Tekrar mutlu olamayacağımı düşünüyordum, yanılmıştım. Bu dünyada yalnız olduğumu sanıyordum, ama değildim. Mutluluğun bedeli yüksekti, bunu biliyordum...
Sokakta birbirimizi kollarımızla sarmış bir şekilde yürüyorduk...
Kemal'e belinden sarılarak yürüyordum ve üstümüze kar taneleri yağarken kolu benim omzumdaydı. Ne düşündüğünü merak ediyorum.
Kemal: sessizsin, Ayla.
Ben: birşey düşünüyorum. Bunca şeyden sonra nasıl bu kadar mutlu olabiliyorsun?
Bir anlığına durdu ve bana gülümseyerek baktı. Gözleri kalbimi eritecek şekilde güzeldi ve parlıyordu. Gülümsedim.
Kemal: işte böyle. Gülümsemek o kadar da zor değil.
Ben: haklısın, sen etrafımdayken herşey kolay.
Kemal: hep senin yanında olacağım, endişe etme.
İki yanağına da ellerimi koydum ve onu dudaklarından öptüm. Ellerimizi kavuşturduk sımsıkı tuttuk.
Ben: merak ediyorum, sen benim koruyucu meleğim misin?
Güldü. Şaka olsun diye söylemiştim.
Kemal: senin bakış açına göre değişir. Ama bir melek olmadığımdan eminiz.
Bir süre kahkaha atarak ve el ele tutuşarak yürüdük. Birbirimize şaka yapıyorduk, habire. Gerçekten bir anda, nerede olduğumuzu unuttuk ve birbirimize odaklandık.
Yarım saat sonra...
Yarım saattir gülerek konuşuyorduk. Birbirimize sımsıkı sarılıyorduk. Aşık olduğumdan hiç bu kadar emin olmamıştım.
Sonradan iğrenç esprilerimizin sonu geldi ve sessizce yürümeye başladık, ama hala birbirimize sarılarak.
Sonradan birden yüz ifadem değişti, annemi ve babamı hatırladım...
Kemal üzgün olduğumu hissetti, bütün duygularımı nasıl da hissediyor bak.
Kemal: Ayla, üzülme. Ne oldu şimdi? Yanlış birşey mi söyledim?
Ben: hayır, sen birşey yapmadın, sadece annemi ve babamı hatırladım.
Üzgündüm ve neredeyse ağlayacak gibi görünüyordum, acı dolu hatıralar geri gelip zihnimde tekrar canlanıyordu...
Kemal önümde durup bana sıkı bir şekilde sarıldı.
Kafamı göğsüne yaslamıştım. O da kafasını benim kafama yaslamıştı. Ellerimi tuttu ve beni neşelendirmeye çalıştı, mesela ellerimi alıp yüzüne götürdü. Yanaklarını benim ellerime sıktırttı, komik göründü ve gülümseyemeden edemedim. Ulan yine beni güldürmeyi başardın zalımın evladı.(Ne ara bu kadar aşık oldunuz?)
Sonsrasında cebinden küçük bir gül fidanı çıkardı, bana verdi, vaay.
Ben: gül!
Kemal: evet, senin için.
Adam bana gül almış ben teşekkür bile etmiyorum yaa. Romantizm seviyem yerlerde.
Ben: çok teşekkürler!
Kemal: teşekkür etmene gerek yok, seni mutlu etmek içindi.
Ben: olsun, yine de düşündün ya bana yeter.
Onu yanağından öptüm.
Elimdeki gülü çantama koymaya karar verdim.
Sonra yürümeye devam ettik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPIRE LOVE STORY (Bitti)
VampireVampirlerin soğuk kalpli yaratıklar olduğu söylentisi tamamen yalan, çünkü önünüze öyle biri çıkar ki yıllar önceden unuttuğunuz duyguları hissetmeye başlarsınız. Öyle biri çıkar ki; sizin hayatınızı kendi hayatının önüne koyar. Evet, bir sevgilim...