İÇİMDE Kİ DUMAN

Yıldızların Altında

Dilek tut, belki bir gün senin olurum. (Mavikusunhayli)

Kuşlar kadar özgür olmak istiyorum. Bir kafeste bağlı değil uçup, eğlenmek hayata tepeden bakmak istiyorum .

Saatlerdir dağ başında bir evde yanlız oturuyorum. Vicdansız olacak o beni burda yanlız başıma bırakıp gitti. 

Kurt seslerinin çoğalmasıyla, daha da korkar oldum. Evin içerisine basit göz attım. Galiba burda ölücektim. Yanlız ve kimsesiz.

Camdan sızan ışığa doğru yaklaştım. Yıldızlar o kadar güzel gözüküyordu ki saatlerce izlemeyi bile göze alabilirdim.

Cesaretimi toplayarak, kapıya doğru yaklaştım. Kapının kilitli olduğunu anlayınca, yıkık hayallimle yerime oturdum.

Cama gelen gölgeyle  önce şoka uğradım. Dizlerimi karnıma doğru yaklaştırdım. Gelen kişinin Burak olması umuduyla, hareket edemiyordum.

Kapıyı kıracakmış şekilde kildi açıyordu. Kalbim daha hızlı atmaya başladı. İnanılmaz  korkuyordum , gelen kişi Burak değilse ayvayı yerdim yani.

İçeriye giren meymenetsiz suratını görünce derin bir ohlamıştım.

Sonra ayağa kalkıp önünde durdum.

Anlamamış gibi bakıyordu. Yorgun ve bitgin di .

Ağzıma ne geldiyse savurmaya başladım.

"- Sen ne yaptığını sanıyorsun. Beni buraya kapatmak da neyin nesi?
Kızlar, Hocam hepsi şimdi meraktan  beni arıyorlardır. Hayatımı ma..h"

Sözümü kesmişti...

"-Sus artık! O sesini kesip uslu uslu oturacaksın. Sen bana hesap soramasın ben sana hesap sorarım!"

Haddini aşmıştı. Her seferinde canımı yakıyordu. Sonra hiç bir şey olmamış gibi beni kolluyordu. Kaç karakterde oynuyorsa artık.

"-Sen benim silgi artığım bile olamazsın. Sakın! Beni diğer kızlarla karıştırma"

Emrivaki bir şekilde sözlerimi savurup koltuğa oturdum.

Ne yaptığı umurumda bile değildi. Ne hali varsa görsün.

"-Diğer kızlardan farkın, sesini yükseltip bana karşı gelmen değil. Seni onlardan farklı kılan tek şey benim"

Ne ! Anlamadım. Neydi şimdi bu, trip falan mi atıyor.

Beni onlardan farklı kılan şey o mu?

Bu çoçuk ne içiyor? Kafası baya güzel.

"- Sen mi ? Sen beni onlardan nasıl farklı kılıyorsun?"

Elinde ki poşetleri bir kenara bıraktı. Karşımda ki koltuğa geçti.

Eliyle saçını karıştırdı. Bu çoçuk yaptığı her şeyi kurguluyor kesin.

"- Çünkü bir sana karşı böyle hissediyordum. Kalpten ve içten"

Kendimi miss turkey güzeli seçilmiş gibi hissediyorum.

Bana iltifat mi etti. Bu çoçuk kör ya da topal diyecem. Lakin bu çoçuk tam bir çapkın, beni kendine aşık etmeye çalışıyor. Ben yemem bu numaraları Burak Bey !

Gözlerimi diğer tarafa çevirdim. Yüzüne bakacak cesaret bulamadım.

İstemsiz sıcaklık basıyordu. Sıcaktı evet.

Ayağa kalktım. Ne yapacağımı bilemden  sağıma soluma baktım. Kapının aralıklı olduğunu görünce kapıya doğru yöneldim.

Dışardan gelen seslere inat, bu gece o yıldızları izleyeceğim.

Arkadan, o gür sesiyle durdu beni .

"-Nereye? "

Sana ne ya sana ne...

"- Dışarı biraz hava alıcam. Ona da karışmasın herhalde."

"- Karşırım. "

İnat değil mi ya bende çıkacağım dışarı.

Adımımı atar atmaz. Soğuğu ciğerim de hissettim. Bahçenin biraz daha önüne doğru gittim.

Yıldızlara resmen dokunacakmış gibi gözüküyordu. Evin içerisinde ki ışık az da olsa dışarıya vuruyordu. Yeşiliğe  uzandım.

Yıldızlarla baş başa yalnız , burda sabaha kadar kalabilirdim. 

Yanıma gelen ayakla hiç oralı olmadım.  Onun geldiğini  biliyordum.  Kokusunu her tarafa yaymıştı.

Hiç beklemediğim şekilde yanıma doğru uzandı.

İşte bu hiç ona göre değildi. Böyle şeyleri çocukça bulur diye düşünüyordum. Yanılmışım. 

Ellerini hava kaldırdı.

"- Yıldız kaydı, dilek tut hadi."

Vay be, Burak bey siz ve dilek...

"- Tamam, sende tut. "

"-Benim dileğim çoktan kabul oldu. "

Keşke hep böyle kalsan ya , yarın yine  odun,öküz  profiline girecek.

"-Bu gece Yıldızların Altında kalalım. Sen ve Ben "

Sizin için dostlarım 💚