13-beklenmeyen

7.3K 290 24
                                    

-Merhaba canlarım bölümle aranıza girmek istemezdim ama şiir sevenimiz çoktur değil mi?Evet bende severim ve benim için kısa sürede çok değerli hale gelen hocam @fruit-fly çok değerli şiiirler paylaşıyor ama saçma şeyler yzünden yeterince ilgi görmediğine inanıyorum bağımsız   şiir sevenler davetlisiniz:DSabah sendromu özellikle en bayıldığım bir insan bu kadar güzel anlatabilir tanımadığı milyonlarca insanı okusanız üç dakikanızı almaz ama okumazsanız bence çok sıcak bir şiiri kaybedersiniz :D

   

 

    

  Akşam olduğunda şehrin tüm büyüsü ihtişamıyla kendini size sunar.Makyajını yapmış,kara geceliğini giymiş en seksi en dayanılmaz dişi gibi tüm benliğinizle sizi ele geçirir.Altında yaşama umudu bırakır sizlere.Gökyüzüne baktığınızda bende buradayım dersiniz.Trilyonlarca insanın içinden bir umut çığlık atarsanız bu gece benimle olsun diye ama o gökyüzüdür sadece.Erkeklerin dişisi kadınların mabedine aldığı tek erkektir geceler.Onlar yaşanan gün nasıl olursa olsun gece yıldızlarıyla ve daimi sevgilisi ay ile sizin olmayacağını bile bile göz kırpar.Her gece başa döner bu aşk.Ben gecelerce ağlarken gökyüzünün elini bana uzatıp gözyaşlarımı sileceğinni  ve beni ayın kucağına atacağını umut ederdim.Özellikle baba konusu açıldığında..Sonra bir arkadaşım beni uyandığım uykudan uyandırdı ve bana küfrü öğretti.İçimdekileri dışarıya toplumun dışladığı kelimelerle yansıtırken kimse sormadı neden buna ihtiyaç duyuyorsun diye.Sorsalarda cevap vermezdim ki.Muhtemelen bir küfürde onlara savururdum.Çok sonra öğrendim gökyüzü gece nasıl mükemmelse gündüz olup soyunduğunda o kadar kusurluydu.Havaya saçılan benzin kokusuydu onun parfümü.Oysaki gece bana çam kokularını hatırlatırdı.Kıyafeti yoktu ki bana kendini sunduğunda asil bir renk olan siyahlar içerisindeydi.Gece gülümsüyordu ve sessizdi oysaki gündüz uğultulu ve acımasızdı.Hayır diyordum hayır gecelerde beni aldatmış olamaz.Ben dış dünyayı seven bir tip değildim ama hayal dünyamda çok uçardım.En büyük hayalim ayın koynuna kıvrılıp uyumaktı.Hatta Bruno Mars ında benimle aynı kafada olduğunu bilmek beni tarifsiz bir şekilde ona çekerdi.Sonra POLLO geldi.Bomba gibi düştü hayatıma.Önce geceliğini sıyırdı üzerinden sonra da o mükemmel makyajını sildi.Ay sevgilisine küstü beni bıraktı ve  ben Pollo  nun kollarına sığındım.Çocukluğumu bir çırpıda sıyırıp attı.On dokuz yaşındaki bir genç kızın hayal dünyasını çaldı ve tüm hayallere baş karakter olara kendini koydu.Onu ne zaman sevmeye başladım bilmiyordum.Tek bildiğim artık ayın değilde onun kucağına kıvrılmak istememdi.Gecenin çam kokan parfümünü değilde onun erkeksi kokusunu istiyordu burnum.Gecenin karanlığına inat alaca gözlerine muhtaçtı gözlerim ve kalbim bağlı olduğu gecelere ihanet etmiş bacaklarını bir yabancıya Poollo ya açmıştı.

Ben gözyaşlarımı özgürlüğüne bırakırken onları sarıp sarmalayanlar karşımdaki  ANNEM VE BABAMDAN BAŞKASI DEĞİLLERDİ.

   Sıkıca doladım kollarımı anneme.O kadar çok özlemiştim ki doya doya kokusunu çekmiştim.'Anne seni o kadar özledim ki..' diyebildim hıçkırıklarımın arasından.'Ya beni?' diyen babama sardım özlemle kollarımı.Onlarla telefonda konuşuyorduk ama babamın davaları yüzünden ben bile nerede olduklarını bilmiyordum.Bir dakika Pollo nereden bulmuştu?Ah lanet olsun bu adam her boku bilmek zorunda mıydı?'Aşk olsun baba sensizz olur mu?' dediğimde dahada sıkı sardı.'Hadi içeri geçin.' diyen annem den gözlerimi çektim ve Pollo ya baktım.Ah benim adamım nasılda babama öfkkeyle bakarken anneme şevkatle bakıyordu.Biliyordum babamla burun burna olmak onu felaket zorluyordu ama bir şekilde neden katlanıyordu bunu çözemiyordum.Sırf bunun için bile ona deliler gibi aşık kalabilirdim.Kendimden utanıyordum.O benim için babasının katiline katlanırken ben onu terketmiştim.Şimd düşünüyordumda ben gururumun ve egomun kurbanı olup onu ve aşkımı yok etmek istemiştim.Kaçmıştım ama o benim yaptığımı yapmamıştı.Kaçmak yerine elimden tutup direnmişti ve hala da öyle yapmaya devam ediyordu.Ben zayıf olandım o ise beni ve zayıflığımı örten gecemdi benim.'Aşkım?' dedim babamın gururunu düşünmeden.Elimden tuttu ve gülümsedi.'Annenin kahvesini içmeden dönmeyeceğiz heralde.' dedi ve benimle beraber içeri geçtik.

SARSILMAZ EGO *2*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin