ve beklenen sanırım =) bunu paylaşıp, bayılacağım sanırım. çok uykusuzum.----------------------
Miray bir ara yanlış duyduğunu sandı.
“Evlilik anlaşması derken hocam, ben bir şey anlamadım. Evliliği yaptık da anlaşması mı kaldı?”
Arın kızın çıkışından öfkelenmişti. Ne var yani itiraz etmese. “Neden bu kadar sinirlendin?”Miray kahkaha attın, “Çok romantik bir evlilik teklifiydi yüreğim kaldırmadı.” Sonra öfkeyle adama baktı, “Sanki bana kırmızı güllerle, yerde yüzlerce mumlarla diz çöküp evlenme teklifi yapmışsınız gibi konuşmayın hocam! Tabi ki sinirlendim. Bu da nereden çıktı?”
Arın da çok öfkelenmişti. Alt tarafı evet, diyecekti. Ne bu şimdi? “Sonuçta senin ailenden kurtulmaya, benim de kızımın bir anneye ihtiyacı var. Eğer istemezsen, bu evlilik sadece kağıt üzerinde olacak.” -saçma. Tabiki böyle bir şey olmayacak. “Sen yine odanda kalırsın.” -asla! “Ama Yaren ve diğer herkes bizi karı-koca sanacak. ‘Herkes’ ama, üstüne basa basa söylüyorum.” -O Tunç iti de. “Dışarda normal iki çift olacağız. Bu gerçeği sadece ikimiz bileceğiz.”
Miray’ın aklında hain planlar, başında küçük kırmızı boynuzlar belirmişti. “Anladım,” dedi kısaca. -kağıt üstünde, ha... Peki Arın bey. Görüşeceğiz, bu sözlerini yutturup, o mumlu güllü evlenme teklifini almaz mıyım ben senden, diye geçirdi içinden.
“Kabul ediyor musun?”Yapmacık bir şekilde gülümsedi, “Şey, evet cazip bir teklif. Kabul ediyorum.”
“Tamam, ileride Yaren her şeyi anlayacak zamana geldiğinde sen de ailenden tamamen kurtulunca boşanırız.” -Bekle sen!‘Boşanmak? Hı oldu.’ Ama bu tabi ki içinden geçendi. “Peki,” dedi yine kısaca. Bir süre ikisi de birbirlerine baktı. Sonra Miray, “Odama gidebilir miyim?” diyerek ayağa kalktı, tam odadan çıkacakken, adamın sesini duydu.
“O akşam olanları hala hatırlamıyor musun Miray?”Miray bir an durdu. Derin nefes alıp, arkasına baktı.
“Hatırlamamam daha iyi hocam. Ben haddimi de yerimi de biliyorum. Merak etmeyin bir öpücükle sizden gerçek duygular beklemeyecek kadar aklım başımda. Onun yüzünden bu kadar sinirlenip, öfkelenmeyin.”
“Ne sinirlenmesi?”
“Siz anladınız bence.”Arın sinirle kıza yaklaştı “Ne sinirlenmesi, dedim?”
“Sabah ki öfkeniz falan hep ondandı değil mi?”
“Hatırlamamanaydı. Bilmek istediğin buysa.”
Miray durup, adama baktı. İkisi de sessizdi. Sonra kız mırıldandı, “Uykum geldi, uyuyacağım.”Arın da “Tamam,” diyebildi sadece.
Miray yukarı çıktı ve odasına girdiğinde heyecandan bir süre uyuyamadı. Arın’la evleniyordu. Onunla evlenecekti. Arın ve o karı koca olacaktı. Aynı odada kalmanın bir yolunu mutlaka bulmalıydı. Yoksa onu nasıl delirtecekti değil mi ama?*
Başar elinde dağ çileğiyle uyuyan karısını izliyordu. “Ama... getirmiştim halbuki. Neden uyudun ki?”
İyice yıkadığı bir tabak çileği kızın başucuna koydu ve yatağa girdi. Tam gözünü kapatacaktı ki kızın uyurken dudaklarını yaladığını gördü.
“Hayır... hayır... yalama ya!”
Kız birden gözlerini açtı, “Başar!” diye bağırdı.“Ha bismillah, ne oldu Aşkım?”
“Rüyamda ne gördüm tahmin bile edemezsin.”
“Öyle mi? Etmeyim o zaman.”
Kız kaşlarını çattı, “Et Başar! Hadi et!”
“Et mi?”
“Evet, nasıl bildin?”“Çok zekiyimdir. Zor oldu tabi.”
Kız ellerini çırptı, “Böyle etler cos diye ızgaraya atılıyor.”
“Cos diye?”
“Aynen. Üstüne tereyağını fos diye döküyorlar.”
“Fos?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ HAYAT - İKİNCİ ŞANS SERİSİ I - FİNAL
RomantizmArın... Eşini kaybettiği an, hayatını da kaybetmişti. Ne bunalıma giren kızını görüyordu gözleri, ne de hasta annesini... O çok sevdiği mesleği- öğretmenliği bile bırakmıştı. Hayat onun için çıkmaz bir sokaktı ve o yalnızca ölmeyi bekliyordu. Miray...