"Enis Acar, tahtadaki soruyu bizim için çözer misin?"
Arkasını dişlediğim kalemi bırakarak kafamı ikizime çevirdim. Geometri dersindeydik ve Acar geometriden nefret ederdi. Bildiği tek şeyin üçgenin iç açılarının toplamının yüz seksen olduğuna bahse girerdim.
"Eeee... Şey... Hocam, Nilperi çözse olur mu? Onun geometrisi iyidir."
Melike hoca gözlerini bana çevirdi. "Çözmek ister misin?"
"Yok, sağ olun hocam. Ben almayayım."
"Enis Acar, tahtaya gel oğlum. Hadi bakalım."
Bana öldürücü bakışlar atarak tahtaya çıkan canım ikiz elinde tahta kalemiyle öylece dikilmeye başladı. Zavallım konuyu bilmiyordu ki soruyu çözsün.
Bir iki dakika hepimiz onu bekledikten sonra Melike hocanın direktifleriyle soruyu çözmeye başladı Acar. Beş dakika sonra tahta karmaşık işlemlerle ve üçgenlerle doluydu ama sonuç bulunmuştu.
"Çocuk şu kadar işlem yaptı, sonuç bir çıktı. Şaka gibi ya," diyen Sırma'ya baktım. Haklıydı. Acar yerine oturduktan sonra Melike hoca konu anlatmaya devam etti ve o kalan yirmi dakika işkence gibi geçti.
*************
"Hişt! Kalk kız, çilli!"Omzumdan hafifçe sarsılmamla birlikte çantama iyice sarıldım ve uyuklamaya devam ettim. Başımda konuşan sesi duymamazlıktan geliyordum. İşe yarıyor muydu, hayır!
"Abin sana çikolatalı süt gönderdi. Kalkta iç."
Çikolatalı süt lafını duyar duymaz kalktım. Ona kim dayanabilirdi ki?!
Elimle hafif dağılan saçlarımı şöyle bir düzelttim ve Deniz'in elinde tuttuğu süt paketini aldım. Hemen pipetini taktım ve içmeye başladım. Ah, harikaydı!
"Yavaş iç. Boğulacaksın şimdi."
"Bir şey olmaaaz."
Bir dakika içinde biten sütümün pipetini kemirirken mırıldandım. "İkinize de teşekkür ederim. Çok iyi geldi."
"Önemli değil. Muzlu pastanı yedin mi?"
Şaşkınlıkta baktım. Bana muzlu pasta geldiğini nereden biliyordu? Düşüncelerimi sesli söylemiş olacaktım ki, "Sırma söyledi. Sana gizliden biri yazıyormuş. Sabah pasta göndermiş filan," diyerek açıklamasını yaptı.
"Doğru demiş. Ve yemedim. Yemek ister misin?"
Teklifim karşısında az önce benim şaşırdığım gibi şaşırdı. Ne var? İnsanlık yapayım dedim.
"Pek sevmem ama... Teklif ettiğin için bir iki lokma alırım."
"Tamam o zaman," deyip sıranın altından pasta kutusunu çıkardım. Yanına konmuş plastik çatalla pastadan bir lokma alıp yedim. Aynı geçen günki gibiydi. Yani harika.
Lokmam bittikten sonra çatalı tam peçeteyle silecektim ki Deniz bana engel oldu. "Ne yapıyorsun?"
"Çatalı temizliyorum. Sen yemeyecek miydin?"
Omzunu silkti. "Boş versene, çilli. Ne gerek var? Yerim öyle. Ver bakayım bir çatal."
Çatalı tekrar pastaya batırdım ve Deniz'e uzattım. Tepkisini merak ediyordum.
"Kim gönderdiğiyse aferin ona. Çok güzelmiş. Bi' çatal daha alayım mı?"
Gülerek kafamı salladım ve on dakikalık teneffüste pastayı bir ben bir o yiyerek bitirdik.
**********
varolldenizz: Güzel günler çok yakında!
(Bu fotoğraf için yorumlar devre dışı bırakıldı.)
**********
Arca: Pasta için teşekkürler. Yine çok lezzetliydi.Z: Benim için bir zevk. :)
Z: Ne yapıyorsun şu an?
Arca: Hazırlanıyorum, sen?
Z: Seni düşünüyorum.
Z: Dışarı mı çıkacaksın?
Arca: Çıkamaz mıyım?
Z: Tabii ki çıkabilirsin. Sen özgür bir kızsın.
Arca: Çok tatlısın, teşekkür ederim flfmdpdksp Ama bizim çocuklarla dışarı çıkacağız.
Z: Peki. Ben seni tutmayayım o zaman. İyi eğlenceler.
Arca: Teşekkürler!
**********
arcaaperii: Black.
181 yorumdğnsırma: Ef-sa-ne!
enissacarr: Asillik kandan geliyor mfşdmdpdmd
berkantsarac: Pü pü pü! Nasıl da parlıyor civciv!
xxloveeexx: Gözlerin lens bence.
belinaysss: Abartıldığın kadar güzel değilsin. Kendini bir şey sanma.
varolldenizz: Beğendim.
uguraltınoluk16 Nilperi Arca Çevik'i takip etmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babasının Kızı|Yarı Texting
Short Story''Bön bön çocuğu izleyeceğine yemeğini ye.'' ''Seni mi izlememi tercih ederdin?'' iğnelemem ona koymamış olacak ki, çapkınca sırıttı. ''Kusura bakma, çilli. Tipim değilsin.'' ''Bana diyene bak! Seni gidi aptal çam yarması!'' Sandalyesinden kalkmadan...