Ertesi gün...
Bir önceki gün olanlar sanki bir rüya gibiydi. Selin'in gidişini ve alevleri seyrederek ateşin başında ne kadar oturduğumu hatırlamıyorum. Küllerin aradında annemin kolyesini farkettim. Kolyeyi aldım ve gölde duruladım.
Selin: Ayla... İyi misin?
Ben: sanırım... Yine de dün gece yaşananların gerçekten olduğuna emin değilim.
Selin: kolyeyi bulduğunu görüyorum.
Ben: alevler onu mahveder sanmıştım. Ama brşey olmamış. Benim için anlamı çok büyük.
Selin: bana güvendiğin için teşekkür ederim. Ateş onu yok etmedi. Aksine, Esra'nın hayaletini bulmak için güvenli bir yol gösterdi.
Ben: annem Selçuk'tan bahsetti ve onu kovaladığından. Bu nasıl olabilir?
Selin: annen onu sevmişti ve o da annene saplantılıydı. Garip ama güçlü bir ilişkileri vardı- iki beden, bir ruh.
Ben: demek istediğin annemin ölümünden sonra ruhların dünyasında bağlı kalmaya devam mı ettiler?
Selin: öyle olabilir. Birkaç teori var, ama hiçbiri ispatlanmadı.
Ben: ama sen ispatladın Selin!
Selin: belki...
Selin bana yaklaştı ve kolyeme dokundu.
Ben: suya bastırıp çıkarmama rağmen hala sıcak olduğunu hissedebiliyordum.
Selin: bu Esra'nın hayaletinin güvende olduğuna işaret.
Ben: annem artık bana daha da yakın! Teşekkür ederim Selin!
Selin bana doğru kollarını açtı ve yumuşakça sarıldı.
Selin: ne var biliyor musun? Burada benim arazimda evlenirsen beni çok onurlandırmış olursun.
Kendi etrafımda döndüm ve nasıl görünebileceğini hayal ettim. Ay ışığı altında gölün yansımasına ve göl kenarının nasıl olduğuna bakarken içim huzurla dolup taşmıştı.
Ben: Selin, çok haklısın! Göl kenarında yapılacak bir düğün çok romantik olur!
Selin: ya nişanlının düğün için başka bir planı varsa?
Ben: düğün için başka bir planı olduğunu sanmıyorum. Erkekler...
Selin: hmm... Biliyorum, bir erkek bunun hakkında ne kadar düşünebilir ki... Büyük ihtimalle işi halletmemiz için bize bırakacak.
Ben: kesinlikle.
Herşey hakkında çok heyecanlanmıştım ve herşeyi Leyla ile paylaşmalıydım. Tıpkı eski günlerdeki gibi.
Birkaç saat sonra...
Bahçede Leyla ile birlikte oturuyordum, güzel günün tadını çıkarıyorduk. Eski günlerden ve okuldan bahsediyorduk.
Leyla: evden gizlice kaçıp Mete'nin partisine gittiğimiz hatırlıyor musun?
Ben: evet! O çocuğa aşıktın ve onu görmemen için seni durdurabilecek hiçbir şey yoktu.
Leyla: başka şeyler de vardı... Birilerini beni önemsediğini görmek istedim.
Ben: bu yüzden mi sürekli evden kaçıyordun?
Leyla: sadece ailemin dikkatini çekmek istemiştim, hepsi bu. Ama benim ailem gittiğimde farkında bile olmuyorlardı.
Leyla sessiz kalmıştı ve düşüncelere dalmıştı. Acı dolu hatıralar gelip duruyordu. Yüzünde görebiliyordum. Onu neşelendirmeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPIRE LOVE STORY (Bitti)
VampireVampirlerin soğuk kalpli yaratıklar olduğu söylentisi tamamen yalan, çünkü önünüze öyle biri çıkar ki yıllar önceden unuttuğunuz duyguları hissetmeye başlarsınız. Öyle biri çıkar ki; sizin hayatınızı kendi hayatının önüne koyar. Evet, bir sevgilim...