Sakin Ol

118 34 9
                                    

Tek bir adım kadar yakın fakat  yıldızlar kadar uzak. Bu neyi ifade eder ki insana aklımı karıştırdı. Kızlarla birbirimize bakmaktan başka bir şey yapmıyorduk. Defteri kutunun içerisine koyup odaya götürdüm. Çekemcedeki kıyafetlerin altına bırakarak düşünmeye başaldık.
"- Kim neden bana böyle bir şey gönderir ki "

"- Belki de biri seninle dalga falan geçiyordur. "

"-Olabilir de yani haklısın"

"- Sen onu bırak bugün okulda hiç yanımıza gelmedin . Başka bir sınıfa gittiğini Eylül Hoca dan öğrendik. Deli gibi seni merak ediyorduk. Sen ise alışmışsın hemen yeni arkadaşlarına "

"- Kafayı mı yediniz ya asıl siz hiç merak etmediniz. Ben sizin sınıfınıza geldim. Bir baktım yoklar sonra kendi sınıfıma gittim. Zaten başıma onca şey geldi. Birde sınıftan çıkıp kaybolmak istemedim. "

"- Ne oldu bizim keçimize ne dediler sana söyle kim hemen  dövelim"

Küçük bir kahkaha dan sonra kızlara başımdan gelen bütün her şeyi anlatım. Hepsi kıkır kıkır bana fark etirmeden gülüyorlardı. Hele içimden  konuştuğumu sanıpta her şeyi dışımdan anlatığımı söyleyince Dilek resmen çığlık attı. Ben de dayanamayıp gülmeye başladım. Gerçekten anlatınca çok komik bir durumdaymışım.

Kızlarla beraber sarılıp espiriler yapıp  gülerken , Melisa 'nın gıdıklamasıyla kendimi koltuktan yerde buldum. Kafamı sehpaya çarptığımda bizim kızlar hemen hııı sesleri çıkararak iymisin diye söylendiklerinde ben ise  halen  gülüyordum. Manyak ya, kafayı yemiş diye cümlelerle kızıyorlardı.
Bunları deli etmek çok hoşuma gidiyor.  Sinirli olduklarında o kadar sevimli oluyorlar ki bu beni mutlu ediyordu...

