SARSILMAZ EGO *2*

9-Martin ve Lily nin düğünü

'EVLENMİYORUM KİMSEYLE OLDU MU?BEKAR KALICAM BEN.EVDE ÇÜRÜYÜP KEDİ BESLEYECEĞİM SENİ TATMİN ETTİMİ?GİT ŞİMDİ EVE DİNLEN BEN SENİ ARAYACAĞIM VE UZUN UZUN NELER OLDUĞUNU ANLATACAKSIN.'  

Dediğimde keyifle gülümsedi ve elimi tutup dudaklarına bastırdı.'Söz veriyorum bu defa hiç bir bok saklamadan anlatacağım yeter ki yanımda ol.' dediğinde ben durdum.'Neden durdun?'  dediğinde kaşlarım gülme der gibi kalktı.'Evini unuttum nereden gideceğiz?' dediğimde kahkahası benim sinirle burun deliklerimin büyümesine neden oldu.Bunda gülecek ne var acaba?Aklım rehber mi benimde her boku unutmadan barındıracağım?'Gülme.' dedim gözlerimi sonuna kadar açarken.'Tamam tamam ben orada yaşamıyorum bebeğim.' dedi.Demek o kadını o eve getirmemişti yada kimi kandırıyorsun canım Ellie gibi bir kadın o eve layık mıdır ki? diye düşünmüştür.

      Üç kere turladıktan sonra evi bulabildim.Pollo bu süre zatfında kaygısızca kahkahalarını koyverdi.Onu mutlu görmeyeli ne kadar oldu diye geçti içimden .Arabayı durdurduğumda beraber indik.'Görüşürüz Pollo ' derken bir cırlama duydum.Ah sikik kader.Ellie.Bir günde iki defa görmek için ben nasıl bir günah işlemiştim ki?'Aman tanrım Rita siz barıştınız mı?' dedi ve Pollo nun elini gördü.'Aşkım eline ne oldu?Ah sen kavga mı ettin?' diye cırladığında ciddi ciddi şu kızın sesini becermekle ilgili hayaller kurdum.'Yok bir şey Ellie.' dedi Pollo bıkkın bir ifadeyle.'Neyse size iyi akşamlar  benim işe dönmem gerek.' dedim ve neredeyse yoldan geçen taksinin önüne atlayacaktım.

   Oları bıraktığımda rahat bir nefes aldım.Yanyana durmaları bile beni günlerce depresyona sokup banyoda yemek yemeye itebilirdi .Yalan söylemiştim.Bugün tatildi ama onlarada katlanamazdım.Pollo yu dinleyecektim ve gerçeklerden sonra karar verecektim.Aslında eminde değildim o beni kandırmanın bir yolunu bulur diye aklım çıkıyordu.

      Akşam telefonum çalınca Martin in aradığını görmek yüzümü aydınlattı resmen.'Martin senin o çenene sıçayım neden her boku Alexander a anmlatıyorsun?' diye bağırdığımda telefondan bir kahkaha sesi duyuldu.Lan birde o bana gülüyor muydu?'Pis dedikoducu ne gülüyorsun?' dediğimde nihayet bir cümle kurmuştu.'O koca kıçını tekmelemeden Alexander ıda al düğünüme gel.' dediğinde ben çığlık attım.'AAAA ne ?Tabiki.Lanet sürtük neden daha önce söylemiyorsun?' dediğimde kahkahasını yine koyverdi.'Bebebğin bir aylık olmasını bekledik gerizekalı ama sen Pollo idi Alexander dı derken hepten unuttun.' dediğinde kendimi suçlu hissetmiştim.Bebekleri Kendra bir ay önce doğmuştu ama ben yanlarında olamamıştım.'Ya tamam tamam biliyorum suçluyum.Lily ve bebek nasıl?' dediğimde Lily nin sesini duydum.'Şu gıcığı yanımdan alırsan çok iyi olacağım.Sürekli kilolarımla ve göğüslerimin büyüklüğüyle dalga geçiyor.' dediğinde Martin homurdandı.'Ah beğenmiyorsa gidebilir.Ben sana buradan bir sürü taş adam bulabilirim.' dediğimde Lily ile ben kahkaha attık.'Martin de karısına yan gözle bile bakan herifin gelmişini geçmişini siler .' diye sızlanıdığında bie şapırtı duydum.'Iykk sizi azgınlar telefonu kapatın bari be.' dediğimde cidden telefonu kapattılar ve bende koca bir kahkahayı koyverdim.

      Sabah Tedd e gitmek için yola çıktığımda üzerime tekrar baktım.Bu elbise çok mu abartı olmuştu ki?Dantelli kısa elbiseyi neden  giyerim ki ben?Birde rengi kırmızı.Kapıyı çaldığımda üzerimi düzeltiyordum.Kapıyı kucağında Tedd ile Alexander açtı.Ya nasılda baba oğul şirinlerdi böyle.'Tita.' deyip boynuma atlayan Tedd i kucağıma aldım.'Sen kilomu aldın süperman?' dediğimde kocaman sarıldı bana.'Martin ile konuştuk düğüne sende gidiyormuşsun.' dedi Alexander.'Evet sizde geliyorsunuz değil mi?' dedim içeriye geçerken.'Evet beraber gidelim diyorum ben.Ve lütfen bana Alexander de.' dediğinde ben şaşırmıştım.Onun gibi mesafeli bir adamın bu adımı ilginçti.'Peki.' dedim Tedd kahvaltı sofrasına çekişitirrirken.