-Merhaba yine ben :D Bu defa yeni bölümle geldim karşınıza.Sizlere duyurmak istediğim bir şey var.@bsrgmz2 adlı arkadaşımın Kocam bir playboy adlı hikayesine bakmanızı tavsiye ederim.Gerçekten çok komik kısımları var ve içten bir anlatıma sahip.Keyifli okumalar :D -
"RİTACIĞIM BEN ANGELİCA.ARTIK BİR KAHVE İÇMENİN ZAMANI GELDİ SENİNLE."
Kanım donmuştu resmen.O kadınla ben tek başıma kahve içeceğim?Lan ben genç yaşımda kafayı mı yedim de bunu kabul edeceğim?Kafamı kaldırdığımda Pollo nun dik dik suratıma bakması bir kere daha düşünmeye itti beni.
"Merhaba bayan Angelica bir kahve. Neden olmasın?" Onu diyen ben değilim değil mi?Lütfen birisi gelip ağzıma sıçsın ne dedim ben? Bu kadın resmen beni sorguya alacak bende keko gibi yedim.Pollo soran gözler ve çatık kaşlarla bana bakarken bende cevaba odaklanamıyordum."Ah çok güzel canım.Uygunsan Otel Hotansia nın kafesinde buluşup içelim." dediğinde Pollo iyice ben tarafa yaklaşmıştı." Tamam o zaman saat kaçta?" dedim nefesimi düzene koymaya çalışarak."Bu gün üçte uygunum.Sende uygun musun?" dedi.Düşündüm.Bir saat ayırabilirdim."Uygunum görüşmek üzere." dedim ve kapattık.
Kafamı kaldırdığımda Pollo direk gözlerimin içine bakıyordu ama onunla burada konuşamazdım."Alexander uykunu aldın mı?" diye sordum Pollo nun göz hapsinden kurtulmak için."Evet çok teşekkür ederim canım sen olmasan hayatta bırakıp gitmezdim." dedi ve bana göz kırptı Pollo ya bakıp.Bu adamın bazen muzur hallerine şaşırıp kalıyordum.Alexander da daha tabularımı tam kırmış değilim."Tita gidecek misin?" deyince Tedd Pollo da dahil hepimiz gülümsedik."Gideceğim ama evine geleceğim bebeğim.Orada söz istediğin kadar kalacağım." dedim dudaklarımı büzerek."Tita Polyo senin sevgilin değil mi?" diye sorunca ben afalladım.Nereden anlamıştı bunu?O daha minicik çocuktu benden zeki olmak zorunda mıydı?Ona yalan söylemeyecektim çünkü ileride ki hayatında güven eksikliği duyardı.Pollo ya baktım ve kafamı salladım.Pollo nun dudakları kıvrıldı ama bu temkinli bir gülüştü.Tedd e tekrar baktığımda Pollo ya kaşlarını çatmış kötü bakışlar atmaya çalışıyordu ama bu sevimlilikten öteye geçmiyordu bence.
"Tamam ben büyüyene kadar Tita yı sevebilirsin ama onunla ben evleneceğim."
deyince Pollo onun kırık olmayan elini tuttu ve "Kesinlikle genç adam.Siz çabuk büyümenize bakın." dedi ve bana döndü."Hazırsan bizde çıkalım mı?" dediğinde Tedd e ilerledim ve onu sıkı sıkı sarmalayıp öptüm.O benim oğlum gibiydi ve annesi gibi hissetmek sanırım ruhumu rahatlatıyordu."Görüşürüz bebeğim."
Hastaneden çıkıp Pollo nun arabasına yerleştiğimizde Pollo nun gülümsemesi silinmemişti."Tedd çok tatlı değil mi?" dedim gülümseyerek."Ah kesinlikle ve sana hayran." dedi elimi tutarak.Anayola çıktığımızda elini alıp dudaklarıma götürüdüm ve hafif bir dokunuş bıraktım."Ne istiyormuş?" dedi suratındaki gülümsemeyi silerek.Angelica orospusundan bahsettiğini anlamamak için aptal olmak gerek."Benimle bir kahve içmek." dedim özetleyerek."Bunun çok sağlıklı bir karar olduğunu düşünmüyorum.Annemde olsa tüm tedbirlerimizi almalıyız." dedi sanki yola odaklanmış yol hakkında bilgi verir gibi."Aşkım o senin annen.Bir şey olmayacak bana." dedim elini sıkarak.
Eve geldiğimizde direk kendimi duşa attım.Bedenim şimdi hissediyordu yorgunluğunu ve ben cidden fena tutulmuştum.Duştan çıkıp saate baktığımda dokuzdu.Dört saat uyuyabilirdim ve şu an yatak sanki girdapmışta ben ondan kurtulamayacakmışım gibi gözüküyordu.Pollo da çalışma odasındaydı zaten bende bu fırsatı mükemmel uykuyla değerlendirebilirdim. Yatağa kendimi bıraktığımda kemiklerim resmen küfrediyordu bana ve çığlık atmamak için dişlerimi sıkıyordum.Uykunun beni esir alması için çokta uğraşmam gerekmemişti zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARSILMAZ EGO *2*
Novela JuvenilSarsılmaz Ego 2 ile karşınızdayım.Birinci kitabı okumadan tavsiye etmem.Bu defa işler tersine döndü.Bir sürü cevapsız soru kaldı geriye.Onlara beraber cevap aramak isterseniz hikayemiz tüm hızı ve heyecanıyla devam ediyor.Komedi ve aşkın birleştiği...