Tehlikeli İşler

90 26 5
                                    

"Önce güneş güldü, sonra senden vazgeçtim." (Mavikusunhayali)

Kararan bulutların altında, tek bir hareket bile etmeden öylece bekliyordum. Kızlar çoktan gitmişdi. Eylül hocayı ikna etmek bir o kadar zor olsada , rahatsızım bahanesiyle yırtmıştım. Evde yalnız , telefonuma gelicek mesajı bekliyorum. Aklım da ki sorular birbirini kovalarken,  titreyen telefonuma baktım. Adresi atmıştı. Saat 8 'de demişti , nerdeyse 9 oldu. Gittiğim zaman Eylül Hoca ve kızlar beni evde göremese o zaman biterim. Ne yapacağımı bilmeden kapıyı açıp çıktım. Caddeye doğru hızlı adımlar atarak , bir taksi durdurdum. Taksiciye telefonumda ki adresi gösterip , ilerledi.
Taksicinin geldik  sesiyle parayı uzatıp, indim. Depo gibi bir yere benziyordu. Ayrıca çok ıssızdı. Hava karanlık, esiyor. Çileyen yağmurla birlikte ilerledim. Telefonumun ışığı birden yanınca içimde ki korku daha da arttı. Mesaj atmıştı.
"- Şimdi deponun içine gir "
Geldiğimi görmüş olmalıydı. Ya da uzaktan izliyen biriydi. Neden bunu yapıyorum. Onu bile bilmiyorum. Sude yi daha yeni tanımama rağmen beni buralara çeken şey neydi? İçimde ki sese uyup  geldim. Büyük bir olayın içinde olacağımı hissediyorum. Umarım kimse zarar görmez. Hem düşünüyor, hemde yürüyordum. Korku bedenimi esir almıştı. Karşıma çıkan her şeye bir tepki verecek gibiydim. Deponun kapısını açıp içeriye girdiğimde, şaşkınlığım gün yüzündeydi. İçerisi kalabalık insanlarla doluydu. Kimsi dans ediyor. Kimsi toplanmış derin mevzular konuşuyor. Anlaşılan bir tür ordu herhalde, ne yapacağımı bilmeden bir yere geçip gizlendim.
Telefonuma gelen mesajla yine ürktüm.
"- Gizlenmene gerek yok her yerde kamera var. Şimdi köşede ki masaya geç otur. Birazdan orda oluruz. "
Nasıl bir işin içine düşmüştüm, bilmiyordum ama hiç iyiye giden bir iş olmayacağı kesin.  Ayrıca çoğul konuşdu. Bunlar kaç kişiler, kesin mafya öldürüp fidye istiyecekler.
Telefonum ardı ardı kesilmeyen titremelerle neye uğradığımı şaşırmıştım. Sude den gelmişti mesaj
"- Ya senin  orda ne işin var ."
"- Çabuk çık ordan kimse görmeden "
"- Hazal cevap ver kızım "
"- Tehlikeli hemde çok, çabuk kaç "
Gözlerime inanamayıp cevap yazmaya çalışacaktım ki arkamdan sesle telefonumu yere düşürdüm.
"- Sana ne dedim, gidip o masada oturmanı söyledim ya "
Tir tir titreyen bedenimi hiç kıpırdatmadım. Arkamada ki erkek sesi beni baya korkutmuştu zaten, kendimi toparlar gibi yapıp önce telefonumu aldım. Sonra arkama döndüm. Boyu 1.80 civarı, bıyıklı , saçları tel tel beyaza yol almış. 35 yaşları arasında bir adam dı. Gözlerinde ki öfke beni öldürüsiye bakıyordu. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Bir şeyler geveliyecekken kolumdan tutup çekiştirmeye başladı. Engel çıkamaya çalışma çabalarım. Onu daha çok sinirlendirip daha sıkmasına sebep oldu. Canımı acıtmıştı. Gözlerimden akan yaşlarla kendi kendime küfür ediyordum. Hızla masada oturan 5 kişin olduğu tarafa doğru itirdi. Yere düşmemle insanların kahkasıyla daha çok ağlamaya başaldım. Bu kadar güçsüz biri miydim  Kendimi toparlamaya çalışır gibi yapıp
"- Ne istiyorsunuz benden ya "
Diyerek kendimi korkusuz gösterme çabalarına girdim. Masada oturan elinde sigarsıyla bir katil edasıyla yan gözle bakan sarışın kadın cevap verdi.
"- Para, para istiyoruz. Sen bize servetin kapılarını açıcaksın "
Kadının söyledikleriyle daha çok korktum. Aklıma kötü senaryolar bir bir gelmişti.
"- Ne parası ben kendi halimde bir öğrenciyim."
Beni yaka paça getiren adam kötü adam gülüşünü sergileyip. Cümlemle dalga geçti.
"- Kendi halinde öğrenciymiş. Sen Sude'nin yakın arkadaşısın, Sude bizim elimizden kurtulduğunu sanıyor. Ama yanılıyor, her an her yerdeyiz. "
Sude nasıl işlere bulaşmış. Şu  insanlara bakın sarhoş halde oldukları halde halen dimdikler.
Masada oturan esmer kadın baktı. Derin derin beni süzüyordu. Kimseden ses çıkmıyordu. Ağzını oynatır gibi oldu. Sonra vazgeçti. Elinde  ki şarabı alıp bardağa boşaltıp , konuşmaya başladı.
"- Kalkın masadan, sende geç karşıma otur. "
Hiç bir  şey diyemeden geçip karşısına oturdum. Manalı bir bakış attı. Sonra devam etti .
"- Neden burdayım diye aklında binlerce soruları bir kenara bırak kulaklarını aç beni iyi dinle , Sude nin yaptığı hataları sen yapmıyacaksın. Bu yüzden seni seçtik. Zeki ve korkusuz yani buraya geldiğinde pek korkusuz görünmüyordun ama bakıcaz . "
"- Yok ben zeki değilim. Korkusuz da değilim. Ben iş miş çeviremem kimseye de plan falan yapamam "
"- Kes sesini ! Sana ne yapacağını sormadım. Sen sadece o piç çoçuğuna yakın  ol yeter. Sevgili olucaksın onula kendini aşık edeceksin. Eğer ben yapmam etmem diyorsan. O çok sevdiğin Hocan ve 4 kız kardeşlerinle birlikte toprağa gidersiniz. Hiç acımam "
Gözyaşlarım ardı ardı kesilmeden geliyordu. Hangi çoçuk kimden bahsediyordu?Neden bunu yapmaya çalışıyordu ?
"- Kimden bahsediyorsun, hem hocam ve kız kardeşlerimi  öldüremezsin onaların bir suçu yok ki "
"- Salak mısın yoksa numara mı yapıyorsun. Kimden bahsedicem Burak denilen piç den bahsediyorum. Sana detaylı Sude anlatır. Ama sen bu konuda birine  bahsedersen bitersin. Sudeyede hiç bir şey  demiyeceksin."
Yüreğime yediğim darbenin acısıyla ayağa kalktım. Başım hiç olmadık şeklide dönüyordu. Beynim allak bullak , göz yaşlarım kendini salmış. Göle dönüşmeyi planlıyor.  Tehlikeli  İşlere bulaşmıştım. Evet hemde hiç olmayacak işlere başımın dönmesiyle kendimi yerde etrafımda dönen insanlarla gözlerimi kapatım .

💚 Sizin İçin Dostlarım

İÇİMDE Kİ DUMAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin