İki bölüm birleştirdim ve size iki bölümlük uzun bir bölüm hazırladım. Umarım beğenirsiniz =)-----------------------------------------------
Başar kaşlarını çattı. Oysa ki Banu’yu sayıklamayalı yıllar olmuştu. Nereden çıkmıştı? En son annesi ona sarılırken beş yıl önce sayıklamıştı. Çünkü aynı huzur annesinde de vardı.
Banu onun huzurunun adıydı.
Yutkundu adam. Almina ise tekrar sordu, “Banu kim dedim sana? Bana sarılırken onu sayıkladın.”
Başar gülümsedi, “Demek huzur bulmuşum sende.”
Almina sinirle yataktan kalktı. “Huzur öyle mi?”
Adam başını öne eğdi ve gülmeye başladı. “Evet. Banu benim huzurumun adı. Beş yıldan sonra adını ilk kez sayıklamışım. Tuhaf geldi doğrusu.”“Adam sen kendini öldürtmek mi istiyorsun? Eski sevgilinin ismini koynumdayken sayıklıyorsun ve pişkin pişkin gülüyor musun?”
Başını sağa sola salladı, “Hem evet hem hayır. Yani gülüyorum evet. Ama Banu benim eski sevgilim değil lolipopum.”Almina tekrar yatağa oturdu, “Ya neyin?”
Gülen yüzü soldu. “Ablam.”
Kaşları çatıldı, “Ablan mı?”
“Evet. Aramızda bir yaş olduğu için ona abla demezdim. İsmiyle hitap ederdim.”
“Nerede şimdi?”
Başını öne eğdi, “Öldü.”
“Öl-öldü mü?”“Bebekliğinden beri hastaydı. Babam onu kurtarmak için her şeyi yaptı. Yurt dışında gitmediğimiz doktorlar kalmadı. Ama çaresi yoktu. Hep kucağında yatardım. On yedi yaşına geldiğinde artık doktorlar yapılacak hiçbir şey olmadığını söylediler. Yataktan kalkamıyordu. Bende hep yanında yatıyordum. Bir gece yine beni sararken eli yana düştü. O an anladım aslında öldüğünü. Ama gözlerimi sımsıkı kapatıp, uyumaya devam ettim,” gözünden bir damla yaş aktı,
“Benden hemen almasınlar diye sesimi çıkarmadım. Ağlamadım. Sadece sarıldım. Sabaha kadar. Annem bizi öyle görünce aklını kaçıracak gibi oldu. Delirdi. Doktorlar geldi. Ben ise onu bırakmak istemiyordum. Aylarca onun öldüğü yatakta yattım. Sürekli onun adını sayıklıyordum. Annem sarılıyordu bana. Ama onun gibi olmuyordu.”
“Ben... özür dilerim.”
Başar gülümsedi, “Önemli değil.”
“Ben sandım ki... yani sen Banu diye sayıklayınca-”
“Eski sevgilim sandın. Ben de o kadar şerefsizdim zaten.”
“Ne bileyim ben şerefinin derecesini canım!” diye çemkirdi.
“Tamam sakin. Artık Banu’nun da kim olduğunu bildiğine göre şu bebek işini konuşalım mı?”Almina başını sağa sola salladı.
“Neden?” diye sordu Başar.
“Çünkü ben bile ne olduğunu bilmiyorum. dün doktor muayene ederken birden ‘bebeğimiz de iyi’ dedi. Ben şok geçirdim. Bilmiyordum.”
Adam kızın ellerini tuttu, “Demek ki çok verimli bir anda sevişmişiz.”Almina ellerini çekti. “Şeref seviyeni bilmiyorum ama edepsizlik seviyen zirvede.”
Başar kahkaha attı, “Ne dedim ki şimdi? Karnındakini leylekler edepleriyle getirmedi her halde. Bizim edepsiz bir zamanımızda oldu.”“Tamam yeter Başar susar mısın?”
“Ne yapacağız Almina?” diye sordu adam ciddi bir sesle. “Sen ne istersen varım. Ama o bebeği aldırmayalım. Çünkü dün... Onu öğrendiğimiz gün... Ablamın doğum günüydü. Sanki o geri gelmiş gibi hissettim.”Almina kaşlarını çattı, “Küçücük bir cana kıyacak değilim Başar. Ben cani değilim. Sen onu istemesen de yapmazdım zaten.”
Başar rahat bir nefes verdi, “Buna sevindim.”
“Ama sırf bu yüzden de seninle evlenemem.”
“Bak ailenin tepkisini gördün. Eğer evlenmezsek seni huzursuz edecekler.”“Eğer evlenirsek de huzursuz olacağız.” Adamın gözlerine baktı. “Kabul o geceyi bende istedim. Her kadın isterdi Başar. Bu bana özel bir şey değildi. Ya da her erkek ona teslim olan bir kadınla beraber olurdu. Bu da sana özel bir durum değildi. Birbirimize çekildik. Ateşle pervane gibi. Ama aşık değiliz. Tutku bir gün biter. İstek, şehvet bu duygular bittiğinde biz de biteriz.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ HAYAT - İKİNCİ ŞANS SERİSİ I - FİNAL
Roman d'amourArın... Eşini kaybettiği an, hayatını da kaybetmişti. Ne bunalıma giren kızını görüyordu gözleri, ne de hasta annesini... O çok sevdiği mesleği- öğretmenliği bile bırakmıştı. Hayat onun için çıkmaz bir sokaktı ve o yalnızca ölmeyi bekliyordu. Miray...