Gözlerimi açtığımda bizim kızları yataklarında göremedim. Sabah sabah nerdeler bunlar ya telefonumu kapalı unutmuşum aceleyle telefonumu açtım. Saat resmen 8.30 oha gözlerim fal taşıyla açılmıştı. Okula geç kalmıştım. Bizim kızlar nerde ya odadan fişek hızından çıkarak bizim kızları aradım. Evde kimse yoktu yok artık beni bırakıp gitmiş olamazlar. Odama geri dönüp telefonla aramaya başladım. Hepsini tek tek aradım telefonlar kapalı derste olsalar bile sesize alırlar. Ya korkmaya başladım. Eylül Hoca yı arasam daha iyi olur. Telefon çalıyordu. Oh şükürler olsun aha açtı
"-Alo hocam beni evde unutmuşsunuz ya "
"-Olur mu kızım ne unutması sen iyimisin ateşin var mı "
Ateşim mi elime başıma götürdüğüme çok azda olsa vardı
"- Yok hocam ateşim falan niye bıraktınız ki beni evde "
"- Gece çok rahatsızdın. Bağrıyordun ateşinde yüksekti. Sabah ta baktığımda fazla olmasada vardı. Bizde gelmen yerine dinlenmeni düşündük. Sen şimdi git uyu ben senin yanına gelicektim de ek derslerim çıktı gelemiyecem ama yanına komşumuz saniye teyzeyi göndertcem merak etme "
"- Yok hocam ya ben iyim gerçekten ben okula gelicem otobüse biner gelirim."
Dedim demesine de sanarsın çok biliyom otobüsün nerden kalktığını hangi otobüsle gideceğimi
"- Yok olmaz sen bilemezsin. Bak şimdi okul kıyafetlerini giyinip , benim odama gir yatağın hemen yanında ki çekmeceye aç orda akpil var onu al ve aşağıda ki bekci birol abinin yanına git ben onu arıyacam hadi canım "
"- Peki Hocam"
Allah'ım ya akpilin ne olduğunu bilmiyorum ama televizyonda bir dizide görmüştüm. Otobüse binerken gösterip geçiyorlar. O olması lazım yani ben ne anlarım ki zaten
Hemen aceleyle üzerimi değiştirip Eylül Hoca'nın dediği gibi yaptım. Akpil denilen şeyi de alıp aşağa indim. Etrafta kimse yoktu.  Ha ilerden bıyıklı saçı beyaz bir amça geliyordu. Birol amca bu olmalı. Bana önce gülümseyip sonra lafa girdi.
"-  Hadi kızım  Eylül hoca her şeyi anlatı gel benimle "
kafamı sallayarak birol amcanın peşinden gittim. Fazla uzak sayılmazdı. Arabaların gidip geldiği yolun kaldırımında yürüyorduk. Durağın orda da adamın biri bağırıyordu. Otobüsün gideceği yerleri söylüyordu galiba birol amca ile beraber durakta beklemeye başladık. Yanımda ki insanlara çaktırmadan bakındım. Kimi kulaklığı takmış hayal kuruyor. Kimi elinde ki çantayla yeni iş görüşmeleri yapacak belliydi  iki de bir üstünü düzeltip saate bakınıyordu. Önüme dönüp otobüsün gelmesini bekliyorduk.
Birden birol amcanın telefon sesiyle ona yöneldim. Biraz uzaklaşmıştı fakat onu duyabiliyordum. Endişeli gözküyordu. Telefonu kapatıp yanıma  geldiğinde hemen sordum .
"- İyi misin Birol amca "
"- Yok kızım eşim fenalaşmış. Onun için aradılar. Hastaneye gitmem gerekiyor. Fakat seni de burda tek bırakmak istemiyorum. "
Yaa kıyamam ben yazık adama beni yanlız bırakmamak için gitmiyor resmen olmaz ya asla kabul edemem hem zaten otobüsü kaç numaralı olduğunu  öğrendim. Giderim.
"- Olur mu öyle yaa sen git  birol amca ben giderim öğrendim hem  birazdan  gelir ki az kaldı , sen git valla eşin daha önemli geçmiş olsun dileklerimi iletirsin."
"-  Peki kızım dikkat et "
Adam hızlı adımlarla geldiğimiz yola ilerledi. Baktım gidene kadar sonra  gözden kayboldu. Üzüldüm vallahi ya Allah şifa versin. Beklemeye devam Hazal, giden gelen binip iniyor. Ben halen burdayım. Arabaların geldiği yöne doğru baktığımda hepsi kırmızı ışıkta duruyordu. Ve bineceğim otobüsü de görmüştüm.  Büyük  bir  mutlulukla beklemeye devam ettim. Ve arabalar  gelemeye başlayınca şükür ettim. Hiç bitmeyecek sandım kırmızı ışık,kendimi koruma yöntemleriye planlarken hızlıca gelen bir araba  Önümdeki  çamur  birikintisini üzerime sıçramasına sebep olmuştu. Oha yok artık yaa suratımda hissetiğim vıcık sesleriye çığlık atıp saydırmaya başladım. Ula ehliyeti bakkaldan mı aldın. Ya da çaldın kesin ne biçim sürüyon sürmesini bilmiyon ne diye trafiğe çıkıp insanları mağdur ediyorsun. Arabanın arkasından saydırmaya devam ediyordum. Araba birden durdu. Geri geri gelmeye başlayınca ürktüm ne yalan söyliyim ki ,arabadan şimdi göbekli iri yarı elinde beyzbol sopasıyla karşıma çıkarsa ben ne diyecem. Umarım insancıl biri çıkar demek isterim ama bunu yapan birinden insancıl olmasını beklemiyorum. Arkamı dönüp yüzümü silmekle uğraşsam daha iyi olur bu halde okula gidemem. Durakta ki insanların  gülme sesiyle gözlerimi onlara  çeviridim.  Bu halde olan birini bende görsem gülerim ama sonra gider yardım ederim. Araba biraz daha ilerimde duruyordu. Bir iki adım atsam yanına varırım ama otobüsüm gelmişti dua etsin. Otobüsün kapısından girer girmez. Şoförün ters ve şaşkın bakışlarına maruz oldum. Sonra eliyle dur yaptı. "- Seni böyle içeri alamam kusuruna bakma "
Yok artık  ya benim suçum değil di ki
Resmen yolda kaldım. Okulada geç kaldım. Otobüsden  ışık hızıyla indim. Durakta öylece durdum.  Kara kara düşünüyorken. Bütün suçlusu olan araba halen orda duruyordu. Şaka gibi ya sanki bilerek yaptı. Hızlıca arabaya yaklaştım. Camı tıklatıp açmasını söyledim. İçerde ki hödüğü çok merak ediyordum açıkcası, camı açmasını beklerken birden kapıyı açtı. O büyük siyah jeep 'den merakla bakıyorken gözlerimi kapatıp saydırmaya başladım. Çünkü  karşıma bir golf oynayan ya da kesin güreşen  göbekli kaslı iri yarı en az 2 metre boylu biriyle karşılaşmak istemiyordum. Sizin yüzünüzden yolda kaldım. Mutlu musunuz şimdi
Bravo gerçekten ya amacınız neydi beni burda sokakta bırakmak mıyıdı,  becerdiniz üstüm çamur olmuş bir halde  komik bir duruma mı düşürmekti becerdiniz. Tebrik ederim ya Siz kim-m-- Cümlemi bitirmeme izin vermeden eliyle ağzımı kapattı belki de sopayla kapatmıştır. Korkuyordum gözümü açtığımda neyle karşılaşacağıma , gözümü açmaya hazırlanırken o sesle
"Sakin ol Cimcime Benim "

❤Sizin için Dostlarım

İÇİMDE Kİ DUMAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin