Babasının Kızı|Yarı Texting

#Bölüm 26#

Merhaba! Yeni bölümle karşınızdayım. Şehir dışındayım ve bölüm biraz aceleye geldi. Bazı kısımları da içime sindiği için de atmak istedim. Umarım sizlerde beğenirsiniz. 🧡 Bu arada neredeyse 3K olmaya yaklaşmışız! Hiç söylemiyorsunuz.😂 Daha fazla uzatmadan hepinize iyi okumalar diliyorum! 😇

Aynadaki aksime bakarken gülümsedim. Güzel olmuştum.

Gruptaki konuşmalardan sonra biraz daha Sırmalarda oturup sonra eve geçmiştim. Uzunca bir duşun ardından da özenle hazırlanıp kendimi iyi hissettirmeye çalışmıştım. Ve başarılı da oldum.

"Nilperi hadi!"

Minik el çantamın içine çarçabuk gerekli olan şeyleri koyup odadan çıktım. Acar da kapının önünde gömleğinin son düğmesini ilikliyordu. İşi bitince kafasını kaldırıp bana baktı.

"Düğüne mi gidiyoruz?"

Acar'ın koluna girdim. "Komik misin?"

Kapıya doğru ilerlerken holün ortasında birden durdu.

"Cidden bu üstle dışarı mı çıkacaksın?"

"Ne varmış üstümde?!"

Baştan aşağıya üzerimdekileri süzerek, "Sorunda orada zaten. Üzerinde bir şey yok!"

Omzumun yarısını açıkta bırakan yarım tişörtü biraz yukarı çektim. Kabul, biraz açık giyinmiştim ama bundan kime neydi ki?!

"Acarcığım, canım böyle giyinmek istedi. Ve ben bu şekilde dışarıya çıkacağım."

"Gavat mıyım ben kızım?!"

"Ben senin giydiklerine karışıyor muyum?!"

Sırıttı. "Dekolteli gömlek giymiyorum."

Umursamazca omzumu silktim. "E giy, bana ne?"

Benimle baş edemeyeceğini anlamış olacak ki, "Eğer birinin baktığını, bir laf attığını göreyim bak bakayım o zaman bir daha bunları giyebiliyor musun," dedi ve portmantodan ceketini alıp üzerine geçirdi.

Ben de aynı şekilde deri ceketimi üzerimi giyerken mırıldandım. "Bık bık bık! Anca laf!"

"Yürü Nilperi, yürü!"

*********
Yarım saat sonra Berkant'ın attığı konuma gelebilmiştik. Yol boyunca arada bir Acar'ın ters bakışlarına maruz kalsam da onu umursamadım. Ne de olsa ben Z'nin deyişiyle şımarık bir kızdım, değil mi?

"Oha!"

Masaya geldiğimizde Berkant beni görür görmez bu tepkiyi vermişti. Ne kadar nazikti(!).

"Sana da selam canım."

"Oğlum çok güzel olmuşsun lan!"

Yanına gidip sarılıp selamlaşırken gülümsedim. "Teşekkür ederim Beko'm. Sen de olmasan!"

Yanağımdan bir makas alıp yanındaki sandalyeyi benim için çekti ve oturmamı sağladı. Acar da karşıma geçip oturdu ve Sırma ile Deniz'i beklemeye başladık.

Havadan sudan öyle laklak yaparken gözüm kapıdan giren kişileri görmemle gözlerim fal taşı gibi açıldı. Uğur ve en yakın arkadaşı Anıl buraya gelmişti!

"Bekooo, Uğur burada!"

"Dirseğini böğrüme niye sokuyorsun bacım? Kör müyüm, görüyorum!"