8.BÖLÜM-ÇORABI KAÇIK KENDİ DE KAÇIK

15.5K 1.3K 140
                                    


ve yine iki bölüm bir arada sizinle =)

----------------------------------
Arın ikisinden de gözünü ayıramıyordu. Neydi şimdi bu? Neden bu kadar samimi ve mutluydular? Ayrıca bu kız dün onunla öpüşmüştü, şimdi neden bu dingille samimiydi? Hayır öpüşmeseler hiç sorun değildi, ona neydi değil mi? Ama artık öpüşmüşlerdi. İş işten geçmişti. Karışabilirdi.
“Sarışın, mavi gözlü...” başını salladı. “Çok matah sanki, tipe bak. Esmer daha makbuldür bir kere. Artık Mahsun gibi ‘Sarı sarı kimin yarı?’ şarkısına oynarsınız. Sakil sakil hareketler...”

Erkek arkadaşı mıydı ki bu adam? Çok samimiydiler. Fotoğraf mı çekiliyor onlar? Ne diye? “İçine gir içine! Öyle uzak oldu! Sarışın züppe! Bir kere muhabbet kuşları sarışınken tatlı olur. Bu adam değil!” diye öfkeyle söylendi.

Biraz daha burada dikilirse çok dikkat çekecekti. Zaten herkes ona bakıyordu. Yavaşça yürümeye başladı. Kızın yanına gelince ona baktı. Onu görmesini bekledi, kız zaten onu görüyordu. Onu izlerken fark etmişti.

Kız başını kaldırıp, adama baktı, “Günaydın hocam.”
“Hemen odama!” diye sert bir şekilde seslendi.
Miray ayağa kalktı. Tunç’a baktı. “Telefonum kalsın, fotoğrafları at kendine.”
“At at, eksik kalmasın!” diye tısladı dişlerinin arasından. Miray adama baktı. Anlamsızdı bugün.

“Tamam uğur böceği.”
‘Uğur böceği’ mi? Bu kız bu adamın nereden uğur böceği oluyordu. Hadsiz!
Miray yanına geldiğinde, yürümeye başladılar.
“İyi misiniz Arın hocam?”
“Teşekkür ederim Miray hanım da oradan bakınca iyi gibi mi duruyorum?” dedi soğuk sesi ile.

Miray gülümsedi. “Çok iyisiniz, maşallah,” -Bu daha iyi günlerin Arın hocacım, bekle, dedi içindeki cadaloz.
Binaya girdiklerinde odaya çıktılar hızlıca. Adam odaya girdiğinde sinirle elindekileri kitapları masaya fırlattı.
“Sorun mu var Arın hocam?”

“Başlatma hocana! Hoca da hoca!” diye gürledi.
“Anlamadım. Bir kusurum mu oldu? Bakın sorun sabah Yaren’in söyledikleri ise, inanın benim bir alakam yok. Yani çocuk de-”
“Gerçekten sorunun o mu olduğunu düşünüyorsun?”

“Yani ne bileyim, neden sinirlendiniz anlamadım. Sabah normaldiniz. Sonra Yaren geldiğinde söylediği şeylerden sinirlendiniz diye düşündüm.”

Adam ellerini saçlarının arasından geçirdi. “Sorun o değil,” dedi daha sakin bir sesle. Sorun neydi? Ne diyecekti? ‘O adamla oturman sinirimi bozdu, onun yanında daha fazla durma diye seni çağırdım mı?’ diyecekti, saçmalık. O böyle biri değildi. Kıskanç hiç değildi.
Kimi kandırıyordu ki...
İT GİBİ KISKANDIN İŞTE OĞLUM, İTİRAF ET!

“Hocam, sorun ne? Gerçekten tedirginim. Yaren’e karşı bir hatam mı oldu? Ya da size? Dün geceyi diyorsanız, inanın bir şey çıkarmadım. Yani dünde kaldı-“
“Kalmadı. Kalmadı Allah’ın cezası!” kolundan tutup, kendine çekti. “Kalamaz. Dün gece biz-“

O sırada kapı çalındı. ‘harika pembe dizi bölüm sonu olduk,’ dedi Miray içinden.
Arın hoca hemen uzaklaştı kızdan. “Gir” diye seslendi aynı anda.
“Hocam, bir kaç sorum vardı. Takıldım. Bakalım mı?”
“Gir Nazlı bakalım. Tamam Miray, çıkabilirsin.”

Miray derin nefes aldı ve bir şey demeden çıktı. Ama çıkarken de kıza baktı, bu okulda her sene dereceye giren kız değil miydi?
Kapıyı sinirle kapattı, “Adam artık yakışıklı ya, okulun hepsi gerizekalı olur başıma. Bir kereden anlamazlar, kapısına dayanır dayanır dururlar,” diye homurdandı. Sonra etrafına bakındı, üzerini düzeltti, “Neyse kızım ucuz atlattın valla. Sıçıyordun resmen.”

YENİ HAYAT - İKİNCİ ŞANS SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin