PapaTya/ 15

2.5K 262 135
                                    

♫Günün şarkısı; Simge- Aşkın olayım

§BÖLÜM. 15

Berrak beyaz dişlerini göstererek tekrardan güldü. Birkaç adım atarak ağlamaktan kızaran gözlerini Yavuz ve Bahar'a dikti. Elindeki gümüş bıçakla ne yapmak istediği artık belliydi.

"Ne istiyorsun?" dedi Gülümser kollarını önünde çaprazlarken. Bu sırada Berrak onlara doğru ilerlemeye devam etti. Eylem'se Nazlı ile birlikte diğer tarafa ilerledi.

"Ne mi istiyorum? Sarışınlar bu kadar da aptal olmazdı değil mi?" diyerek göz devirdi Berrak.

"Doğru konuş!" diye hırladı Hamit. Gülümser'i kolundan çekip arkasına aldığında, Bahar kocasından aldığı cesaretten dolayı kendinden emin bir tavırla ellerini beline yerleştirdi.

"Şşşş, sen kimsin de benim aşırı müko kayınvalidemle dalga geçiyorsun? O gümüş bıçağı alıp beynine saplarım, lağım faresi!"

Berrak durakladı. Yemyeşil gözlerini kocaman aralayıp Bahar'a baktıktan sonra şeytani bir kahkaha attı.

"Çok cesursun ama şimdi kocan dahil olmak üzere buradaki herkesi gebertip, seni kurbanım yapacağım. Ölmeyeceksin ama ölmek için yalvaracaksın! Bakalım o zaman kim lağım faresi olacak!" dedi Berrak.

Bahar sırıtıp,

"Öyle mi? Bir laf vardır, bilir misin Berrak?" dedi. Berrak tek kaşını kaldırıp umursamaz bir tavırla 'ne' dermiş gibi kafasını salladı.

"Vampir insanın sandalyesine muhtaçtır.." diye Bahar güldüğünde Berrak gerekli yanıtı veremeden sırtındaki acı ile inleyerek yere düştü. Bir ağaç gibi dümdüz devirildiğinde bu sefer arkasında elindeki sandalye ile duran Eylem sırıtıttı ve sandalyeyi kenara fırlattı.

"Lan, hadi bunlardan korkmuyorsun, ben ve sandalyemden de mi korkmadın?" dedi Eylem gülerek.

Herkes şok içinde Eylem'i izliyordu. Bahar'sa kollarını önünde çaprazlamış sırıtıyordu.

Birkaç saniye öylece donakaldı herkes. Bu sırada Berrak inleyerek kalkmak istediğinde,

"Yakala!" diye Nazlı elindeki küçük kazığı havada Eylem'e doğru fırlattı ve Eylem bir çekirge gibi zıplayıp kazığı aldı ve hemencecik Berrak'ın sırtına sapladı. Berrak yeniden inledi ve kazık yüzünden bilincini kaybedince, sesi de kısıldı.

"OHA!" dedi içeridekiler. Bir insanın kendini kaybetmeden kolayca bir vampiri hareketsizleştirmesi oldukça taktire layık bir şeydi çünkü..

Bu sırada sessizliği aradan kaldırmak için Hamit ellerini beline koydu ve tam konuşacakken, Yavuz Eylem'in önünde diz çöküp ellerini ona uzattı.

"Eylem, dilersen hava yolu taksin olurum. Trafik derdi çekmeden beş saniye içinde istediğin yere uçururum seni. Yeter ki şu sandalye tekniğini bana da öğret!" dedi.

Eylem kahkaha atıp ellerini Yavu'zun avucuna yerleştirdi ve sıkı-sıkı tutup,

"Kan emici eniştecim, bu konuda anlaşabiliriz elbet.." dedi.

"İşte. Dünya tatlısı, sandalyeci baldızım benim! Gel, gel. Sarılmadan edemeyeceğim.." diyerek Yavuz ayaklandı ve Eylem'i kendine çekip kafasını göğsüne yasladı.

Bakışları Fethi'nin kahverengi gözleri ile buluşunca sırıttı. Fethi ne kadar tebessüm etmeye çalışsa da, Yavuz bunun zoraki bir tebessüm olduğunu anladı. Kıkırdayarak,

"Baldız, senin kokunda güzelmiş be. Yasemin ya da lavanta kokusu gibi. Pek ayıramadım ama güzel..." dedi. Fethi kendini tutamayarak,

"Vanilya ve portakal bir kere. Yasemin ve lavanta ne alaka?" dedi.

Papatya❁ | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin