Yeni hikayemizin ilk bölümüne bakalım mı? =)
Genç adam yine sabaha karşı gelmişti eve. Anahtarla zar zor açtı kapıyı. Önünü zar zor görüyordu. Gözlerini ovuşturdu. Kahretsin ki annesi yine uyumamıştı.
“Ooo bu sefer evi bulabilmişsin.”
“Yine başlama anne.”
“Neye başlamayım oğlum, şu halini görmüyor musun?” derken yüzünü buruşturdu. “Sen koskoca Arın Acar’sın. Düştüğün duruma bak. Üniversitede ders vermeyi bıraktın, şirketi müdürler Allah’a emanet götürüyor, kızına ben bakıyorum. Daha ne kadar böyle devam edeceksin. Kendine gel, yasın da matemin de bir sınırı var Arın, yeter artık!” diye bağırdı. “Eşini tek kaybeden adam sen değilsin! Acına saygı duydum yıllardır ama benden bu kadar! Baban öldüğünde ben de genceciktim. Hem şirketi idare ettim, hem seni, hem kız kardeşini büyüttüm. Sen ise-”“Anne yeter!” diye bağırıp kadının sözünü kesti. “Ben bu kadarım. Ben yapamıyorum tamam mı? Ben acizim. Ben onsuz yaşamaktan acizim. Bana her seferinde kendini örnek gösterme. Ben sen değilim!” elindeki anahtarı köşeye fırlattı. “Ben sen değilim,” diye fısıldadı sonra. “Yaşayamıyorum işte. Yapamıyorum onsuz.”
“Senin de hayata tutunmak için bir sebebin var Arın. Senin altı yaşında bir kızın var. Kendine gel artık. Bak kız annesiz kaldı, bari babasız kalmasın.”
“Yaren iyi. Seni de seviyor.”
“Ama sevgi yetmez. Onun bir anne-“
“Kes!” diye kükredi. “Onun zaten bir annesi var.”
“Daha ne kadar böyle devam edecek oğlum? Kendine yazık ediyorsun.”“Umurumda değil. Ölene kadar! O kadar çok uzun sürmeyecek yani.”
“Sen zavallısın. Yaşayamayacak kadar zavallı.”
Adam alayla güldü.
“Ha şunu bileydin Fatma sultan. Ben zavallıyım. Yaşamayı bile hakketmeyen bir zavallı. Eşini öldüren bir zavallı.”
“Kendini suçlamaktan vazgeç. O bir kazaydı.”“Ben şoka girmeyip, onu hastahaneye yetiştirseydim ölmezdi.”
“Ölmüştü zaten, sen onu hastahaneye yetiştirseydin bile yaşamazdı. Kendini harap ettin yeter oğlum. İki sene oldu. Bak Yaren de kötü. Sana ihtiyacı var.”
“O iyi. Durumu sadece psikolojik. Doktorlar geçeceğini söylüyor.”“Kız iki senedir konuşmuyor. Bıcır bıcır olan, susmayan kız gitti, yerine hiç konuşmayan gülmeyen kız geldi. Biraz onunla ilgilensen belki de-”
Hıçkırık sesi ile ikisi de merdivene baktılar. Merdivenin başında torununun ağladığını gören Fatma hanım koşarak kızın yanına gitti.“Yaren! Yavrum sen uyandın mı?” Kız babaannesine sarıldı. “Tamam yavrum korkma, ben yanındayım.” Kadın onu da alıp, merdivenlere yöneldi. Son kez oğluna öldürücü bakışlarını yolladı ve yukarı çıktı.
Adam salondaki koltuğa attı kendini. Başını arkaya yasladı ve gözlerini kapattı.
“Neden gittin? Neden bizi bıraktın Jülide?”5 AY SONRA
“Maalesef Arın bey, anneniz artık o kadar iyi değil.”
“Nasıl yani?” Arın kaşlarını çatmıştı.
“Hastahaneden çıkması imkansız. Hastalığı çok ilerlemiş.”
“Ne hastalığı? Annemin bir şeyi yoktu,” dedi doktora bağırarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ HAYAT - İKİNCİ ŞANS SERİSİ I - FİNAL
Lãng mạnArın... Eşini kaybettiği an, hayatını da kaybetmişti. Ne bunalıma giren kızını görüyordu gözleri, ne de hasta annesini... O çok sevdiği mesleği- öğretmenliği bile bırakmıştı. Hayat onun için çıkmaz bir sokaktı ve o yalnızca ölmeyi bekliyordu. Miray...