bölüm 10

27 5 0
                                    

Saat:01:05...

Kemal: arabayla gidebileceğimiz en uzak hmesafe bu. Haritaya göre, selçuk'tan birkaç kilometre uzaktayız.

Annem: umarım zamanında yetişiriz.

Kemal: göz açıp kapayıncaya kadar orada olabilirim, ama seni yalnız bırakmak istemem. Sanırım selçuğun istediği bu.

Annem: kesinlikle... Bana ve kızıma sahip çıktığın için teşekkür ederim.

Kemal: bana teşekkür etmene gerek yok, esra. Selçuğun iksire ellerini sürmesi halinde senden ve ayla'dan vazgeçeceğini düşünmekte hatalıydım. Hepimizi sonrasında rahat bırkacağı konusunda ona güvendim.

Annem: sen yapman gerekeni yaptın, bunu biliyorum.

Kemal: gitme zamanı... Selçuk geldiğimizi biliyor, seni temin edebilirim.

Annem: onunla tekrar yüzleşmeye hazırım!

Kısa süre sonrasında...

Kısa bir konuşmadan sonra, Kemal ve annem yürüyerek ormana gittiler. Onlara farkedilmeden takip etmek zor olacak. Kemal'in onları takip ettiğimi bilmesi çok olası. O zaman neden gizleniyordum?

Onlara yetişmek için hızlandım. Bataklıktan geçerken terliklerin ayaklarımdan kayıyordu.

"Kemal! Dur..." diye bağırdım.

3 saniye sonra durdu.

"Esra, bunu duydun mu?"

"Hayır, duymadım... Biri bizi takip mi ediyor?"

"Ayla burada, biliyordum..."

"Oh! Hayıır! Aaaahh!!!" diye bir anda bağırdım.

Konsantrasyonumu kaybedip,takılıp, düşmüştüm. Ellerim üzerine düşmüştüm ve başımı çarpmadığım için şanslıydım. Dizimde keskin bir acı bağırmama neden olduğunda yerde oturuyor ve elbiselerimdeki yaparkları temizliyordum.

"Bacağım!"

Kendimi kemalin kollarında bulmam bir saniye sürdü. Yüzünü buruşturmuştu ve gözlerini hafifçe kısmıştı. Sinirlenmişti...

Kemal: neden bizi takip editorsun, Ayla? Hepimizi öldürtmeye mi çalışıyorsun?

Ben: bunu düşünmemiştim. Ama neden gelemiyorum?

Annem: laftan anlamıyor musun? Tehlikeli kızım!

Ben: senin için de tehlikeli, kemal için de. İkinizi de öldürebilir o. Evde öylece oturup, ölüp ölmediğiniz haberini vahiy yoluyla mı getirecekler.

Kemal: yürüyebilir misin?

Ben: yürüyebilirim. Sorun sadece bir çizik.

Kemal beni yavaşça yere indirdi ve birkaç adım uzaklaştı. Gözleri hala kırmızıydı ve sivri dişleri dışarıdaydı. Yaramdan kan kokusu almıltı ve doğasına karşı koymaya çalışıyordu. İçinde nasıl bir savaş verebildiğini hayal bile edemezdim.

Annem: sakatlığına baklamılıyım. Hmm... Ciddi gözükmüyor, ama iz kalacak.

Ben: bununla yaşıyabilirim. Hadi gidelim. Selçuk fazla uzakta değil.

Annem: hayır, sen bir yere gitmiyorsun! Kemal, onu eve geri götürmelisin.

Kemal: çok isterdim,esra, ama seni yalnız bırakamam.

Annem çaresizdi. Kemali selçuğa karşı yalnız bırakamazdı. Ve kendisi herhangi bir yardım olmadan selçukla baş edemezdi.

Ben: anne, şu an üç kişiyiz, yani şansımız artıyor. Sırt çantamın içine bak. Bana verdiğin kitapların yardımıyla iksir yaptım...

VAMPIRE LOVE STORY (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin