Herkese merhabalar! Yeni bölüm ile karşınızdayım ve 5K olmuşuz! Ne kadar mutlu olduğumu tahmin bile edemezsiniz! 💓 Yalnız başladığım bu yolda şimdi sizlerle olmak inanılmaz bir duygu. İyi ki varsınız! 😻 Diğer bölümdeki bombayı patlatmak için gidiyorum ve sizlere keyifli okumalar diliyorum!
"Deniz! Deniz! Deniz! Deniz! Deniz!"
Sırma ile birlikte hiç susmadan Deniz'e tezahürat yapıyorduk. Kendisi şu an okullar arası yüzme yarışındaydı ve okulumuzun temsilcisiydi. Biz de okulla birlikte buradaydık ve arkadaşımıza sahip çıkıyorduk.
"Yalnız kızlar şu an yüzen Deniz değil."
"Ne?!"
Berkant gevrek gevrek güldü. "Bak, Deniz mavi boneli olan. Hocayla konuşan kişi."
Sırma birkaç kez ağzını açıp kapattı. Anlaşılan olayı kavrayamamıştı.
"E ama..."
"Havuzdaki bebelerden birinin adı daha Deniz. Muhtemelen onun anonsunu duydunuz."
Kafamı salladım. Şimdi anlamıştık.
Meraklı bakışlarımla kaslı vücutlar arasından Deniz'i aradım. Yaklaşık on beş kişi vardı ve beşer beşer yarışıyorlardı. Galiba Deniz en son çıkacaktı.
Yanaklarımı avuçlarımın içerisine aldım ve dirseklerimi dizlerimin üzerine yerleştirerek yarışanları izlemeye devam ettim. Ne yapalım, tezahürat için biraz daha beklerdik.
Yaklaşık beş dakika sonra ikinci grubun yarışı bitti. Sıra son gruba gelmişti. Sunucunun anonsuyla beraber Deniz ve diğer dört kişi yerlerini aldılar ve son hazırlıklarını tamamladılar.
Hepimiz heyecanla oturduğumuz yerde dikleştik ve düdüğün çalmasıyla beraber dört hececiler olarak Deniz'e tezahürata başladık.
"Koçum benim beee! Kim tutar seni!"
"Deniz! Deniz!"
"Haydi Deniz, haydi Deniz, haydiii!"
"Deniz Varol oley! Deniz Varol oley!" diyerek son noktayı koydum. Dakikalar sonra-bize bir asır gelmişti- yarışı ilk bitiren Deniz olmuştu. İşte bu!
"Oleeeeyyyy!"
Sevinçle oturduğumuz yerden kalkıp çocuklar gibi zıplamaya başladık. Sırma ile birbirimize dönüp sarıldıktan sonra yerimize geri oturduk. Şimdi kazanılması gereken ikinci tur kalmıştı.
******
Yarışmacıların on dakikalık dinlenmesinden sonra ikinci turun başlamasını bekliyorduk. Deniz ve diğer yarışmacılar ısınma hareketleri yaparken Berkant ve ben de pür dikkat onları izliyorduk."Acar'ı arasana. Ne zaman gelmeyi düşünüyorlarmış?"
İkinci yarı başlamadan önce Acar ve Sırma kahve alıp geleceklerini söylemişlerdi ama hala ortada yoktular.
Berkant yanağımı sıkarak, "Sırma'yı bilmez misin? İki saatte kahve seçememiştir," dedi. Söylediğine güldüm.
Gözlerimi yarışmacılardan çekip telefonuma yönelttim. Instagrama girip sabah gelirken çekindiğim bir fotoğrafı paylaştım. Biraz paylaşımdan kimseye zarar gelmezdi sonuçta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babasının Kızı|Yarı Texting
Short Story''Bön bön çocuğu izleyeceğine yemeğini ye.'' ''Seni mi izlememi tercih ederdin?'' iğnelemem ona koymamış olacak ki, çapkınca sırıttı. ''Kusura bakma, çilli. Tipim değilsin.'' ''Bana diyene bak! Seni gidi aptal çam yarması!'' Sandalyesinden kalkmadan...