3.BÖLÜM – MAVİ BONCUK
Bakalım Başar neler yapacakkk 😈😈😈****
Almina evinin bahçesine girdiğinde saat on ikiyi geçiyordu. Tam verandaya çıktığı an yukarıdan bir ses duydu.
“Şişt!”
Başını kaldırdı ve onu gördü. “Ne var? Daha uyumadın mı sen?” diye çemkirdi adama.Adam kızı ayıplar gibi ses çıkardı, “Çok ayıp, insan efendisine çemkirir mi hiç?”
“Efendiler götürsün seni,” diye homurdandı.
Başar elini kulağına koyup, eğildi. “Ne dedin, duyamadım?”
“Efendim efendimiz dedim.”“Ha iyi. Şey canım tost çekti. Acıktım da.”
“İyi yap, ye. Banane. Sucuğun mu yok bana diyosun?”
“Hepsi var Allah’a şükür de yapacak kişi yok. Hadi gel.”
“Ben bu saatte yemek yemem.”
Adam kahkaha attı. “Yemeyeceksin zaten. Yapacaksın. Kölemsin ya! Hadi açıyorum kapıyı.”
Almina’nın gözleri yuvasından fırlayacaktı. “Kapıyı açıyorum ne ya? Bu saatte mi?”GECE 00:45
“Tostun hazır, ben gidiyorum.”
Başar sırıttı, “Ben tek yiyemem. Benimle otur. İçecek var buzdolabında, onu da getirir misin? Bak değerini bil rica ediyorum.”GECE 02:00
Çalan telefona yüzünü buruşturdu kız. Yastığı başına koydu ama hala çalıyordu. Komodinin üstünde telefonu aradı ve eline alıp baktı.
‘EFENDİN’
“Efendin, kim ya?” yeşil tuşa basıp açtı, “Efendim?”
“Aferin sana öğrenmişsin ‘efendim’ demeyi. Yukarı gelsene.”Almina başını kaldırıp kaldırıp yastığa vuruyordu. “Saat gecenin-” telefonuna baktı, sonra tekrar kulağına koydu, “İkisi ikisi, uyusana sen!”
“Olabilir. Ama ben senin efendinim ve seni çağırıyorum. Hadi bekliyorum,” diyerek telefonu kapattı.Almina yataktan küfrede küfrede kalktı ve yukarı çıktı. Kapının üstünde anahtar vardı. “Maşallah, her şey de düşünülmüş,” deyip, açıp, girdi.
“Neredesin ey yüce gerizekalı?” diye mırıldandı.
Odalara bakarken adamı yarı çıplak vaziyette yatağında gördü.
“Bu ne hal be?” diye cırladı.
“Susadım. Bana su getir.”Almina kafasını kaşıdı. “Ne?”
“Susadım. Ayrıca her dediğimi sorgulama. Yap. Kölemsin benim, unuttun mu? Bunu sen istedin,” deyip sırıttı. “Bana kalsa bir akşam yemeği ile yırtacaktın. Ama sen büyük oynadın. Daha doğrusu büyük konuştun.”
“Hay o büyüğü ben senin o kıçına-” diye söylenerek mutfağa gitti ve adama su getirip, geldi.Adam suyunu içince, kız tam çıkacakken, “Uykum kaçtı,” dedi Başar.
Almina arkası dönük gözünü kapattı. Ona kadar sayıp, açtı ve sırıtarak adama döndü. “Ne istersiniz efendim?”
“Film izlemek istiyorum.”
“İyi, onu da senin yerine ben izleyemem ya.”“Yanımda duracaksın. Her an bir şey isteyebilirim.”
Adam yataktan kalktı ve oturma odasına geçti. Kız da ağlamaklı bir yüz ifadesi ile peşinden.
Bir kaç denemeden sonra eski bir filmde karar kıldı ve başlata basıp, koltuğa yayıldı.“Elma ve muz var mutfakta bana soyar mısın?”
Almina tam filme odaklanmışken, gelen komutla kaşlarını çattı. “Ama ben de izliyorum.”
“Sen kölesin Almina. Arkadaşım değil. Hadi,” dedi alaylı ses tonuyla.
Almina gidip elma ve muzu soydu ve adama getirdi. Tabağı uzatınca adam yanını işaret etti.“Otur.”
“Emredersin.”
“Ederim tabi, efendinim ben senin. Şimdi meyveleri bana yedir.”Almina tabağı kucağına koyup, yumruklarını sıktı. İçinden ise ‘Sakin ol Almina’ diye sayıkladı.
Elmayı eline alıp, adamın ağzına tıktı. Başar’ın kaşları çatılınca, sırıttı.
“Kibar olsana. Boğulacaktım.”
“Beter ol.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ HAYAT - İKİNCİ ŞANS SERİSİ I - FİNAL
Lãng mạnArın... Eşini kaybettiği an, hayatını da kaybetmişti. Ne bunalıma giren kızını görüyordu gözleri, ne de hasta annesini... O çok sevdiği mesleği- öğretmenliği bile bırakmıştı. Hayat onun için çıkmaz bir sokaktı ve o yalnızca ölmeyi bekliyordu. Miray...