PapaTya/ 11

3K 269 201
                                    

♫Günün şarkısı; Nil İpek- Gömülür

§BÖLÜM. 11

Yavuz üzerindeki siyah takımın yakalarını düzelttikten sonra derin bir nefes alarak geri çekildi ve yatağın uç kısmına oturdu.

Kafasını elleri arasına alırken, düğün sonrası Berrak'la aynı odayı paylaşmak yerine kan içmeye gideceğini hatırlayıp bir an bile olsun mutlu oldu. Sırf bu gece olmasın diye iki gündür kan içmiyor ve hastalığın atağına sığınarak kan içmeye gitmeyi planlıyordu.

Kapısının tıklatılması bütün düşüncelerini böldü. Boğazını temizleyerek "Gel" dedi nazikçe. Kapı aralandığında Nazlı ve Ateş girdi içeriğe. İkisi de el ele onun karşısına geçip ayrıldılar. Biri soluna, diğeri sağına oturdu.

"Hâlâ geç değil, dayıoğlu.." dedi Ateş nefesini üfleyerek.

"Yapacağım.."

"Yavuz abi, saçmalama. Bunu kendine yapma, Bahar'a yapma.." dedi Nazlı üzüntü ile.

"Üzgünüm, Nazlı. Ben bunu Bahar için yapıyorum zaten. Keşke en başından Fethi'yi dinleseydim. Hiç çıkmasaydım karşısına. Ben lanet bir yaratığım, oysa bir insan.Birleşmemiz o kadar imkansız ki. Ben aşırı kendini beğenmiş biri olduğum için aşık olma ihtimalini bile düşünmemiştim.. Çok fena tutuldum ona, inkar edemem.."

"Dayıoğlu, yanlış yapıyorsun. Bak bu işin geri dönüşü olmayacak, biliyorsun! Bir vampir eşini aldatamaz, eşinden başkası ile görüşemez veya eşini boşayamaz! Bunları hatırla ya, ne olur!" dedi Ateş kararlılıkla.

"Her şeyi göze aldım diyorum, Ateş! Böylece Bahar'dan uzaklaşmış olucağım. O da mutlu olacak. Kendisi gibi bir insanla.."

"Saçma! Hiç Bahar'a sordun mu? Belki o da seninle birlikte olup ölümsüzlüğü seçecek? Belki o da vampir olmak isteyecek?" dedi Nazlı kararlılıkla.

Yavuz hemen ayaklanıp Nazlı ve Ateş'e çevrildi. Elleri ile yüzünü sıvazlayıp,

"Sakın böyle bir şey söylemeyin bir daha! Ben Bahar'dan bunu isteyemem! O bir doktor, ilgilenmesi gereken hastaları var. Onu nasıl vampir yaparım? Hem de genel cerrahken? Ayrıca Bahar beni sevmiyor, boşuna ağzınızı yormayın!" dedi.

Nazlı ve Ateş sus pus olup ona baktılar. İkisi de birbirine kaçamak bir bakış attıktan sonra ayaklandı ve odadan çıktılar. Yavuz'u şu an için yalnız bırakmak en iyisi diye düşündü ikisi de.

Yavuz'sa sulunanan mavilerini kırpıştırdı. Derin bir nefes alıp pencereye yaklaştı ve pencerenin önündeki kutuyu açıp içindeki Bahar'ın fotoğrafına baktı. Bunu odasında iken kitabının arasından bulmuştu.

"Ah, papatya, ah! Bir safkanı ne hâle soktuğuna bak.Sen genellenemeyecek kadar özel bir kadınsın. İlk öpücüğün için üzgünüm, papatya kokulu alyuvarım!" dedi Yavuz otuz iki diş gülerek.

Kanı sevdiği için Bahar'a papatya kokulu alyuvar demesi onu güldürmüştü. Birden bire nasıl aklına gelmişti ki?

Gülümseyip fotoğrafı kutuya koydu. Ardından yatağın üzerindeki kırmızı gül buketini aldı ve kapıya yöneldi.

Düğün bir salonda gerçekleşmeyecekti. Vampir düğünleri açıklık alanda, mumların dizili olduğu çemberin içinde gerçekleştirilirdi. Buraya çiftler ve onların nikahını kıyacak olan kişi- genellikle mutlu evliliği olan, tecrübeli ve yaşlı bir vampir- girerdi ve muhtemelen bu kişi Hamit bey olacaktı.

Ondan sonra, vampirler yemin ederdiler. Kendilerine has özel bir yeminleri vardı ve bu yeminden sonra eşler birbirine bağlanmış olurdu. Böylece iki eşin de birbirini aldatmak gibi bir hakkı olamazdı. Böyle bir şey olduğunda ise sürgün edilirdi. Ve ilk cinsel ilişkiden sonra genellikle kadının üzerine erkeğin kokusu sinerdi. Böylece kadının kokusunu kendi eşinden başka kimse alamazdı..

Papatya❁ | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin