Papatya/ 04

2.6K 265 204
                                    

♫Günün şarkısı; Gülşen-Canın sağolsun

§BÖLÜM. 4

Bahar anahtarını kapının yuvasına sokup çevirdi ve kapıyı iterek içeriğe geçti. Eylem'e seslendi ama ses çıkmadı.

Omuz silkerek Yavuz'un ona verdiği kutuyu odasına kadar taşıdı. Odasının kapısını açtığında tam karşısındaki duvarda büyük bir kağıt görerek irkildi. Elindeki kutuyu masaya bırakmadan duvara doğru ilerledi ve gözlerini kısarak üzerine kırmızı kalemle yazılanları okudu.

"Bahar, ben Ankara'ya gidiyorum. Yine ve yeniden ergen annem ve babam liseli aşıklar gibi kavga etmiş. Bu sefer durumlar ciddi. Sana taş devri insanı gibi not yazıyorum, çünkü o lanet olası telefonu elli kere çaldırmama rağmen açmadın ve muhtemelen sen eve gelince beni arayacaksın ama ben o iki çılgınla uğraşmakla meşgul olduğum için telefonu kapatacağım. Bu yüzden buraya yazıyorum.

Ek not: O kan emici yaratık gelirse pencereyi sakın ama sakın açma! Şiddetle söylüyorum! "

Bahar tuttuğu nefesi üfleyip kendini kutu ile birlikte yatağa attı. Eylem'in annesi ve babası hep kavga ettiği için artık alışmıştı Bahar bunlara. Eylem neredeyse her yıl en az üç kere Ankara'ya onları barıştırmaya giderdi. Küçüklüğünden beri ailesinden bu yana yüzü gülmemişti ki. Hep kavga, hep aksiyon..

Bahar'a göre Eylem bu yüzden böyle sert büyümüştü. Çünkü sorunlarını hep tek başına halletmek zorunda kalmış ve daha güçlü olarak yetişmişti.

Dudaklarını büzerek bir süre tavanı izledi. Yavuz'la dışarıya çıkamazdı. Hele ki Eylem evde yokken bu mümkün değildi. Çünkü tek başınaydı ve Yavuz'dan fazlasıyla korkuyordu. Her ne kadar belli etmemeye çalışsa da, bir vampirle karşılaşmak veya konuşmak düşündüğünden daha korkunçtu.

Ancak yine de onu komik buluyordu. Bugün olanları ise zihninden silemiyordu. Havada asılı kalışlarını, Yavuz'un onu öpmesini.. Neden izin vermediğini bile bilmiyordu ama izin vermez ise Yavuz'un ona zarar vereceğini düşünüyordu.

"Sivrisinek!" dedi kendi kendine.

Bunu düşündüğüne inanamıyordu. Sırf ondan korkuyor diye ona izin vermesi büyük bir saçmalıktı. İlk öpücüğünü çalmış, odasına izinsiz girmişti Yavuz. Bahar benliğine saygı duyarak, onu kendinden uzaklaştırmalıydı. Adam resmen ondan izin almadan, kafasına göre takılıyordu. Bahar'sa çıtını bile çıkarmıyordu.

"Aptal vampir!" dedi kaşlarını çatarak.

Sonuçta o bir kan emici yaratıktı ve Bahar'ın onunla birlikte olması imkansızdı. Hele ki korktuğu için ona ses etmemesi, aşırı imkansızdı. Ne olursa olsun, sert olmalı, Yavuz'u kendinden uzak tutmalıydı.

Kafasını iki yana sallayarak ayaklandı ve kutuyu yatağa bırakıp kapağını kaldırdı. Kutunun içinde ne olduğunu merak ediyordu, ne de olsa..

Kapağı bir kenara bırakıp, içindeki şeftali tonlarındaki şifon elbiseye baktı. Elbisenin kolları yoktu ve boğazdan bağlı bir elbiseydi. Tam göğüs kısmında ince bir yarık vardı ve boğaz kısmından aşağıya doğru sarkan şifon parçası, o kısmı kapatıyordu. Kısaydı ve eteği fırfırlıydı.

"Zevkin güzelmiş.." dedi gülümseyerek.

Elbiseyi tekrar kutusuna yerleştirip kutuyu yatağa bıraktı ve havlusunu alarak banyoya geçti. Bugün Yavuz'la dışarıya çıkmayacaktı. Hemen bir duş alıp, pijamalarını giyecek ve Aşk-ı Memnu izleyecekti. Çünkü canı, nedenini bilmediği bir şekilde Aşk-ı Memnu izlemek istiyordu.

Papatya❁ | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin