16.BÖLÜM - ÖLÜMLERDEN ÖLÜM BEĞENEMEDİM

13.9K 1.1K 45
                                    

İyi haber bölüm geldi............................

Sensizliğin kıyısında durdu ruhum,
Ölümün en koyu rengini seçtim...
Yokluğun berbat, yokluğun korkunçtu,
Bilemezsin, ölümlerden ölüm beğenemedim.
Sensizliğin dışında,
Hangisi en çok canımı yakar bilemedim.

İki hafta olmuştu, koca iki hafta ve tekbir iz bulamamışlardı. Arın karısının ailesinin evinde kuş uçurtmuyordu ama şüpheli hiçbir şey yoktu. Kendi de iki kere gidip, bakmıştı. Ama evde annesinden başka kimseyi bulamamıştı.
Şimdi de karakolu yine birbirine katmıştı. "Ya ne demek orada mobese yok ya! İki haftadır karımı nasıl bulamazsınız lan?!"

"Arın bey, muhtemelen adamlar bilerek orayı seçmişler. Ayrıca bakıyoruz her yere. Ama maalesef tek iz bile yok."
"Kendilerini zeki sanıyorlar ama beni tanıdıklarında dünyanın en aptal adamları olduklarını anlayacaklar. Çünkü bu dünyayı başlarına yıkacağım!" diye gürledi. Telefonuna gelen mesajı duyduğunda hemen çıkardı. Mesaj Ali'dendi.

A: "Abi Önder Aydınlar eve geldi."

Arın yumruklarını sıktı ve Başar'a dönüp, "Gidiyoruz," dedi.
Birlikte binadan çıktıklarında Arın acı ile yüzünü sıvazladı. "Nereye gideceğiz abi?" diye mırıldandı.

"Bunlardan bir şey çıkacağı yok. Benim de prosedürlerle kaybedecek zamanım yok Başar. Sen önce Almina'yı ara, Gözde'yi de çağırsın, Yaren'i idare etsinler. Ben de Murat'ı arıyorum. Miray'ın ailesinin evine gidiyoruz. Babası eve gelmiş."
"Tekrar İzmir'e mi?"

"Yok, evime gidip, çay yapıp pencere önünde oturup karımın gelmesini bekleyeceğim Başar. Manyak mısın oğlum? Evet, gerekirse dünyanın öbür ucuna gideceğim. Karımı sağ salim evine getireceğim."
"Tamam abi, gideriz. Sıkıntı yok. Ben uçağı ayarlarım."
"Tamam."

***

Arın arabadan indi ve önündeki demir kapıyı tüm gücünü kullanıp ayağı ile itip açtı. Etraftan gelen adamları görünce belinden iki silah çıkarıp, her birini bir yana doğrulttu.

"Kimse yaklaşmasın! Yaklaşanı vururum!" dedi ve havaya üç el ateş etti. "Önder Aydınlar, dışarı çık!" diye gürledi.
Arkasından Murat ile Başar da silahlarını adamlara doğrultmuşlardı.

Başar'ın silah tutuşunu gören Murat yüzünü ekşitti.
"Lan hıyar tutar gibi tutma şu silahı, düzgün tut."
Başar adama döndü, "Her gün silahla gezmiyorum her halde. Şeytan doldurur maazallah. Baba olacağım ben!"

Murat sabır çekti. "Lan dolu zaten, adamlar duyacak sus!"
"Hayır hangi akla hizmet boş silahla onca adamın içine gir-" Murat’ın dediğini duyunca yutkundu, “Dolu mu? Dolu derken? Sıkarsam katil mi olurum?”
“Lan sus!"

O sırada evin büyük beyaz kapısı açıldı. "Siz kimsiniz?" dedi sertçe onlara bakan Önder bey.
Arın hızla merdivenleri tırmandı ve silahı adamın kafasına dayadı. Arın'ın hamlesi ile hareketlenen adamları Murat ile Başar durdurdu.
"Şişş, beyler! Baba ile oğul arasına girilmez. Aile içi meseleler bunlar akıllı olun!" dedi Murat merdivenin başında dururken.

Başar da başını aşağı yukarı salladı, "Çok haklı. Silahlar dolu neticede. Biz katil, siz de mevta olmayın sonuçta yazık.”
Murat silahı neredeyse kendi kafasına sıkacaktı.
Arın ise adamın tam alnının ortasına dayamıştı silahı, Önder ise tir tir titrese de pek belli etmemeye çalışıyordu.

“Siz kimsiniz dedim?” diye tekrarladı sorusunu.
"Tanışmamız böyle olsun istemezdim. Ben kızınızın kocası Arın. Damadınız yani. Şimdi ya bana karımın nerede olduğunu söylersin-” cebinden eski bir telefon çıkardı ve sayacı çalıştırdı. "Ya da patlarsın. Karımı getirmen için yarım saatin var."

YENİ HAYAT - İKİNCİ ŞANS SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin