PapaTya/ 10

2.3K 264 279
                                    

♫Günün şarkısı; Fikri Karayel- Morg

§BÖLÜM. 10

Bir hafta. Koskoca bir hafta geçmişti o günden sonra. Yavuz durmadan kendini affettirmek için demet demet papatyalar gönderse bile, Bahar'ın inadını bir türlü kıramıyordu..

Sonunda bıkarak elindeki son papatya demetine baktı. Sonra kafasını kaldırıp önündeki hastaneye baktı. Bahar orada, hemşirelerle bir şey konuşuyordu ve gülümsüyordu. Ancak gözlerinden kötü olduğu hemencecik anlaşılıyordu.

"Son kez.. Senin için son kez.." diye Yavuz derin bir nefes alarak hastaneye doğru ilerledi.

Hastanenin sensörlü kapıları aralandığında hemşireler ona doöru çevrildi. Bir haftadır Yavuz'u burada gördükleri için artık ona alışmışlardı.

"Doktor hanım, enişte geldi.." dedi resepsiyondaki otuz sekiz yaşındaki Gülsüm. Gözleri Bahar'la buluşunca tebessüm etti.

"Abla ya.. Enişte falan değil, nereden çıkarıyorsun şunu.."

Gülsüm gözlerini devirip,

"Bir haftadır, Bahar.. Bir haftadır çocuk elindeki papatya demetleri ile bu hastaneye gelmekten helâk oldu. Ayrıca o demetleri çöpe atıp, Yavuz gittikten sonra alıp odana götürüyorsun, vazoya yerleştiriyordun. Daha neyin inadı bu?" dedi.

Bahar yakalanmış çocuk dudaklarını büzüp bakışlarını kaçırdı. Gülsüm haklıydı. Yavuz'un gözleri önünde papatya'ları çöpe atıyormuş gibi yapıp, gittiğinden emin olduktan sonra alıp odasına getiriyordu.

"Bir kere ben papatya sevdiğimden dolayı şey yapıyorum..." dedi Bahar utanarak. Gülsüm kafasını iki yana sallayarak,

"He canım, kesin öyledir. Yahu, bir şans ver artık! Ben olsam sana tekmeyi basmıştım valla!" dedi Gülsüm sıkıntı ile. Bahar dayanamayıp güldü.

"Bahar?" diye omzundaki soğuk elle afallayarak geri çevrildi. Yavuz çocuksu bir tebessümle ona bakarken, Gülsüm’ün "Hadi.." diye fısıldamasını duyabiliyordu.

"Konuşalım, " dedi Bahar Yavuz'un gözlerinin içine bakarak.

Adam önce şaşırsa da, sonra heyecanla demeti Bahar'a uzattı. Bahar da demeti alıp kollarında tuttu ve Yavuz'la birlikte hastanenin bahçesine doğru ilerlediler.

Sonunda duraklayıp bir banka oturdular. Gölgelik bir yerde olduğu için Yavuz'un içi rahattı. Sıcağa karşın  güçlü bir dayanıklılığı yoktu çünkü.

"Nasılsın?" dedi Yavuz kolunu bankın yukarısına dayayarak. Bahar omuzlarını silkerek "İyi olmaya çalışıyorum.." dedi. Ardından gülümseyip, "Sen?" diye sordu.

"İyi olmaya çalışıyorum ama değilim.." dedi Yavuz masmavi gözlerini ona dikerek.

Bahar o gözleri görünce, zihnini kitlemek istedi sadece. Çünkü o mavi gözler yüzünden zihninde durmadan dolanan Yavuz'a sarılma isteği düşüncelerini alt etmişti. O yüzden zihninden atmaya çalışsa da, Yavuz'un yüzündeki muzip ifadeden anlamıştı zihnini okuduğunu.

"Yapma şunu!" dedi Bahar yavaşça adamın koluna vurarak.

"Ne? Ne yaptım ki?" diye Yavuz güldü. Bahar'ın onunla uğraşmasını özlemişti.

"Zihnimi okuyorsun işte.." dedi Bahar fısıldayarak. Yavuz'un yarım ağız gülümsemesi kayboldu ve dudaklarına küçük bir tebessüm kondurarak, "Sarılsana.." dedi yavaşça.

"Konumuz bu değil.. Ne söyleyeceksen söyle." dedi Bahar kısa keserek. İçindeki küçük kız çocuğunu dinlemeyecekti bu sefer.

Yavuz somurttu. Bahar'ın konuyu değiştirişi onu gerse bile devam etme kararı aldı. Ne de olsa uzun bir süre sonra konuşma fırsatı geçmişti eline.

Papatya❁ | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin