan gelen karartıyı görünce. Yutkunma sesim dışarıya kadar çıkmıştı.
Gittikçe yaklaşıyordu. Bir erkek di , kafasını eğmiş kapşonuyla yürüyordu.
Dua ediyordum. Bir an önce dolmuşun gelmesi için.
Şuan tamda yanımda dolmuşu bekleyecektir kesin. Yüzüne bakamıyor yüzümü gizliyordum.
Zaten onun yüzüde gözükmüyordu. Boyu uzundu tıpkı Burak'ın boyu gibi,duruşu da.
Saçmalama Hazal
Burak aklımdan çıkmıyordu. Kalbimden de çıkmıyordu.
Dolmuş geldiğinde hemen bindim. Arkamdan da o genç bindi. Allah'tan dolmuş da az da olsa insanlar vardı.
Derin nefes alıp eve gelmiştim.
Sude uymuştu,yanağından öpüp odama geçtim.
Üzerime rahat bir şeyler giydikten sonra , tekrar Burak'a ulaşmaya çalıştım.
Anne ve babasının numarasını bulmuştum.
Sude ve Yaman her ne kadar aramışlarsada açılmamış.
Ben yine şansımı deneyecektim. Onların evinde ki hizmetlinin numarasını da Yaman bulmuştu.
Hepsini tek tek arıyacaktım.
İlk önce babasını aradım.
Aradığınız kişiye ulaşılamıyor.
Anlşalıdı. Sırada annesi
Aradığınız numara kullanılmamaktadır.
İşim gittikçe zorlaşıyordu. Tek umudum, hizmetli
Aradım. Telefon çaldı
Derin bir oh çektim. Uzun bir çalıştan sonra açıldı ."-Alo"
"- Alo, şey merhaba ben Sevim hanımı aramıştım. "
"- Buyrun benim "
"- Size şimdi çok önemli bir şey sorucam "
"-Dinliyorum "
"- Bakın Ben Burak'ı arıyorum. Bana bir tek siz yardımcı olursunuz "
"- Üzgünüm bilmiyorum. Bende zaten işten çıktım. Sonra gitmişler. "
"- Yalvarırım. Bakın ben anne ve babamı kaybettim. Sonra en yakın arkadaşlarımı ve hocamı şimdi de Burak'ı bana tutunacak dal bırakmadılar. Sizden tek ricam nerde olduklarını söyleyin nolursunuz benden laf çıkmaz bakın. "
Uzun sessizlikten sonra
"- İyi bak kızım , Burak ve ailesi Fransa ya gitmişdi. Fakat duyduğuma göre Burak geri dönmüş. Nerde olduğunu bilmiyorum sadece geri döndüğünü onu da geçen benim kız yürürken görmüş. Bu kadar umarım bulursun. Hadi iyi günler "
"- Saolun çok teşekkür ederim "
Telefonu kapatıp. Heycanla camı açtım. İçeriye dışarının hüzünü ve mutluluğu giriyordu.
Burak dönmüş. Şimdi onu bulma zamanı ! Daha da yakınımda
Burak gelsin artık özledik onu !
Yorumla
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDE Kİ DUMAN
Novela Juvenil"- Dur gitme!" Durdu. Gözlerini gözlerimde birleştirdi. Esir aldı, beni koyunun en güzel tonuna . Ağzı bıçak açmaz. Lakin o gözler.. çoktan benden gitmişti. Gidiyorum hayatından , gözlerinin buğusunu, yüreğinin kokusunu.